20 Şubat 2021 Cumartesi
TSD Elazığ’dan Önemli Sosyal Örnek Sorumluluk..
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ Jandarma Ekiplerinden operasyon
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Müslüman Türk milleti..Müslüman Türk halk, yüzlerce yıllık devlet-i Aliyyeyi Osmaniye Kültürü’nde yaşamış, devlet edep ve terbiyesini almış, kendini Din- ü Devleti’ne adamış bireyler toplamıdır.
Millet bir zaman diliminde ne yapılması gerekiyor ise düşünür, tahlil eder ve yapar. Şeriata karşı olmayan hiç bir kararı küçük görülemez ve aşağılanamaz !
Bugün iktidar görevi verdiği partiyi izler yanlışını görürse indirir. Güvendiği bir başka partiyi iktidar yapar.
Bu tablodan her birey, her siyasi kurum, her siyasetçi ders almalı, hisse çıkarmalıdır.
Milletin iradesi alidir, müracaat makamıdır.
Muhalefetin devlet ve hükümet kavramını karıştırarak her fırsatta devlet erkanına saldırması milletin hoşuna gitmez. ”iktidarlar kiracı, devlet ise ev sahibidir..” Bu ilke unutulmamalıdır.
Cenabı Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin..Allah din ü devlet için vazifesini bilen ve en iyisini yapmak isteyen vatandaşlarımızdan razı olsun..!
İktidar asla “ zafer kazandım..! “ demesin. Bu onlara, milletin çok çok zor bir dönemde verdiği vazifedir. Bu gün iktidarın en fazla kaybettiği husus liyakat esaslı atama yapmamasıdır. Bu günden sonra liyakat esaslı atama yapılmalı bilhassa alt kademelerde görev dağılımı adil olmalıdır. Örneğin bir hastanede hastabakıcılık için bile vekillerin araya girmesi abesle iştigaldir. Özellikle de Başbakan “ personel alımı-kredi-ihale-bayilik-milli emlak satışları “ na müdahale etmemeleri için vekilleri uyarmalı ve takip etmelidir.
Şimdilik manzara bu…!..Ya herkes hissesini alır ya da havanda su dövmeye devam eder.
Sandıktan çıkan oylar aslında çok önemli mesajlar verdi. Beş ay gibi kısa bir sürede değişen fikirlerle oy oranlarının, sandalye sayılarının ve meclisteki oturma düzeninin nasıl farklılaşabileceğini hep birlikte gördük.
Aslında seçmenler tarafından 7 Haziran’da, partilerin kendi aralarında uzlaşmaya giderek koalisyon kurabilmeleri için bir şans verilmişti. Deneyip görmek istemişlerdi. Fakat liderlerin, ülkenin selameti için bazı isteklerinden tavizler vererek kurabilecekleri koalisyon hükümetinin kurulmaması, yanlış politikalar, uyumsuzluk, davranışlar ve söylemler, oyalama süreci, yapmacık tavırlar ve samimiyetsizlik her şeyin kötüye gitmesine, gerginlik ve şiddet ortamının oluşmasına sebep oldu. Bu durumun sonucunda da resmen halkın tepesi attı.
Terör olaylarının başlaması, ekonominin allak bullak olması, doların uçuşa geçmesi insanlarda nereye gidiyoruz? Algısını uyandırdı. Liderler, davranışları ve konuşmaları sonucu alenen seçmenini küstürdü.
Geçtiğimiz 13 yıllık dönemde ekonomi biraz da olsa canlanmış, çözüm sürecinin amacına karşılık sonucu herkesi şaşırtsa da, terör olayları azalmıştı. Son 5 ayda rüzgâr tekrar ters yönden esmeye başlayınca, seçmen resmen yumruğunu masaya vurdu.
Geçen beş aylık dönemde yaşananların sonucu olarak halk: ‘’Ülke için, millet için bir araya gelerek bir koalisyon hükümeti bile kuramadıysanız, geçici seçim hükümeti için bile destek vermediyseniz o zaman bir partinin tek başına iktidar olması gerekir’’ dedi. Bu yetkiye de Ak Partiyi layık gördü.
Seçmenin oylarıyla verdiği cevap: ‘’Biz gerektiğinde şans tanırız, verilen şans kullanılamazsa tavrımızı koyarak verdiğimiz şansı fazlasıyla geri alırız’’ ayrıca ‘’konuşmalar ve davranışlar arasındaki tutarsızlığı anlayacak kapasitedeyiz, kelime oyunlarına, duygu sömürülerine, meydanlardaki atıp tutmalara bakmaz verdiğimiz emanet oyları fazlasıyla geri alırız’’ şeklinde oldu.
Artık insanlar, takım tutar gibi siyasi parti tutmaktan vazgeçti… Kapı kapı şeker, çay, pirinç dağıtarak oy toplama zamanları da geçti. Konuşmalardaki ve icraatlardaki samimiyetin ve uyumun derecesi değerlendirildi ve halkın kararı bu yönde netleşti.
7 Haziran seçimlerinde partilere koalisyon yolunda şans tanıyan seçmen, 1 Kasım seçimlerinde verdiği şansı tamamen geri aldı.
Şimdi muhalefet parti liderleri çeşitli bahanelerin arkasına sığınmaya çalışsalar da, birilerini suçlasalar da fazla söze gerek yok her şey açık seçik ortada… Liderlerin şapkalarını önüne koyarak, nerede ne hata yaptıklarını tespit etme zamanı geldi de geçti bile…
Bundan sonrasında, eğer Ak Parti ve Sayın Davutoğlu oy alamadığı % 50’lik kesimi de dinler, herkese eşit mesafede olursa, seçim öncesi bulunulan vaatler yerine getirilirse, insanlar ekonomik ve psikolojik olarak rahatlarsa, teröre taviz verilmeden sonuna kadar mücadeleye devam edilirse, önümüzdeki yıllarda da bu millete başbakanlık yapacağından hiç şüphemiz yok.
Cümle dostlara selam olsun..!
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ