22 Kasım 2024 Cuma
ELYSİUM Park AVM, 3. Yılını Geride Bırakmanın Mutluluğunu Yaşıyor.
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ’ın Dünü ve Bugünü Ankara’da Masaya Yatırıldı..
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Tutuşur bir sobanın
Gazete kağıdı ve üç beş çırayla
Üstüne boca boca, kovadan kömürle
Tutuşturulduğunda…
Nar gibi yandığında..
Oraları buraları,
Buz tutmuş coğrafyaları
Yüreğimin kıyı kıyı alanları
Yaşadıklarım diyorum mesela..
Sevinçleri ve acıları..
Tutuşur bir sobanın
Tutuştuğu gibi..
Ve üstüme ne ne bir güğüm konur
Ne ırgalanan bir yanımdan
Kartollar pattizler soğanlar
Üstümde yan gelip yatsın denen
Kestaneler ve demlenen çaylar..
Tutuşur bir sobanın içinde
Tutuşmuş çıralar gibi
Yüreğim..
Ve haykırır, her sabah yeniden
Devrime yürüyoruz Arkadaşlar..
Devrime…
Evrimci piçlerin
Din Tüccarlığından
Din Düşmanlığından
Para Tüccarlığından
Para Tanrısının İlahlığına
Koşmuşluğundan
Azade bir yürekle..
Tutuşmuş bir yürekle..
Asaletli bir yürekle..
Sırf sana, sadece sana
Ama ve mutlaka ki;
Hep sana koşan bir yürekle
Devrime koşuyoruz,
Kafkas Dağlarından gelen soyumla
İstanbul’a varan ata dede babamla..
Bu Şehr-i Sultani, İstanbul’un
Hemen her ilçesindeki
Bir mezarlıkta
Bir soyumdan boyumdan
Bir kanımdan canımdan
Bir Babamdan Dayımdan
Parçam saklıdır, gömülü toprakta…
Misal ki;
Zincirlikuyu’da
Celal Amcam Avşar…
Karacaahmet’te
Servet Amcam Avşar
Esenyurt’ta
Faik Amcam Avşar
Bahçeşehir’de
Hikmet Babam Avşar
Yenibosna’da
Günay Ablam Avşar
Bakırköy’de
İsmet Teyzem Avşar
Zeytinburnu
Merkez Efendi’de
Yasemin Halam Avşar
Beykoz’da
Naciye Halam Avşar
Üsküdar’dan Acıbadem’e
Fikret Şehit Kuzen Avşar
Çatalca’da
Sinem Yengem Avşar
Kafkaslarda Dört Yüz Sene
Her goma bir şehit
Her köye bir kahraman
Her sürgün öncesinde
Yüzlerce can feda ede ede
Moskof Kafirinden kaçıp
Ali Osman Yurduna
Türklüğün
Süleyman ve Davut Peygamberler sonrası
Kadim Yurduna
Döne döne dolaşıp geldik
Kafkasya’dan Anadolu’ya..
En zengin bir sülale iken,
Zamantı’da, Aziziye’de
Saimbeyli’den az yukarıda
Pınarbaşı’ndan bu yannna
Göksun’a giderkene mesela
Adana – Kayseri – Maraş
Üçgeninde…
Yaşardı, Kafkas’a uğramış
Ana Soyumun
Baba Soyumla akraba olacak
Soy Sürenlerim
Boy Verenlerim
Avşarın Toyca Toyca Yiğitleri
Avşarın Gökçe Kızçeleri…
Sonra bir kıran girdi
Ali Osmani Yurduna…
İttihatçı Serdengeçtilerle
Jön Türk Sergüzeştler
Hepsi birbirine karşı
Hepsi birbirine kapalı
Ve acısını çeken
Yine ve hep Anadolu İnsanı…
Ölümlerden ölüm beğendik..
Ege’de, Marmara’da, Trakya’da
Akdeniz’de
Kurtulsun diye Türklük
Can verdik Allahu Ekber’de…
Kayseri’den geldiğimiz yerdi
Aziziye..
Erzurum’da kurduğumuz Tabyalara
Verdik, Nene Hatun Avşar Kızıyla
Adımızı, Şanımızı, Namımızı
Kafkas Kapılarına…
Ve netekim netekim..
Geldi de,
Menderes dönemi…
Ve hatta geçti de netekim…
Altmışlarda düştüler, gurbet yoluna…
Bizimkiler…
İzmir’e gitti bir bölük Kafkas Avşarı
Ardahan’dan, Tokat Niksar’dan
Akrabalarım…
Bir bölük, Aydın’da, elli altmış senedir
Onlar ki, Artvin Murgul’daki
Avşarlarla akrabadır
Benimle akrabadır..
Benim Aydın kütüğümde,
Benim olanlarım..
Sonra Çanakkale’de var
Biga’da
Avşaroğlu Avşarlar..
Şummu’dan, Razgrad’dan, Kırcali’den
ve Haskova’da; Hasköy Avşarlarım…
Koskoca bir birliği,
Moskofu Dört yüz sene
Kafkaslara çivileyen
Bizleri
Dağıttı,
Siyaset bilmezler
Dağıttı, İttihatçı pozunda
Onu bunu seviciler..
Ve şimdi ben,
Tek başına bir tıfıl
Tek başına bir yalnız
Tek başına bir idealist
Tek başına
Sıradan Bir Türk Genci
Her akşam yatarken
Ve her sabah, nasip olmuşsa
Kalkarken
Dua ediyorum…
Ülkemin Kadınlarına, hürmetle…
Ülkemin Çocuklarına, sevgimle..
Bir dua ediyorum,
Her zaman, en sakin halimle…
” Ya En Güzel Ülke Olsun
” Bu Ülke…”
” Ve bırak, dağıtalım karanlığı
” Kendimi mum gibi, yaka yaka…