BİR DE BU SİSTEMİ DENEYELİM

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Yaklaşık iki ay evvel orta eğitimden liseye geçiş sınavı olan TEOG’un kaldırıldığı haberlerini aldık. Akabinde makul ve mantıklı, çocukların sınav stresini azaltacak yeni bir sistem oluşturulacağı açıklandı.

Herkes merak içinde beklerken sistemin nasıl olacağı hakkında pek çok yorumlar  yapıldı. Geçtiğimiz gün Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tartışmalara son noktayı koyarak yeni sistemin nasıl olacağını sonunda açıkladı.

“Veli Tercihine Bağlı Serbest Kayıt Sistemi” adı verilen yeni sistem kısaca şöyle…

Veliler ve öğrenciler evlerine en yakın 5 okuldan birini tercih edecek. Nitelikli olarak adlandırılan okullara girmek isteyen öğrenciler ise “isteğe bağlı olarak” merkezi sınava girecek.

Sistem sayesinde öğrencilerin yüzde 90’ı evlerine yakın bir okula yerleştirilmiş olacak. Adrese dayalı sistemde Temmuz ayında öğrencilerin yerleşeceği okullar belli olacak.

Nitelikli okullara gitmek isteyen öğrenciler ise Bakanlık tarafından Türkiye genelinde nitelikli okul olarak belirlenecek yaklaşık 600 okul için sınava girecek.

Haziran ayının ilk hafta sonu yapılacak olan merkezi sınav, 90 dakika sürecek. Sayısal ve sözel olmak üzere iki bölümden oluşacak sınavda 60 soru yer alacak ve tek oturumda yapılacak. Sınavda 6, 7 ve 8’inci sınıf müfredatından sorular yer alacak.

Okulların kontenjanı dolduğunda okul başarı puanı esas alınarak yerleştirme yapılacak.

Kısacası; Yeni liselere geçiş sisteminin TEOG’dan farkı Sınava girmenin zorunlu olmaması ve sınavda 6, 7 ve 8’inci sınıf müfredatından soru sorulacak olması.

Sistemin nasıl olacağını hepimiz anladık… Şimdi gelelim anlayamadığımız yerlere…

Aklıma gelen birkaç soruyu dile getirerek hep beraber düşünelim.

En önemli olarak gördüğüm okulların nitelikli ve niteliksiz olarak ayrılması doğru mu?

Nitelikli okuldan kasıt nedir? Bu okulların niteliği nereden kaynaklanıyor?

Bu kaynaklar, diğer okullarda neden mevcut değil?

Açıklamada bahsedilen sınavsız tercih yapacak olan %90’lık öğrenci dilimi niteliksiz okullarda okumaya mı layık görülüyor?

Geçmiş yıllarda sınava girerek evine uzak, niteliksiz bir okulu kazanan çocukların günahı neydi?

Hangi veli çocuğunun niteliksiz bir okulda okumasını ister?

“Eve yakın okula kayıt sistemi” ne derece adaletli olacak?

Her bölgede her okul türü mevcut mu?

Okulun kontenjanı talebi aşarsa ne yapılacak?

Sahte adres değişiklikleri yapılmayacak mı? Bunun sonucu okul yönetimi ve veliler arasında sorunlar çıkarmayacak mı? Bu durumlar karşısında ne gibi tedbirler alınacak?

Sorular… Sorular… Sorular…

Aslında “TEOG kaldırıldı” haberlerini duyan tüm öğrenciler sınavdan kurtuldukları için mutlu olmuşlardı. Fakat görüyoruz ki karşımızda yine karmaşık bir sistem ve yeni bir sınav var.

Öncelikle hiç birimiz niteliksiz okul kavramını kabul edemeyiz. Okullar arasındaki eğitim-öğretim kalitesini aynı seviyeye çekerek nitelikli-niteliksiz ayrımının kaldırılması gerekiyor. Çocuklarımızın tamamı iyi öğretim veren okullarda okumayı hak ediyor. Çünkü hepsi kendi çapında çaba sarf ediyor. Ne için? Eskilerin deyimi ile okuyup adam olabilmek için… Hayatlarını kurtarabilmek için. İyi birer meslek sahibi olarak öncelikle kendilerine daha sonra da vatana, millete faydalı olabilmek için.

Aklı başında hiçbir anne baba çocuğu yetersiz, beceriksiz olsa bile yetersiz, beceriksiz, niteliksiz olduğu yönünde konuşmalar yapmaz ve davranışlar sergilemez. Neden çünkü her şeyin başı ruhsal huzur ve psikolojinin sağlam olmasıdır. Veliler bu duyarlılığı gösterirken okullar için yapılan bu ayrım hiç hoş değil.

Şimdi gençlik çağlarına adım atan bu çocuklar nitelikli, niteliksiz ayrımına tabi tutulursa psikolojileri, çalışma istekleri, motivasyonları ne olur? Velilerin psikolojileri ne olur? Sadece öğrenciler ve velilerin değil hadi onları düşünmüyorsunuz okullardaki idarecilerin, öğretmenlerin psikolojisi ve motivasyonu ne şekilde etkilenir. Olumlu olmayacağı ve alınan verimin düşeceği kesin.

Sözün özü, deneme yanılma yöntemi ile en iyisini bulmaya çabaladığınız eğitim alanında çocukların sınav sistemi karşısında ezilmelerini engellemeye çalışıyorsunuz. Düşünceniz tekdire şayan. Fakat eski sistemin oluşturduğu hasarı onarmaya çalışırken yeni sistem ile onarılmaz hasarlar bırakmamanızı rica ediyorum.

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ