ŞEYTANIN KUYRUĞU İLE OYNAMAKTAN VAZGEÇELİM !
Bir bakıma meselemiz sağcı veya solcu olmak değil.
Önemli olan; bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiği yada ne anladığımızdır. Sağcılar ve solcular; Türklüğü ve Müslümanlığı asıllarına uygun ortak değerler olarak kabul edip sahiplenme yolunu seçemezler mi?
Zira bu iki değer 80 milyon insanımızın aydınlığıdır. Cemil Meriç’in “ Her aydınlığı yangın sanıp, söndürmeye koşan zavallı milletim. Karanlığa o kadar alışmışsın ki; yıldızlar bile seni rahatsız ediyor” ifadesi, niçin aydınlığa açılan bir kapı olmasın?
Daha dün Almanya Başkanı Merkel’in, Avrupa Birliğini Yunanistan’ın yanında olma daveti Türkün Türkten başka dostunun olmadığını göstermez mi?
“Ne Batı’yı tanıyoruz; nede doğuyu. En az tanıdığımız ise; kendimiz. Müslümanlığından, Doğuluğundan, Türklüğünden utanan, tarihinden utanan, dilinden utanan şuursuz bir yığın haline geldik. Bütün Kur’anları yaksak, bütün camileri yıksak, yine de Batılın gözünde; Haçlı seferlerinin yalın kılınç tekbir getiren askerleriyiz.”
Bu güzel anlatımda, Cemil Meriç’in 1960 lı yollarda ki ifadeleridir. Bir başka güzellik ise; bu sözlerin ölümüne kadar Marksist olan Cemil Meriç’e ait olmasıdır.
Demek ki; istenince bir Marksistte milliyetçi olabilir. Milletçe aydınlığımız sağcıda olsak, solcuda olsak Türk Milliyetçiliğindedir.
Artık bu gerçeği görelim, kavgamız başkalarıyla olsun.
kartal medyum
News