Birinci konu sayın milletvekillerimize sağlık konusunda yapılan kıyak…

Sizlerde duymuşsunuzdur… TBMM Sağlık yönetmeliği değiştirildi. Yönetmelikle 550 Milletvekili ile birlikte emekli milletvekilleri, dışarıdan atanan bakanlar ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ücretsiz diş implant hakkı 8’den 12’ye çıkarıldı.

Bunun yanı yönetmelikte gözlük çerçeve fiyatı 350 TL, gözlük cam fiyatı 200 TL, işitme cihazı her bir kulak için 3 bin TL, işitme cihazı tamir ücreti ise 250 TL olarak yeniden belirlendi.

Şimdi Vekillerin Milletine uygulanan ödemelere bakacak olursak…

Vatandaşın diş implant bedelleri bazı özel şartlar dışında ödenmiyor. Özel şartları taşıyan kişilere sağlık kurulu raporu ile her bir çene için en fazla 4 adet kemik içi implant uygulaması yapılıyor ve her implant için 90 TL ödeniyor.

Gözlüğe gelecek olursak;  vatandaşa gözlük çerçevesi için 35 TL, gözlük camı için 20 TL ödeniyor. Hastane raporu ile medikal mağazalarından alınabilen işitme cihazları için ise 750 TL ödeniyor.

Bu sonuçlara göre demek ki her konuda olduğu gibi sağlıkta da vekillerimizin gariban vatandaştan daha fazla desteğe ihtiyacı var. Vatandaş için gecesini gündüzüne katarak çalışan (?) vekillerimize feda olsun ne diyelim…

SAĞLIK RAPORLARININ GEÇERLİLİĞİ VAR MI?

İkinci değineceğim konu okullarda başlatılan sağlık raporu uygulaması…

Tüm Türkiye’de yapılan uygulama ilimizde geçen sene de bir dönem başlatıldı. Sonrasında aile hekimliklerinde yaşanan yoğunluktan dolayı iptal edildi, alınan raporlar da öğrencilerin ellerinde kaldı…

Geçtiğimiz hafta öğrencilere tekrar duyurularak bir hafta içerisinde almaları gerektiği belirtilen sağlık raporu konusu aslına bakacak olursak güzel bir uygulama…

Öğrencilerin aile hekimliklerinden alacakları sağlık raporu dosyalarında bulundurulacakmış… Sonuçta öğrencilerin varsa sağlık sorunlarının bilinmesi ve raporda belirtilmesi güzel bir düşünce. Fakat uygulamanın icraatı sıkıntılı…

Rapora demek zorundayım çünkü ismi rapor… Bana göre ise herhangi bir tarama, tahlil, tetkik yapılmadan çocuklara verilen bir kâğıt parçası… Konuştuğum sayısız veliden aynı şikâyeti dinledim.

Maalesef aile hekimliklerine gidildiğinde raporu vermek için sordukları tek soru çocuğun boyu ve kilosu… Eğer biliyorsanız söylüyorsunuz, bilmiyorsanız ölçüyorlar. Bunun dışında hiçbir şey sorulmuyor, hiçbir sağlık taraması yapılmıyor.

Doğal olarak aklımıza; bu şekilde verilen sağlık raporu gerçeği yansıtır mı? Geçerliliği var mı? Çocukların dosyasında bulunsa ne olur, bulunmasa ne olur? Gibi sorular geliyor.

Bana soracak olursanız bu şekilde verilen sağlık raporlarının hiçbir önemi yok… Sadece öğrencileri, aileleri ve aile hekimliklerini boş yere meşgul etmekten başka bir şey değil… En azından öğrencilerin gözüne, kulağına, boğazına bakılsaydı, bir tahlil istenseydi… Varsa sağlık sorunları tespit edilseydi… Zaten amaç bu değil miydi? Bunlar yapılmayacaktıysa bu raporlar neden istendi? Yoruma açık…

DOKTORUMA VE HASTANE PERSONELİNE TEŞEKKÜR

Bu iki can sıkıcı konunun ardından sağlıkla ilgili birde olumlu konuya yer vermek istiyorum. Sonuçta olumsuz uygulamalara değinirken, olumlu olanları da atlamamak gerekir.

Sol göz kapağımın üzerinde oluşan kitle büyümeye ve ağrı yapmaya başlayınca doktora gitme ihtiyacı oluştu.

Eşimle birlikte Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi göz polikliniğine gittik. Kayıt yaptırdığınız anda güler yüzlü personelden doğru yerde olduğunuzu hissediyorsunuz. Sıra ve poliklinik numaramızı alarak beklemeye başladık. Bir müddet sonra Dr. Elif Yusufoğlu geldi. Sıram gelince muayene olmak için içeri girdim. Genç dinamik güler yüzlü bir hanımefendi… Muayenemi oldum, kitleyi inceleyen Elif hanım operasyonla alınması gerektiğini söyledi. Operasyon için ne kadar bekleyeceğimi düşünürken iki gün sonra sabah 8’e randevu verdi. “O gün ameliyatlarım var ama sabah ilk sizinkini yaparım” dedi.

26 Şubat 2018 günü sabah evden çıktık. Çayda çıra alt geçidine vardığımızda trafiğin kilitlendiğini gördük. Araçtan inip ne olduğunu anlamak için görevli polis memurlarına sorunca, ilerde gizli buzlanmadan dolayı 3 ayrı zincirleme trafik kazası olduğunu sabah 6’da belediyeye bilgi verdikleri halde tuzlama aracının gelmediğini söylediler. Neyse bizde hem vatandaş olarak, hem de meslek icabı belediyeyi aradık, olayın aciliyeti hakkında bilgi verdik. Neyse tuzlama aracı geldi ve aksiyonlu geçirdiğimiz yolculuğun sonunda ucu ucuna hastaneye yetiştik.

Operasyon Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Harput Ek Hizmet Binası’nda yapılacaktı. Gayet düzenli ve temiz bir hastane… Hemşireleri, hastabakıcıları, görevli kim varsa hepsi güler yüzlü ve yardımsever…  Sorduğumuz her soruya tatminkâr cevaplar aldık…

Hastane uygulamaları beni çok memnun etti. Hastaların dosyaları doldurulduktan sonra operasyona girmeden bileğine takılan bileklikte hastanın düzenli kullandığı ilaçlar, ilaç alerjisi olup olmadığı gibi önemli bilgilere yer veriliyor.

Hoşuma giden bir diğer husus ise ameliyat önlüklerinin tek kullanımlık olmasıydı. Ayrıca hastalara çift önlük veriliyor. Önlüklerden biri önden, biri arkadan giyilmek suretiyle sizi sarıp sarmalıyor. Bu durumda psikolojik olarak hastanın rahatlamasını sağlıyor. Bu uygulamalardan dolayı hastaneyi gerçekten takdir ettim.

Operasyon saatim geldiğinde içeri alındım. Şükürler olsun başarılı bir operasyonla Elif Hanım kitleyi aldı.

Sözün özü gerek hastane, gerek doktorum elif hanım, gerek hastane çalışanları gerçekten olması gereken gibiydi… Görevini tam manasıyla yerine getiren, ilgili, şefkatli ve güler yüzlü…

Yani sağlıkta çeşitli sorunlar ve canımızı sıkan mevzularla karşılaşsak ta görevinin bilincinde, hakkını vererek hizmet veren sağlık kuruluşları ve sağlık personellerinin olması beni çok memnun etti.

Bu vesile ile başta doktorum Elif Hanım olmak üzere tüm hastane çalışanlarına teşekkür ediyorum. Göz ile alakalı bir sorununuz olduğu takdirde Elif hanıma gözünüz kapalı gitmenizi öneriyorum.

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ