26 Nisan 2024 Cuma
Doksanların unutulmaz şarkısı…
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Huzursuz Bacak Sendromu: Uykunuzu Kaçırır, Yaşam Kalitenizi Düşürür!
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Huzursuz bacak sendromu, her yaştan insanı etkileyebilen ve özellikle akşam saatlerinde ve gece uyku öncesinde şiddetlenen bir huzursuzluk hissi ile kendini gösteren bir durumdur.
Bu his, bacaklarda hareket etme ihtiyacı uyandırır ve sürekli hareket ettirme gereksinimine yol açar. Hareket etmek geçici bir rahatlama sağlasa da huzursuzluk genellikle geri döner.
Uzmanlar, bu sendromun uyku problemlerine yol açtığını ve özellikle demir eksikliği, tiroid fonksiyon bozukluğu, şeker hastalığı ve gebelik gibi durumlarda ortaya çıkma riskinin arttığını belirtiyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, huzursuz bacak sendromunun gebelikte sıkça görüldüğünü ve demir depolarının yetersizliğinin bu sendroma ve uyku problemlerine yol açabileceğini vurguluyor. Prof. Dr. Metin, her zaman altında demir eksikliği yatmadığını, B grubu vitamin eksikliği gibi diğer beslenme eksikliklerinin de etkili olabileceğini söylüyor.
Huzursuz bacak sendromu ile başa çıkmak için öncelikle altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi önemlidir. Demir eksikliği veya vitamin eksikliği gibi beslenme eksiklikleri varsa, takviye edilmesi önerilir. Bu önlemlere rağmen belirtiler düzelmiyorsa veya altta yatan nedenler yoksa ilaç tedavisi gerekebilir.
Huzursuz bacak sendromunda sıklıkla kullanılan ilaçlar, beyindeki dopamin miktarını arttıran ilaçlardır. Bu ilaçlar, Parkinson hastalığının tedavisinde de kullanılan ilaçlardır ve genellikle birinci basamak tedavisi olarak kullanılır.
Huzursuz bacak sendromu ile başa çıkmak için beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek ve belirli besinleri tüketme veya tüketmemenin önemli bir rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Barış Metin, akşam saatlerinde ağır yemeklerden ve kafeinli içeceklerden kaçınmanın önemli olduğunu söylüyor. Düzenli uyku düzeni ve uyku hijyeni uygulamaları da belirtileri hafifletebilir. Bu, düzenli saatlerde uyuma ve uyanma, akşam saatlerinde uyarıcı maddelerden kaçınma ve rahatlatıcı aktiviteler yapma gibi alışkanlıkları içerir.
Huzursuz bacak sendromu, birçok insanda hareket etme dürtüsü oluşturabilir. Bu dürtüyle birlikte insanlar sıklıkla egzersiz yaparak huzursuzluğu hafifletmeye çalışırlar. Ancak, bu geçici bir rahatlama sağlayabilir ve kalıcı bir çözüm olmayabilir. Yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya düzenli aerobik egzersizler yapmak genel uyku kalitesini artırabilir.
Antidepresanlar gibi bazı ilaçlar huzursuz bacak sendromuna neden olabilir veya belirtileri kötüleştirebilir. Bu durumda, psikiyatri hekimine danışmak ve ilaç tedavisini yeniden değerlendirmek önemlidir.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Öğretmenler Mülakat ile mi atanacak ? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gazeteci Kübra Par’ın programında çok tartışılan ‘Öğretmen atamasında mülakat’ konusuna açıklık getirdi; . “Alan sınavında 100 üzerinden 19 alan öğretmen var, bu yüzden mülakat yapmak istiyoruz”
“Popüler olmak isteseydim ben bunu yapmazdım, ‘Kaldırıyorum mülakatı’ derdim. Ben Cumhurbaşkanımla tartışmaya girmezdim, kamuoyuyla tartışmaya girmezdim. Çok popüler bir insan olurdum”
Gazeteci Kübra Par, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mülakat kaldırılacak” dedi, siz de kaldırılmaması gerektiğini savundunuz neden ?” sorusunu yöneltti. Bakan Tekin ise bu konuda şunları söyledi, “Öğretmen mülakatları ile ilgili rahatsız olduğum birkaç husustan bahsetmek istiyorum. Şu an öğretmen arkadaşlarımız atanırken KPSS sınavına giriyorlar. Üç oturumdan oluşuyor. Birincisi genel kültür, genel yetenek, ikincisi eğitim birimleri testi, üçüncüsü Öğretmenlik Alan Bilgisi testidir. Biz yaklaşık 130’a yakın branşta öğretmen ataması yapıyoruz. Bu branşın tamamı iki sınavı giriyor. Fakat ÖSYM kendi sınırlılıkları içerisinde 130’dan 18’ne Öğretmen Alan Bilgisi Sınavı yapıyor. 18’in dışındaki kısmın atandığı alanla ilgili bilgisini test ettiğimiz hiçbir sınav yok. Dolayısıyla KPSS puanı ilk iki sınavdan elde ettiği skor. Ortaöğretim Matematik bölümüne atanacak arkadaşımızın alan bilgisini ölçmek durumunda değil miyim ?
“18 branşta öğretmen arkadaşlarımızın Alan Bilgisi bilgileri ölçülüyor. 2023 yılında yapılan Öğretmenlik Alan Bilgisi Sınavında ortaöğretim matematik başarı ortalaması yüzde 19. Biz de o yüzden mülakat yapıyoruz. Mülakatta şunu yapıyoruz. Bir üniversiteden başka bir üniversiteye geçerken profesörlere bile deneme dersi yaptırıyorlar. Biz de öğretmenlere deneme dersi anlatmak istiyorum. Kimseyi kayırmayacağım, ben sadece çocuklarımızın iyi bir öğretmenden ders almasını istiyorum. Diğer konu matematik mezunu bir arkadaşın başarı puanı düşük. Diyelim ki ben müfredatımı değiştiriyorum. Öğretmen benim müfredatımı biliyor mu ?”
“O gün MEB 9. Sınıf Matematik müfredatından sınavı alacağız diyoruz. İkincisi jüriye gönderilirken elektronik ortamda bir kod numaranız olacak. Alabileceğimiz güvenlik önlemlerini alacağız. Jüri üyesini tanımayacaksınız. Bir tuşa basıyorsunuz size anlatacağınız konu çıkıyor. Öğretmene 5 dk hazırlık süresi veriliyor. Dersi anlattıktan sonra bana şu soruyu sordular, şunları anlattım diyerek tutanak altına alınıyor. Kamera kaydını da alacağız. Jüri üyesi notunu girecek ve sistem kapanacak. Sonradan bir müdahale olmayacak. Açık yüreklilikle söylüyorum, bize emanet edilen çocukların ehil arkadaşlara emanet etmek istiyorum. Şu anki tabloyla bunu yapamayız. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak niye beni başarısız edecek bir sisteme uygulayım. Bu konu popülizme kurban olacak bir konu değil. Popüler olmak isteseydim ben bunu yapmazdım, ‘Kaldırıyorum mülakatı’ derdim. Ben Cumhurbaşkanımla tartışmaya girmezdim, kamuoyuyla tartışmaya girmezdim. Çok popüler bir insan olurdum. Ben şu an ki sistemden rahatsızım Kübra Hanım. Siyasetçiler beni eleştiriyor. X siyasi parti çaycı alırken mülakat yapıyor. 20 milyonu öğrenciyi emanet vreeceğim öğretmene bunu yapmamam adaletsizlik olur”
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Son zamanlarda Türkiye’de sağlık alanında şiddet olaylarının artması, sağlık personellerini endişelendiriyor ve tepkilere yol açıyor. Şiddete maruz kalan ve her an bu korkuyla yaşayan sağlık çalışanları, seslerini yükseltmeye başladı.
SES 2 No’lu Şube Eş Başkanı Başak Edge Gürkan, 6331 sayılı İş Kanunu’na göre her sektörde çalışanların can güvenliğini tehdit eden bir durumda hizmetten çekilme hakkının bulunduğunu hatırlatarak, sağlıkta bu sınırın çoktan aşıldığını söylüyor.
Gürkan, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları dile getiriyor:
“Bu slogan, artan şiddet olaylarının ardından ortaya çıktı. Neticede tüm iş alanlarında işveren, çalışanlarının can güvenliğini sağlamalıdır. Çalışan can güvenliğini tehdit eden durumlarda hizmetten çekilme hakkına sahiptir. Sağlıkta yaşanan şiddet bu sınırı fazlasıyla aştı.”
Gürkan, Sağlık Bakanlığı’nın uzun zaman önce tasarladığı ve uygulamaya koyduğu Sağlıkta Dönüşüm programını da eleştiriyor. Bu sistemde hasta kavramının yerini “müşteri” kavramının aldığını ve bunun sağlık çalışanlarının itibarını zedelediğini savunuyor. Gürkan, bu durumun hastalara da zarar verdiğini ve sağlık hizmetine erişimde sıkıntılara yol açtığını belirtiyor.
Sağlık çalışanlarının iş yükü, mobbing ve şiddet altında ezildiğini ifade eden Gürkan, bu durumun da sağlıkta şiddeti tetiklediğini söylüyor. Hastaların sistemdeki sorunları çözemeyince şiddete başvurmayı haklı gördüğünü belirtiyor.
Gürkan, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi gibi büyük kamu ve üniversite hastanelerine de değiniyor. Bu hastanelere her gün on binlerce hasta ve hasta yakınının giriş yaptığını ve Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlükleri ve hastane yönetimlerinin bu kadar yoğunlukta güvenliği sağlayamadığını savunuyor.
Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde akondroplazi (cücelik) hastaları için, sadece cücelerin çalışacağı bir kafe açma sözü veren Dr. Cemil Tugay’ın bu sözünü yerine getirmesi hala bekleniyor.
Söz Nasıl Verildi?
Neden Gerçekleşmedi?
İstanbul Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi’nde görevli 100’e yakın sağlık personeli hastanede çıkan
yemekten zehirlendi!
Kamu hastanelerinde çıkan yemeklerin içerisinden çıkan yapancı cisimler, yemeklerin tatsız olması sağlık personeli tarafından eleştiriliyordu. Ancak bu kez sağlık personeli hastanede çıkan yemekten zehirlendi. Hastane yönetimi konu hakkında açıklama yapmazken, zehirlenen 10 sağlık personelinin hastane yatarak tedavi gördüğü bildirildi.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.