05 Mart 2022 Cumartesi
Bakan Kurum Yeniden Kahramanmaraş Dedi..
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ Jandarma Ekiplerinden operasyon
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Şöyle düşünün, bir otomobil yarışı var, ABD, Rusya ve Çin rakipler. ABD elektrikli motor kullanıyor; bunun karşılığı demokrasi olsun. Rusya konvansiyonel ve Çin hibrit motor kullanıyor, ABD’nin açıklamasıyla bunun karşılığı otokrasi. Yarış başlasın.
Tam bu noktadayken ABD rakiplerine diyor ki; “Derhal pitstop’a girin ve otomobillerinizin motorlarını elektrikliye çevirin ve yarışa öyle devam edin.”
Çin cevap veriyor: “Ben mevcut motorla bu yarışın elemelerini geçtim ve hakkettiğim final yarışına böyle geldim, neden motoru bu kritik anda değiştireyim ki? Hem benim bu yarışta kullandığım motor cinsi hibrit. Her ne kadar Komünist Parti Yönetimi ile buradaysam da esas olan devlet kapitalizmidir. Siz de kapitalistsiniz biz de!..”
Rusya cevap verir: “Benim yaratılışımda oligarşi var, istesem de değişemem, motorum konvansiyonel ve sistemlerim oldukça mekanik. Bu size yenilikçi gelmiyor olabilir ama bana göre oldukça sağlam ve sert!”
Şimdi siz cevaplayın, daha dün küresel demokrasi zirvesi yapan ABD’nin Demokrat Başkanı Joe Biden’ın, küresel güç mücadelesi halinde büyük yarış sürüyorken kural değişikliği istemesi kabul edilebilir mi?
Rakipler motorlarını ne zaman tümüyle elektrikliye dönüştürebilir? Yarış bittikten sonra: Güç mücadelesinde kaybeden iki yarışçı ya yarış dışı kalır ya da mağlup olur.
Şimdi gelin bu büyük rekabeti zamanımıza uyarlayalım. Detaylandırmadan bugüne ait olanı ifade edelim.
ABD VE RUSYA (UKRAYNA) GERİLİMİ
“ABD ve Rusya arasındaki gerilim artıyor.” Asıl konu bu şekilde açıklanırsa daha doğru olur.
Deseydim ki, “Ukrayna meselesi üzerine ABD ve Rusya gergin haldeler,” bu da doğru olurdu ama bu haliyle sorunu görünür yönüyle lokalize eden bir cümle kurmuş olurdum. Şu an için somut konu Ukrayna elbette.
Son noktalara gelindi; ABD, NATO ve Avrupa, Ukrayna’yı Transatlantik grubu içine dahil ediyor ve bu süreyi Rusya’dan gelebilecek karşı baskıyı bir ateşli savaşa dönüştürmeden geçirmek.
Ya sonra? Sonra Belarus sırada elbette.
ABD’nin İki Ayaklı Küresel Stratejisine göre durum şöyle: (Birinci ayak,) NATO genişlemesini sürdürüyor, Avrupa Rusya’yı sıkıştırıyor, ABD gücünü Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın en hareketli bu bölgesinde kuvvetlendiriyor. ABD ve Rusya belli ölçülerde anlaşma zemini yakalayana kadar sürtüşmeler devam edecek. (İkinci ayak,) Bir anlaşma olunca ABD bloğu, ortakları ve ittifakı ile beraber Kuzey Buz Denizi, Kamçatka ve Hint-Pasifik eksenine odaklanacak, hedef Çin! Bunun zamanı 2040’ları bulacak.
Yakın zamandaki önemli gelişmelere bakalım. Joe Biden Rusya lideri Vladimir Putin ile görüştü. Sonuç ne? Anlaşamadılar!
Biden, Putin’den şunu talep etti: “Ukrayna NATO’ya giriyor, sertlik istemiyoruz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunuyoruz (‘sarsılmaz destek’). Donbas bölgesi Ukrayna’nındır. Kırım bölgesindeki Rus işgali sonlandırılmalıdır. Bu olmazsa ABD, Rusya’ya ekonomik yaptırımlara başlayacaktır.”
Putin cevapladı: “Bir askeri örgüt olan NATO’nun Ukrayna’da üslenmesini Rusya’ya tehdit ve saldırı şeklinde kabul ederiz ve karşılığı olur.”
Biden yineledi: “Rusya Ukrayna’ya müdahale ederse NATO’nun 5. Maddesini işleteceğiz.”
Durum ne? Sertlik, gerginlik. Abartılı propaganda başlatıldı, nükleer savaşa hazırlanın deniyor. Bu demek oluyor ki sertlik konvansiyonel şekilde görülecek bir durum. Dün Kerç Boğazı’nı zorlayan Ukrayna zırhlısı bir deneme yaptı. Bir sonrakinde Rusya tarafından ateş açılabilir!
Belarus-Polonya sınırında göçmen krizi devam ediyor.
Avrupa buna “Hibrit Savaş” dedi.
Rusya, Baltık’taki Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattını işletmek istiyor. Rusya Kaliningrad’daki askeri birliklerini harekete geçirdi.
Böylelikle boydan boya, Baltık, Doğu Avrupa, Balkanlar ve Karadeniz ısındı.
ABD lideri Biden, dün önce Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve daha sonra Bükreş Dokuzu (Polonya, Romanya, Estonya, Bulgaristan, Çekya, Macaristan, Slovakya, Litvanya ve Letonya) ile görüştü. Kabul edilen ilke: “Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında karar ya da istişare olmaz. NATO’nun 5. maddesine bağlıyız.”
Bütün bunların amacı, öncelikle Putin’i Zelenskiy ile bir anlama zeminine çekmektir.
ABD VE ÇİN
Joe Biden yöntemi hesaplarını 2040 yılına göre yapmaktadır. Ama hangi ABD? Elbette yenilikleri ve gerçekleştirilen dönüşümleri bünyesine kazandırmış bir Amerika. Çin bunun farkında ve hızla kendini yeniliyor. Yarış bu kapsamlı yenilenme ve dönüşüm sürecinde oluyor.
ABD şöyle istiyor: Çin, Batı tipi demokrasiye dönüşsün, Devlet kapitalizmini yani Komünist Parti iktidarını bir kenara koysun. Japonya, Güney Kore veya Singapur gibi olsun. Tayvan, Hong Kong veya Uygurlar ile ilgilenmesin. Hem dolar kullanmaya devam etsin, Fed ne diyorsa öyle yapsın. Demokrasi olduktan sonra, toprakları yönetmek fikrini terk etsin, özgürlük yeter desin… Biden’ın verdiği mücadelenin Çin ayağındaki hedefin basit açıklaması budur. Yoksa ABD elitleri tarafından Çin ekonomisiyle ilgili büyük bir sorundan bahsedilmiyor. Tedarik zincirleri küreselleşsin, finans hızla her istikamete aksın isteniyor.
Ancak Mao Zedong ve Jiang Zemin’den sonra Çin’in üçüncü önemli ismi olmayı hak eden Komünist Parti Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Xi Jinping’in iddiası ise 2040 yılına kadar Tayvan sorununu kendi lehine çözmek, ortak kader ülküsü etrafında genişlemek, küresel ticarette engelleri kaldırmak ve finans sistemi içinde rezerv güç olmaktır. Bu anlayışla Komünist Çin’in Devlet kapitalizminde kalmaya devam etmek istediği anlaşılıyor.
SONUÇ
Küresel yarış sürüyor, her başat güç ortaklıklarıyla beraber elde ettikleri bütün imkanlarını sahaya sürüyor, yarış her dönemeçte ayrı bir tehlikeli an yaşatır cinsten sona doğru ilerliyor, yarış bitene kadar hemen herkesin yüreği ağzına gelecek kadar etki yaratacak.
Büyük yarışta bugünlerde Ukrayna dönemecine giriliyor. Rüzgar, yağmur, kar (başka ifadeyle koronavirüs, iklim değişikliği) gibi etkiler bastırmışken bu virajdan kimler nereye savrulacak göreceğiz.
Yarış 2040’larda son virajlara girecek, belki de 2050’lerde bitecek. Buna göre hazırlıklı olmak gerekiyor.
Gürsel Tokmakoğlu
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ