Son günlerde, gündemden düşmeyen bakır rezervleri konusunda ar arda gelen açıklamalara bir yenisi daha eklendi.
Son açıklama, zengin madenleriyle kendine has vişne mermeri ile dünyaya nam salan Alacakaya halkından geldi. Alacakaya Çataklı Köyü Yardımlaşma Derneği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“ 1930’lu yıllarda Guleman’da krom, Maden’de Bakır rezervlerinin bulunmasıyla bölgede yerleşik hayata geçilmiş, bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’de bölgedeki ilçeleri ziyaret etmişlerdir. İlk başlarda insan gücüyle çıkarılan madenler, sendikalar sayesinde Gulemanda Eti Krom, Madende Eti Bakır Fabrikaları kurularak her iki işletmede toplamda 10 bin kişiye istihdam sağlanmıştı. Dönemin teknolojisi ile Alman mühendisler tarafından, krom cevherinin Guleman’dan Maden ilçesine taşınması için, teleferik sistemi kurulmuş, hava hattı ile Maden’e oradan da, bakır ile birlikte demir yoluyla Almanya’ya ulaşımı sağlanmıştır. Savaştan yeni çıkan Almanya ülkemizden giden krom ve bakır madenleri sayesinde, kısa sürede toparlanmış hem ekonomik, hem savunma sanayi alanlarında güçlenmiştir. O zamanlar bu iki ilçe Elâzığ’ın, en büyük ilçeleri konumuna gelmiş, lokaller kurulmuş, sinemalar açılmış, sanatçılar doğmuş, okumuş yüzdesi yüksek insanları bağrından çıkarmış ,köylülerin ürettikleri ürünleri rahatlıkla satabileceği, bölgenin mihenk taşı konumuna gelmişti.1980-1990’lı yıllarda her iki fabrikanın 49 yıllığına özelleştirilmesiyle Guleman’da ki Eti Krom, Yıldırım Holding’e, Maden’de ki bakır fabrikası da Yıldızlar Holding yönetimine geçmişti. Ali Rıza Septioğlu döneminde, Türkiye’de sadece iki tane bulunan Ferrokrom Fabrikası, Alacakaya’dan 37 kilometre uzaklıktaki Yarımca’ya kurulmuş, krom rezervi kamyonlarla taşınmaya başlanmış, firmaya maliyeti artmıştı. Bu aynı zamanda Guleman’ı bitirme projesiydi. Böylelikle Her iki ilçede ki fabrikalarda istihdam sayısı toplamda bin kişiye düşürülmüş ve halkın göç etmesine sebep olarak, bölgenin kan kaybetmesine razı olan dönemin siyasileri, sınıfta kalarak milletin beddualarını almayı tercih etmişlerdi.
Bugünlerde gündeme gelen Maden ile ilgili, süreci en baştan bugüne kadar sessizce yakinen takip ettiğimizi bundan sonraki sürecinde yakın takipçisi olacağımızı belirterek, ihracatta Elâzığ’ın ve ülkemizin lokomotifi olacak bu bölgeyle alakalı valimize, milletvekillerimize, parti başkanlarımıza, ticaret ve sanayi odası başkanımıza, meclis üyelerimize, il ve her iki ilçe yöneticilerimize çağrımız; MTA’nın yaklaşık bir yıldır yaptığı şuana kadar ki çalışmalarında değerinin; 15 milyar dolar olduğu söylenen Alacakaya ve Maden ilçeleri sınırları içerisinde yer alan Kısabekir, Sıgek(Çanakça) Mevkii’nde bulunan altın, bakır, kobalt, kurşun, çinko ve demir rezervlerinin fabrikalarını bu kez geçmişteki hataya düşmeyerek Guleman ile Maden arasına kurulmasını ve işletecek firmaların Elazığ’ın firmaları olmasını, ihalelerde gerekirse Elazığ firmalarının lehine, maddeler eklenmesini istihdamda yöre halkına öncelik tanımasını, ihaleyi alacak olan firmanın da, sömürü zihniyetiyle değil işçinin hakkını fazlasıyla vererek, sözde değil özde, önce can güvenliği diyerek çalıştırmasını Alacakaya halkı olarak istiyoruz. Konuyla alakalı gerekirse imza kampanyası başlatılmalı kamuoyu oluşturulmalıdır.”
News
