0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Tarihimizin dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi, her türlü zorluk ve imkânsızlıklara rağmen milletimizin ordusuyla birlikte, adını şanlı tarihimizin altın sayfalarına yazdırdığı eşsiz bir kahramanlık destanıdır.

26 Ağustos 1922 günü Anadolu’nun kalbinde başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle, düşmanın ayak izleri vatan topraklarından silinmiş, ata yadigârı topraklar bizlere ebedi yurt kılınmıştır. Şanlı ordumuz bu zaferle kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiştir.

Bağımsızlık meşalesinin bir daha sönmemek üzere yakıldığı 30 Ağustos Zaferi, ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak isteyen devletlere karşı, kahraman milletimizin sarsılmaz azim, inanç ve kararlılığıyla kazanılmıştır. Bu zafer, aynı zamanda 1071’de Sultan Alparslan ile ayak bastığımız Anadolu’nun, bize ait olduğunu en güzel şekilde tescillemiş, istiklal ve istikbalimizin parlayan yıldızı olmuştur.

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının öncülüğünde “Ya istiklâl ya ölüm!” inancıyla çıkılan bu yolda milletimiz hiçbir zillet ve esareti kabul etmeyeceğini, bağımsızlığını ve hür yaşama iradesini sonu ne olursa olsun hiçbir surette terk etmeyeceğini tüm cihana göstermiştir. Bugün bizler, aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan bu topraklarda huzur, güven ve istikrarın devamı için durmadan çalışacak, bağımsızlığımıza ve bölünmez bütünlüğümüze kasteden iç ve dış mihraklara karşı mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle kutsal vatanımızın varlığının ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği bu eşsiz zaferin 99. yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yâd ediyor, kahraman ordumuzun tüm mensuplarının ve aziz milletimizin “30 Ağustos Zafer Bayramı’nı” kutluyorum.