Prof.Dr.Yüksel Arslantaş

Prof.Dr.Yüksel Arslantaş

21 Mayıs 2021 Cuma

KUDÜS İÇİN

KUDÜS İÇİN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GECENİN ARDI

KUDÜS İÇİN

Kudüs’te bir çocuğum ben uykuları bölünmüş

Ben ağlarım devrilir minareler, çöker kubbeler

Rüyalarımı çalmış çığlıklar, kurşunlarla örülmüş

Hangi ninni ile uyutsun bebekleri anneler

Hangi peygamber miras bıraktı bu zulmü

Hangi tövbe yıkar bu tahrif edilmiş imanı

Haykırsam ses verir mi bana tarihin hükmü

Başlasın yeniden Babil’e sürgün zamanı

Kalk ey Yavuz Selim bak Ömer’in izine

Selahaddin nurdan bir orduyla çıkıp gelsin

Petrol artığı zilleti vursun arsızın yüzüne

Yoksa utanması başına bir balyoz insin

Ümmetin yetimleri Gazze’de insanlığa tükürsün

İnerse Miraç’tan ne diyelim biz Nebi’ye

Gafletin kara ruhu secdelerde çürüsün

Sırtımdaki kurşunlar küfre sizden hediye

Utanın Abdulhamit’ten, utanın Fahrettin Paşa’dan

Bir veled-i zinanın peşinde tarihe saplandı hançer

Sizi de öldürür birgün elbet böyle yaşatan

İsa, Musa dirilsin Zeytindağı’nda kurulsun mahşer

Kudüs’te takati kesilmiş bir mazlumum

Siz mükellef sofralarınızda türküler söyleyin

Ben dünyanın ortasında kavgalara mahkumum

Siz altından saraylarda gönlünüzü eyleyin

Prof. Dr. Yüksel ARSLANTAŞ

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Devamını Oku

YORGUNUM

YORGUNUM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GECENİN ARDI

Yorgunum

Doğdum doğalı yarıştayım sanki

Geceli gündüzlü koştum yorgunum

Dipsiz bir kuyuda telaştayım sanki

Tükendim, doldum taştım yorgunum

***

Menzile varılmaz akıştayım sanki

Dağları dolandım aştım yorgunum

Dinmeyen selde yağıştayım sanki

Hazanda soldum açtım yorgunum

***

Gece zifiri karanlık, düşteyim sanki

Rüyadan kabustan kaçtım yorgunum

Bitmeyen ayazda kıştayım sanki

Sönmeyen korda piştim yorgunum

***

Hazani kanatsız uçuştayım sanki

Sahrada serapta coştum yorgunum

Haramiyle cenkte vuruştayım sanki

İyiye, kötüye alıştım yorgunum

Prof. Dr. Yüksel ARSLANTAŞ

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Devamını Oku

KUŞLAR

KUŞLAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GECENİN ARDI

Kuşlar

Kimi göğüs kafesimde atan yürek

Kimi göllerde yeşil başlı ördek

Kimi Ebrehe tepesinde ebabil

Kimi dikenli gül bağrında bülbül

Kimi kafeste muhabbet tellalı

Kimi uğursuz viranelere sevdalı

Kimi sadakat bestesinde şarkı

Kimi mavi göklerin göçebe aşkı

Kimi titreyen can şahin pençesinde

Kimi yuva yapar Hira tepesinde

Kimi dağların gerdanlı sedası

Kimi endamlı zerafet edası

Kimi dolanır sevdalı sularda

Kimi zamanda asılı duvarda

Kimi sürüsüyle durmaz uçar

Kimi bulutlara kanadın açar

Kimi binbir renkli nakışla bezeli

Kimi konuşur dilleri heceli

Kimi pencereye konar kış ortasında

Kimi lokma bekler aslan sofrasında

Kimi durmaz çalışır yuva telaşında

Kimi umudu bekler ziyaret taşında

Prof. Dr. Yüksel ARSLANTAŞ

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Devamını Oku

ÇOCUKLUĞUMDA

ÇOCUKLUĞUMDA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GECENİN ARDI

Çocukluğumda

Kar tanelerinde baharlar tomurcuklanırdı

Sevgiler tüterdi sobalarda çocukluğumda

Bir fidan sonsuza bin bir umutla uzanırdı

Huzur ışıldardı lambalarda çocukluğumda

Bir anne tebessümü gibi doğardı güneş

Aydınlık düşerdi gönüllere çocukluğumda

Şükür dolardı cüzdanlara hazinelere eş

Helal girerdi kursaklara çocukluğumda

Aynı bardaktan içerdik susadığımızda

Çeşmeler kurudu kaldı çocukluğumda

Aynı tabaktan yerdik acıktığımızda

Kaşıklar kırıldı kaldı çocukluğumda

Zerafet tüterdi cümle kapılarında

Kapı tokmakları kaldı çocukluğumda

Duygu alevlenirdi idare lambalarında

Muhtar çakmakları kaldı çocukluğumda

Biz büyüdük umutları geride bıraktık

Sevdalar mahkum kaldı çocukluğumda

Eski dostlukları kirli sularda bıraktık

Sohbetler mahzun kaldı çocukluğumda

Prof. Dr. Yüksel ARSLANTAŞ

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Devamını Oku

DİYEMEDİM

DİYEMEDİM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GECENİN ARDI   

DİYEMEDİM

Bin yıldır zulmette bu yorgun yüreğim

Bir deli gömleğinde yaşıyorum diyemedim

Kainatın yükünü taşır gibi bedenim

Cellat ilmeğinde yaşıyorum diyemedim

Merhametli bir gülün özleminde sabah

Hicran zindanında yaşıyorum diyemedim

Keskin bir kılıç üstünde masum bir günah

Bir kan sevabında yaşıyorum diyemedim

Kıtmire öykünür kırgın, uykusuz yarınlarım

Üç yüz yıldır uyanık yaşıyorum diyemedim

Fırat, Dicle kurudu, susuz kaldı asırlarım

Nemrut korunda  yaşıyorum diyemedim

Hazan hafif kalır, darmadağınık bir sükut

Nefes almadan yaşıyorum diyemedim

Tebessüm eskide kaldı, musallada tabut

Ölümü yormadan yaşıyorum diyemedim

Prof. Dr. YÜKSEL ARSLANTAŞ

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.