Değerlere sahip çıkmak, ata yadigârlarının kıymetini bilmekle mümkündür. Geçmişte bu topraklar üzerinde sayısız imparatorluklar kurulmuş, bu imparatorlukların en görkemlisi ve büyüğü Osmanlı İmparatorluğu olmuştur. Döneminin en büyük medeniyeti bu imparatorluk etrafında şekillenmiştir. Haber bülteni izlerken dikkatimi ve algımı çeken bir haber içimi acıtmıştı. Osmanlı döneminin en saygın padişahlarından biri şüphesiz Kanuni Sultan Süleyman’dır. Onun yoğun askeri ve siyasi faaliyetleriyle Osmanlı, Avrupa’nın cihanşümul anlayışına sahip Cihan Devleti haline gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun ideolojik alt yapısının temelleri onun döneminde atılmıştır. Osmanlılar böylece Avrupa devletler dengesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. Osmanlı İmparatorluğunu yüz ölçümü olarak en çok büyüten padişah olan Kanuni Sultan imparatorluk toprağını 14 milyon 983 bin kilometrekareye çıkarmıştır.
Televizyonların haber bültenlerinde dikkatimi çeken, Kanuni Sultan Süleyman’ın 15. yüzyılda bir İtalyan ressam tarafından yapılan portresinin bir müzayede de satışa çıkarıldığı ile ilgiliydi. Haberde müzayedenin büyük ilgi gördüğü ve ismi bilinmeyen bir kişi tarafından bu tablonun satın alındığı bildiriliyordu. İçimden mutlaka bu ülkenin bir evladı bu tabloyu almıştır diye içimden geçiriyordum.
Farklı mahallerin semtlerine çok uğramam. O gün farklı bir mahallenin farklı bir görüşte hissettiğim bir gazetenin yazarının köşesini okurken, o mahalle ile bu konuda aynı istikamette düşündüğümü hissettim ve içim yandı. Yazar Emin Çölaşan; 27 Mart 2021 tarihinde “Bu tabloyu yabancılara kaptırmayalım. Bu konuda benim bir önerim var. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz bu eseri de satın alıp kendi ulusal varlığımıza ekleyelim, müzelerimizde sergileyelim…” ifadesinde bulunduğunu belirtmiş. Bence tespit ve öneri çok yerindeymiş. Miş miş de miş miş. Olan olmuş. Alan almış.
Tabi yazarın çözüm sunduğu çare ve öneri benim çok katılmadığım, bu işin siyaset üssü çözülmesinin daha doğru olması gerektiğiyle ilgilidir. Sadece iktidara yakın bir zümrenin değil, ülke insanı sayesinde sayısız zenginlik kazanan iş insanlarının bu tabloyu alıp kendi ülkelerinde ki devlet veya şahsi müzelerinde sergileme iradesine sahip olmalarıydı.
Ancak müzayede sonunda 5 milyon liraya alıcı bulan bu ata yadigârı Tablonun bilmem hangi yabancı ülke ’de, ülkemizden kaçırılan binlerce tarihi eserle birlikte sergileneceği bir muamma. Bu tablonun bir şekilde alınıp, Türkiye Cumhuriyetine hediye edilmesi yaraları iyileştirecektir.
Milliyetçilik sadece mehter marşı çalmakla olmuyor maalesef. Ruhlarda ki mehtere sahip çıkmak lazımdır.
Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN
Fırat Üniversitesi
Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceELAZIĞ
18 gün önceULUSAL
23 gün önceGÜNDEM
24 gün önceELAZIĞ
28 gün önceULUSAL
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.