Murat At

Murat At

20 Şubat 2021 Cumartesi

ELAZIĞ’da KAYBOLAN TARİH ve CANLANAN HATIRALAR

ELAZIĞ’da KAYBOLAN TARİH ve CANLANAN HATIRALAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen yazımızda, son dönemlerde, Elazığ’da hızla gelişen kentsel değişimin, geçmişte imgesel özellikler gösteren birçok öğenin de günümüzde önemini yitirmesine sebep olduğundan, bu durumun kent kimliğimizin de kaybolmasına neden olduğundan bahsetmiştik. Elazığ’da kentleşme ile birlikte önemini kaybeden imgelerden biri olan Beyaz çeşme hakkında da kısada olsa bir tarihçe yazmış, kent kimliğimizi kaybetmeme adına şehrimizi planlarken tarihsel, sosyal ve kültürel imgeleri de göz ardı etmememiz gerektiğini anlatmıştık.

Bu gün ise sizlere, oldukça kısa sayılabilecek bir geçmişte yok edilen bir imgemizden bahsedeceğim. Elazığ’ın ilk belediye hizmet binası. Ve o yıllarda, binanın çevresinde yer alan iş yerleri hakkında, kısada olsa, bilgiler verip hatıralarımızı tekrardan canlandıracağız bu yazı vesilesi ile.

1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Elazığ’a gelişi sırasında “büyük bir eksiklik” olarak not edilmiş ve Elazığ ilk belediye hizmet binasına, 1946 yılında kavuşmuştu. Postane Meydanı’na bakan ve yaklaşık 2000 m2 bir alan üzerine kurulu olmakla birlikte bodrum, giriş ve 1. Kattan oluşan 1946 yılında yapımı tamamlanarak, ilk defa dönemin Belediye Başkanı Ahmet Karakaya tarafından kullanılmaya başlanan Elazığ Belediyesi hizmet binası.

Elazığ başkaymış o dönemlerde. Ahde vefanın, sadakatin, samimiyetin, karşılıklı saygı ve sevginin olduğu, bir başka deyişle, has Elazığ çağalarının var olduğu dönemmiş.

Belediye binasının sağında yer alan şimdiki İş Bankası’nın yeri, kahvehane imiş. Sabahçı kahvesi olarak ta bilinen kahve, o günlerde, Muallimler kahvesi diye anılırmış. Foterli Mustafa Amca (Mustafa Aydoğdu) diye biri işletirmiş kahveyi. Muallimler Kahvesi, öğrenci kesiminin ikinci adresi konumundaymış. O dönemin öğrencileri şöyle ifade ediyorlar; “1965 öncesi bizim lisedeyken müdavimi olduğumuz kahveydi. Okuldan kırdığımız günlerde öğretmenlere yakalanmadan tavla ve domino oynamaya bayıldığımız günler”.

Muallimler Kahvesi, anlayacağınız, o yıllarda herkesin gidebildiği, hatta çalışanlarının bile bu günlerde hala unutulmadığı, önceleri şef garsonluğunu oldukça esprili bir kişilik olan Garson Şerif’in yaptığı, sonradan bu görevi şimdilerde rahmetli olan Hanifi isimli kardeşimize devrettiği, büyük bir kahvehaneymiş. Halen daha o yılları hatırlayanlar, Garson Şerif’in yaptığı esprileri anlatmadan duramıyorlar. Ne yazık ki günümüzde yok.

1960’lı yıllarda Muallimler Kahvesinin sağında ise, şimdiki 1. Noterin olduğu yerde, Servet Tuna’ya ait olduğu söylenen terzi dükkanı, onun sağında ise, şimdiki Ziraat Bankası’nın olduğu yerde, Zekeriya Temizsu’nun işlettiği, 24 saat faal olan, Belediye fırını yer alıyormuş. Belediye fırını, o yıllarda, Karadenizli Lazların çalıştığı bir fırınmış. Bu fırın, açık ekmek çıkartmaz, francala ekmek yaparmış, yani bizim bildiğimiz somun ekmek. Fırının yanı ise Vali Beyin evinin bahçe duvarıymış. Şimdiki Ziraat Bankasının doğu köşesi yani eski Murat Turizm yazıhanesinin karşı köşesi.

Ziraat Bankası, o yıllarda, belediye hizmet binasının alt katında yer alıyormuş. Banka şimdiki yerine taşınınca bu kısımda dükkanlar açılmaya başlamış. Yeni Karamürsel Mağazası, İGS Mağazası, Orjin İskender, Tuğrul Kitabevi hatırladığım dükkanlardan bir kaçı.

Muallimler Kahvesinin hemen yanında ki sokağın ( şimdiki Şehit Yüzbaşı Tahir Caddesi) içinde ise Kilis Kebabevi (halen daha aynı yerde), onun bir üstünde ise o yıllarda açık şarap ve ispirto satan Simon’un dükkanı varmış.

Belediye hizmet binasının altında, o yıllarda genelde ecnebi filmlerin oynadığı, meşhur Saray Sineması yer alıyordu. O yıllarda sinemalarda iki film birden vizyona girerdi Elazığ’da. Hiç unutmam; sinema biletlerinin üzerinde film yerli ise yerli birinci ve ya yabancı film ise ecnebi birinci yazardı genellikle.

Saray Sineması’nın karşısında ise Öğretmenler Lokali yer alıyormuş. Girişte küçük bir bahçesi olan ve genelde üye olan öğretmenlerin gittiği bir yermiş. Aynı zamanda THK’nun da yeriymiş burası.

Ve meşhur Postane Meydanı! Belediye hizmet binasınn da tam karşısı haliyle.

Bu kısımda taksi durağı varmış o yıllarda. Genelde Chevrolet veya Elazığ ağzıyla şavrole taksiler yer alıyormuş bu durakta. Birde gazozcu Mehmet Abimiz varmış. Sattığı gazozlar soğusun diye kovanın içerisine buz koyar, suyla doldurur ve gazoz şişelerini de bu kovanın içerisinde bekleterek soğuturmuş. Sonrada satışa sunarmış tabi, şişesi 15 kuruştan.

Sonradan Postane Meydanı; belediyenin otobüs durağıydı. Şehrin bir çok mahallesine buradan belediye otobüsleri kalkardı. İşte bu yıllarını bende çok net hatırlıyorum. Sabah okula gider, öğlen sonu ise bu meydana gelirdim. Teksas, Tommiks, Zagor, Mandrake gibi çizgi romanlarla, bu meydanda tanıştım, o yıllarda. Bazen satın alırdım bazen de 5 kuruşa kiralar, meydandaki polis çay bahçesinin duvarının üzerinde oturup, okurdum onları. Harika yıllardı…

Ve gelelim konumuza.

Sonradan eklenen 2. Katla birlikte toplam 4 kattan oluşan eski belediye hizmet binası, 60 yılı aşkın bir süre, Elazığ’a ve Elazığ Belediyesi’ne hizmet etti. Elazığ Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu’nun 2004 yılında göreve gelmesinden sonra ise eski belediye hizmet binası yıktırılarak yerine büyük bir alışveriş merkezi yapıldı, dokuz katlı ve otoparklı.

Elazığ Belediyesi hizmet binasının restore edilmemesi ve yıkılması, herkes gibi, beni de derinden etkilemişti o zamanlar. Çünkü, yukarıda da bahsettiğim gibi, bu gibi yerler bir çok hatırayı da barındırıyor bünyelerinde. Geçip giden gençlik, kaybolan anılar, dile gelen sokaklar ve bir bir saydığımız mekanlar.

O belediye binasının yıkılıp yerine şimdiki çirkin beton yığını yapılacağına, restore edilip müze ev yapılsaydı ve El-Aziz’ in kültür değerleri bu evin içinde sergilenseydi olmaz mıydı? Diye sormadan da edemiyor insan.

Saygılarımla…

MURAT AT

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ