0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Anadolu Kadın Hareketi Başkanı Birsen Temir Saraç , Türk kadınlarına seçme ve seçme hakkı yetkisinin 90. yıl dönümü hükmüyle bir basın açıklaması yaptı. Saraç, Türkiye’nin bu hakların geniş kapsamlı biri olduğunu hatırlatarak, kadınların bu saklanabilir Cumhuriyet değerlerine borçlu olduğunu belirtti.

Tarihi Süreç ve Başarılar

1934’te anayasa değişikliğiyle Türk kadının seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Bu hak, dünya genelinde birçok Avrupa’nın varlığının öncesinde tanınarak Türk kadınının demokratik sürecini aktif bir parçası haline getirdi. 1935’teki seçimlerde ise 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi.

Saraç, “Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında yapılan reformlar, Türk kadınları için büyük bir bayramdır. Kadınlar, medeniyet haklarından eğitim ve siyasete kadar pek çok alanda devrimlerle güçlendi. Bu bilgilerin bugünlerde bıraktığı kadın atalarımızın azim ve başarı ruhunu yaşatıyoruz” dedi.

Günümüzde Kadın Temsiliyeti ve Mücadele

Saraç, kadınların 1934’te elde ettikleri hakların günümüzde yeterince değerlendirilemediğini vurguladı. Türkiye’nin, Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda 146 ülke arasında 124. sırada yer yer düşündürücü olduğunu belirten Saraç, şu sözlere yer verdi:
“Meclis’te bugüne kadar kadın milletvekillerinin oranı yalnızca yüzde 5’te kaldı. Günümüzde eşit temsiliyet sağlanamıyor. Ancak bu haklarımızı savunmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için mücadele etmeye devam ediyoruz.”

 

Atatürk’e Vurgu Mesajında

Birsen Temir Saraç, Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlarına olan güvenine ve desteğine dikkat çekti. Atatürk’ün “Erdemli Türk kadınlığının yeni çalışma sürecinde kendine düşen büyük işi başarabileceği konusunda şüphe yoktur” hatırlatarak, kadınların bu değişiminin korunması ve iyileşmesinde olduğunu ifade etti.

Saraç, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Cumhuriyet devriminden büyümeyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve eşit temsil hakkımızı elde etmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün kadınların siyasette, ekonomide ve toplumsal yaşamda daha güçlü bir şekilde yer alabilmesi için onu daha fazla çalışmalıyız.”