26 Aralık 2021 Pazar
ELYSİUM Park AVM, 3. Yılını Geride Bırakmanın Mutluluğunu Yaşıyor.
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ’ın Dünü ve Bugünü Ankara’da Masaya Yatırıldı..
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
LİLİTH Türk mitolojisinde bebekleri öldürmesine dair olan inanç ile kendine yer edinmiş ve tarihimize Albastı veya Alkarısı ismiyle geçmiştir. Lohusa kadınlara rahat vermeyen, bebekleri anne karnındayken ya da daha yeni doğmuşken öldüren, çirkin suratlı kadın olarak tasvir edilmiştir. Günümüzde bu inanış anlamı bilinmemekle birlikte yok olmamıştır. Hala lohusa kadınları yalnız bırakmama adeti vardır. Türk Mitolojisinde “Albastı ya da Al Karısı” ismiyle kendine bir yer bulmuş olan Lilith . Türklerde al basmasın yada Al karısı gelmesin diye lohusa kadının yanına Kur’an konulur, veya lohusa kadın kırmızı kurdele takar. Yine buna benzer olarak, lohusa kadın yalnız bırakılmaz. Çünkü, Lilith’in, yani Türk Mitolojisindeki ismiyle Al Karısının yeni doğan çocuğa zarar vermesinden korkulur ve bu gelenekler hala devam etmektedir.
Gılgamış destanı, Kabala, Talmud metinlerde de Lilith’in adı geçer. Yahudi mistisizmine göre Lilith, tanrıya başkaldırmış dişi şeytan demektedir.
LİLİTH kelimesinin kısaca kökenine göz atacak olursak, Eski Sümer’de yani Mezopotamya’da “lil”, fırtına ve rüzgar anlamına gelirdi. Buna Babil-Asur kökenli “lilitu” kelimesi de uygun düşer ve bu da dişi şeytan ya da rüzgar hayaleti anlamlarına gelir. İbrani ve Arap kökenli “laila” kelimesi ise gece anlamında kullanılır ve etimolojik olarak bundan dolayı geleneksel hikayelerde Lilith ile bağdaştırılır ve “gece hayaleti” olarak tercüme edilir. Bununla ilgili bir başka isim türetmesini de Barbara G. Walker bize gösteriyor ve o, Lilith ismini Sümer-Babil kökenli “lotus” anlamına gelen ‘lilıı’ kelimesinden üretiyor. Böylece Lilith’i Mısır ve Hindistan’ın lotus tanrıçalarıyla ilişkilendiriyor. Raphael Patai’ye göre ‘kali’ de lilith’in lakaplarından biridir. Hindistan’da lotus, verimliliğin, özellikle dişi Yoni’sinin ve yeniden doğuşun olduğu kadar ruhsal saflığın da sembolü olarak görülür.”
Sümer ve Babiller’de ise Lilith
Kökeni tek tanrılı dinlerden önceye dayanan Sümer ve Babil mitolojisinde ki Lilitu ile ilişkilendiriliyor. Lil fırtına ya da rüzgâr anlamına gelmektedir diye yukarıda belirtmiştim. Lilitular çocuklara saldıran dişi şeytanlar olarak kabul edilmiş ve aslanlar, fırtınalara, çöller ve salgınlar ile ilişkilendirilmiştir. Sümer kabartmalarında tasvirleri bulunan Lilith İonna ile benzer özellikler taşır. Sümer metinlerinde erkekleri yoldan çıkartmak için İnanna tarafından gönderildiği ifade edilen (Asur ve Babil anlatılarında da İnanna’nın eşdeğeri İştar’ın hizmetçileri olan) Lilitu’lar, aynen İnanna gibi, ellerinde bereket ve bolluğu temsil eden saz kamışları, iki aslanın sırtında durur ve aynı başlığı takar halde tasvir edilmiştir. İnanna’nın sahip olduğu “mes”, yani medeniyetin doğmasını ve gelişmesini sağlayan bilgi de Lilitu tasvirlerinde iki baykuş olarak sembolize edilmiştir.
Bir Babil metninde İştar’ın tapınak fahişesi olarak geçmektedir. İştar, eski doğu dinlerinde şehvetli tutkulu aşkın ve baştan çıkarıcılığın tanrıçası olarak kabul ediliyordu. Tapınak fahişeliği ise meşru bir iş olarak görülüyordu. Babil’de yabancı erkeklerin tanrı olarak kabul edildiği biliniyor. Bu bağlamda her genç kızın bir kere bir yabancı erkekle birlikte olması yaygın ve birliktelikleri sonrasında bu kızarın tanrıçalaştığı düşünülüyordu.
Babil’in dişi şeytanı olan Lamatsu’nun da Lilith ile benzer özellikler taşıdığı biliniyor. Lohusa kadınlara musallat olan ve onlara rahat vermeyen, hastalık yayan bir karakter olarak biliniyor. Fakat Lamatsu’ya ait özellikler mi Lilith’e geçirilmiş yoksa tam tersi mi olmuş? İşte bu gizemini koruyor…
LİLİTH, özellikle Musevilik ve Hristiyanlık ’ta Âdem ile aynı anda, topraktan yaratıldığı söylenen ilk kadındır. Bilinenin aksine Havva’dan önce yaratılmıştır ve Âdem ile eştir, üstünlüğü kabul etmez. Zaten Lilith’i Lilith yapan bu olgudur; özgürlük. Lilith özgürlüğüne düşkün bir kadındır. Yaygın bir efsaneye göre Ademin ilişki sırasında üstte olarak gökyüzünü, Lilith’in de altta toprağı temsil etmesine şiddetle karşı çıkmıştır. Lilith en sonunda dayanamayarak yasaklı ismi haykırır ve cennetten kovularak, düşmüş meleklerin yanına gider. Gittiği yerde Şeytan ile birlikte olur. Adem’in duaları üzerine Tanrı geri gelmesi için üç meleği Lilith’e yollar fakat geri dönmez. Lilith’in Şamael’den (Şeytan) çocukları olmuştur. Tanrı, dönmediği taktirde çocuklarının hepsini öldüreceğini söyler ve dediğini de yapar. Adem’e itaat etmediği her gün için bir çocuğu öldürülür.
Lilith geri dönmeyince Tanrı Âdem için ismi bilinmeyen başka bir eş yaratır. Âdem de bu yaratılış anını seyreder, çok etkilenir fakat yaradılışı gördüğü için onu istemez. En sonda Tanrı Adem’i uyutur ve adem görmeden onun kaburgasından Havva’yı yaratır. Havva ona itaat etmekle, boyun eğmekle yükümlüdür çünkü onun kanından yapılmıştır. Ve adem Havva ile birlikte olur.
Bu sırada derin bir acı ve yas duyar Lilith. İntikam ateşiyle yanmaktadır. Kendisi cennetten kovulmuşken Âdem ile Havva’nın hala orada olduğunu biliyordu. Ta ki Şeytan’ın Havva’yı kandırarak yasak meyveden yedirmesine kadar. Bazı kaynaklarda ise bu hikâye biraz farklı. Lilith’in Şeytan’ın kılığına girerek Havva’dan intikam aldığına dair pek yaygın olmasa da ayrı bir hikâye var ki yaşananlara bakılırsa akla yatkın olduğu söylenebilir.
Daha sonraları Âdem ile Havva’nın da çocukları olduğunu öğrenen Lilith hamile ve yeni doğum yapmış kadınların çocuklarını ellerinden almak, Âdem çocuklarını yaşatmamak için elinden ne geliyorsa yapmaya yemin eder. Farklı tarihler belirtiliyor olsa da yaygın bilgilere göre; erkek çocuklarını sekiz gün içerisinde kız çocuklarını ise yirmi gün içerisinde öldürmeye çalışır. Lilith Âdem ile Havva cennetten kovulmadan Aden’den ayrıldığı için ölümsüzdür ve sonradan da çocukları olmuştur. Bu sebeple hala yaşadığı ve çocuklarının da aramızda dolaştığı söylenir…
Bugün dünyada var olduğuna inanılan cinler Adem ile Lilith’in ve Tuval Kabil eşi Naama’ın birlikteliğinden meydana gelmiştir.
Lilith bunların yanında bütün kötü varlıkların anası ve bizim soyumuzun düşmanıdır.
Kuşkusuz tanımlamaların ve tasvirlerin benzer olmasının tek sebebi Lilith’in kendisi değil, Mezopotamya coğrafyasının ve doğu kültürlerinin efsane ve mitlerinde ki Ayrıca semavi dinlerdeki benzerliklerdir. İnsanlar göç ederken, ticaret yaparken, konuşurken, çocuklarına masallar anlatırken, seyahat ederken tüm bu bilgileri taşımış, yaymış, bazen eklemeler bazen çıkarmalar yapmış, yeni kuşaklara aktarmışlardır. Burada göz ardı edilemeyecek nokta yaşadığımız bu Dünyanın her zaman farklılıklara, doğa üstü, akıl dışı olaylara, göksel olaylara, mitolojiye gebe olduğu ve yaşandığıdır. Konu biraz daha uzun ama fazla uzatmak istemedim ana hatları ile anlatmaya çalıştım, umarım yeterli olmuştur.Bu uzun ama derin yazıyı Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ek bilgi Günümüzde Lilith ile ilgili dizi ve filmler mevcuttur.
Türk sinemasında ise Alkarısı filmleri mevcuttur izleye bilirsiniz.
Alttaki resim Paris notre dame katedralinden adem, Havva ve Lilith i tasfir eden heykelden çekilmiştir.
Alttaki resim ise İngiltere britich müzesinde sergilenen Sümerler döneminden kalma ve Türkiye’den kaçırılan LİLİTH kabartmasıdır.
Süleyman Efe KOCAZEYBEK.
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ