0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İnsanlık tarihine mal olmuş eşraf da var zağar da…
Mebzul de var, azizân da..
Mechul de var, meşhur da…

İdam edilirken, celladı ayak altından saldalyeyi ittirince, kafası kopan da var, boynu kırılan da…

Kimbilir, belki yaşarken boynu kopacak kadar ağır veballer yüklendiler ki ip taşıyamadı, ağır geldi: ipe günah üreten kafa…

İnsanoğlunun kimi şaki, kimi said gitti, bu dünyadan…!

☆☆☆

Şimdilerde pek duymadım- en azından bulunduğum çevre itibarıyla- çocukluğumda duyduğum bedduaları;

Ağzı beddualı büyükler(!) vardı…

Oyuna dalmış, eve girmek istemeyen, yahut söz dinlemeyen çocuğuna çok kızınca ilenirlerdi:
-“Boynu kopasıca, boyu devrilesice …”

Acep boynu kopanlar, boyu devrilenler, ana yahut mazlum bedduası alanlar mıydı diye de düşünürüm kimi zaman, âhir demleri kötü neticelenenleri her  gördüğümde…!

☆☆☆

İstiklâle ve Hakk’a âşık, zâlimin hasmı Mehmet Âkif Ersoy üstadın dizeleri neler söylüyor neler;

“Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım ! …
-Boğamazsın ki !
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, âşığım istiklâle;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!”

☆☆☆

-Hz. Musa’nın cehd ettiği- firavun ahlâkı, inkârın, isyanın, kibrin ve muktedir zâlimin zemmedilmiş ahlâk numunesi olarak önümüzde durmakta…

Musa ahlâklılara musallat olmaya çalışan firavunlar hiç eksik olmamış ki, zaten  her devirde sahne-i seyrandalar.

“Musallatın musallası ise, yarılan ve yutan Kızıldeniz olmuş…”

Doğumdan ölüme insanın birlikte olduğu egosu,  ruhunun firavunu değil mi ?…

Hâmân-firavunun veziri- da egonun akıl hocası, ya’ni şeytan olarak hep devrede değil mi ?..

☆☆☆

Hristiyan ahlâkında yer bulmuş olan “sağ yanağıma tokat atana sol yanağımı da çeviririm” davranışı müslüman ahlâkında ma’kes bulmamıştır.

☆☆☆

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” (Hadis-i Şerif)

☆☆☆

İstiklâle şairimiz Mehmet Âkif Ersoy bu hususta diyor ki;

“Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum ?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim !
Adam aldırmada geç git ! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?”

☆☆☆

İşte “İnsan” işte “ahlak” !

Prof.Dr.Suat KIYAK

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ