Faizlerde herhangi bir indirim beklemediğimizi de notlarımız arasına ekleyelim. Peki Merkez Bankası faizleri sabit bırakmasının piyasaya yansıma nasıl olacaktır ?
Özellikle 6 Kasım’dan sonra faizlerdeki artış kısa vadede reel faizleri tekrar pozitife çekerken yurtiçine sermaye akımlarının dönmesini sağlamış ve rezervlerin tekrar yükselmesine katkı sunmuştu. Ancak aşağıda gelişmekte olan ülke kurlar grafiğinde de görüldüğü gibi 22 Mart sonra Naci Ağbal’ın görevinden alınıp Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesinin ardından Türk Lirası’nda ciddi değer kayıplarına sebep olmuş ve Türk Lirası diğer ülke para birimlerinden negatif ayrışmıştı. Bu dönemde Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri 308 puana kadar düşerken başkanlık değişimi sonrası 487’ye fırlamıştı. Şu anda CDS rakamlarının 442 puan ile hala yüksek bir seviyede olduğunun altını çizelim. Ayrıca Londra’da swap faizleri de dolar üzerinde baskı yaratmayı sürdürüyor. Yılbaşından bu yana Türk Lirası ve Brezilya Reali’nde değer kabı artarken özellikle bizimle birlikte reel faizi pozitifte olan Güney Afrika’nın para biriminin dolara karşı değer kazanması yurtiçinde risklerin yüksek olduğunu göstermekte.
Bundan sonraki süreçte dünya genelinde artan gıda enflasyonu ve petrol fiyatlarının enflasyonist etkileri yukarı taşıyacağını bunun yanında kurun birikimli etkilerinin devam ettiğini ve TÜFE-ÜFE arasındaki makasın giderek açılmasının ilerde TÜFE’yi yukarı çekeceğini düşündüğümüzde enflasyonda bir süre daha yukarı eğilim devam edecektir. Faizlerin sabit bırakılması reel faizlerimizi aşağıya çekeceğinden bu bir miktar sermaye çıkışına sebep olabilir. Özellikle Nisan ayı enflasyonu temel mal ve ithal girdi maliyetlerini düşündüğümüzde % 17.50- % 17.80 civarına kadar yükselebilir. Cari açığın son 30 ayın en yüksek seviyesi olan 37 milyar dolara çıktığı bu dönemde kısa vadede dolara olan talebinde kaçınılmaz olarak artacağını düşünmekteyiz.
Bu bağlamda faizlerin sabit bırakılması halinde kurlarda enflasyonist baskı görülene kadar sınırlı bir yükseliş eğilimi olabilir daha sonrasında ise reel faizlerdeki duruma göre şekillenmesini bekliyoruz. USD/TRY, Nisan ayı enflasyonuna kadar 8.00-8.50 arasında hareket etme ihtimali yüksek iken BİST100 endeksinde ise 1445 seviyesinin altında kaldığımız sürece aşağı yönlü baskının devam etmesi oldukça olası.
FAİZ SABİT BIRAKILIRSA KUR KISA VADEDE STABİL KALMAYA DEVAM EDEBİLİR 8.50-8.00 BANDINDA HAREKET ETME İHTİMALİ YÜKSEK
25-50 BAZ PUAN ARTIRILIRSA USD/TRY’DE SINIRLI GERİ ÇEKİLMELER GÖRÜLEBİLİR. USD/TRY’DE 8.00-7.50 BANDINA HAREKET ETME İHTİMALİ YÜKSEK 75-100 BAZ PUAN ARTIRILIRSA USD/TRY’NİN 6.50 SEVİYESİNE DOĞRU DÜŞME İHTİMALİ YÜKSEK
USD/TRY
USD/TRY’de yukarı yönlü yapı devam ederken 7.11 seviyesinin üstünde kaldığımız sürece alış baskısının sürmesi beklenebilir. Kısa vadede önemli direnç bölgemiz ise 9.51 seviyesi olacaktır.
Yukarıda ilk etapta 8.4635 direncinin kırılması halinde önce 9.0000 ve arkasından 9.5180 bölgesine doğru ilerlemeler görülebilir.
Aşağıda ise kritik olarak gördüğümüz 7.9840 seviyesinin kırılması halinde önümüzdeki süreçte satış baskısı artabilir ve önce 7.5120 ve arkasından 7.1145 desteğine doğru geri çekilmeler yaşanabilir.
BİST100
Teknik olarak BİST100 endeksinde 1445 seviyesi kırılmadığı sürece satış baskısının devam ettiğinin altını çizelim. Endekste 1258 seviyesi ise ana destek bölgesi olarak gözükmekte.
Teknik olarak baktığımızda endekste 1409 seviyesinin kırılması halinde önce 1445 ve arkasından 1522 direncine doğru alış bakısı görülebilir.
Aşağıda ise endeksin hala satış baskısı altında olduğunu vurgulamakla birlikte 1361 desteğinin altında önce 1310 ve arkasından 1258 seviyesine kadar düşüşler yaşanabilir.
Kaynak Acar Menkul
Hibya Haber Ajansı
GÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceELAZIĞ
18 gün önceULUSAL
23 gün önceGÜNDEM
24 gün önceELAZIĞ
28 gün önceULUSAL
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.