21 Kasım 2024 Perşembe
TSD Elazığ’dan Önemli Sosyal Örnek Sorumluluk..
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ Jandarma Ekiplerinden operasyon
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
MAĞDUR OLMAYAN EMEKLİ OLDUKTAN SONRA GELİP ÇALIŞMAZ
Emeklilere yapılan zamları yetersiz bulan Fethi bulut “Yapılan zammı yetersiz buluyorum. Tek kelimeyle yetersiz. Sizin en az bir asgari ücret fiyatı varsa yani emeklinin de bir asgari ücret maaşı alması lazım.
Bizler emekliler olarak gerçekten mağduruz. İşin gerçeği bu. Mağdur olmasa gelip burada bu çay ocağını çalıştırmazdı. Bu yaştan sonra gelip çalışmaz yani. Yani onun için ben emeklilere yeterli bulmuyorum şahsen. Anlatılmayacak şekilde düşük. Emeklilerin birçoğu da yani bu konuda sıkıntılıdır. Sıkıntı da çekiyorlar söyleyeceğim bu.
VERGİLER HARÇLARA YAPILA ZAMLAR BELİMİZİ BÜKTÜ
Emekli fethi Bulut konuşmasına şöyle devam etti ; “Vergilere gelince zaten vergi bizim belimizi kırıyor. Yani hiç şey olmayacak vergiler var. Biz çok sıkıntılıyız. Biz vergilere gelen zammı daha şey buluyoruz yani. Yetersiz bu şey fazla buluyoruz yani açıkçası. Alım gücümüz yok denecek kadar düşük. Her şey ateş pahası bu durumda ne alım gücü olacak şimdi. Yedi bin beş yüz lira alan bir adam ne aldım gücü olabilir? Ben sana soruyorum. Şimdi bir ay iş yapmazsan ne yapabilirsin? Yedi bin beş yüz lira alıyorum. Şu anda ben Elâzığ depreminden bu yana çadırdayım. Bak bir ev dahi yapamıyorum Evi yapmak için tarlamı satılığa çıkarmışım. Şu anda tarlayı satamıyorum. ”dedi.
EMEKLİ ABDULSAMET GÜVEN:
Elektronik bölümü mezunu Abdulsamet Güven; “tek isteğimiz eşit bir zamdı. Devlet emeklilerini üzdü” diyerek şöyle konuştu;
“Ben yaklaşık altı yıldır emekliyim. Otuz sekiz yıla yakın devlette memur olarak görev yaptım elli yaşından sonra gidip üniversiteyi okuyup ön lisans mezunuyum. Elektronik bölümünü bitirdim. Daha önce asgari ücretlinin yaklaşık iki buçuk üç katı kadar maaş alırken şu an asgari ücretli benden fazla maaş alıyor Ondan sonra maaş yetersiz. Çalışanlara yüzde seksen altıya kadar zam verilirken, emekliye yüzde yirmi beş zam verilmesi kabul edildi. Beni üzdü yani. Tüm emekleri üzdü. Eşit bir zam istiyorduk. Biz de en azından yüzde otuz beş kırk civarında değil de yüzde seksen altı civarında bir zam almış olsaydık belki biraz rahatlardık.
KENDİME GÖRE İŞ BULURSAM ÇALIŞIRIM
“Şu an maaşımla zor geçiniyorum. Ama iş bulsam bu yaştan sonra çalışırım. Yani iş bulsam çalışırım. Daha rahat yaşamak için istediğim canımın çektiği bazı şeyleri alabilmek için maaşım yetersiz. Bunlardan feragat ediyorum. O piyasadaki vergiler de çok aşırı yüksek. Daha önce bu kadar yüksek vergiler falan çıkmamıştı. Ekstra vergiler, KDV olsun Şimdi gelen bu zamlar ulaşıma ondan sonra gıdaya KDV olarak tabii vatandaşa emeklilere yansıyacak. Onları Şimdi gelen bu zamlar ulaşıma ondan sonra gıdaya KDV olarak tabii vatandaşa emeklilere yansıyacak. Onları Biraz maaşım yani fazla yüksek değil de asgari ücretten düşük olduğu için benim çocuklar da hepsi çalışıyor. Fazla da bir nüfus olmadığı için ev kirası da vermediğinden dolayı zor geçiniyorum. Biraz maaşım yani fazla yüksek değil de asgari ücretten düşük olduğu için benim çocuklar da hepsi çalışıyor. Fazla da bir nüfus olmadığı için ev kirası da vermediğinden dolayı zor geç ama mümkün değil. Yani emekli maaşıyla para biriktirdiği bir araba alamıyorum. Yani ben de isterim. Rahat tatil yapayım. Ondan sonra bazı insanlar gibi gideyim ondan sonra dolaşayım. Onu yapamıyorum.
EMEKLİ TALAT DİLEK;
Bugünkü Türkiye gündeminde olan bu vergilere yapılan zamları ben beğenmiyorum. Şöyle ki çok yüksek. Can yakıyor. Onun için memnun değiliz ikinci soruma geçiyorum o zaman. Her şeye zam geldi. Telefon, un, simit, kira, kredi faizleri. Piyasaya gelen zamlar zaten onlar bugün geçim sıkıntısı çekenleri daha çok zora sokuyor şu an ben emekliyim. Yedi bin beş yüz TL emekli maaşı alıyorum. Emekli olduğum halde burada gelip gene çalışıyorum. Çünkü maaşım bana yetmiyor. Geçinemiyorum Zamlar da bunun artık üstüne tuzu biberi oldu. Şu an geçim sıkıntısı çekiyoruz.
63 YAŞINDA EMEKLİYİM HİÇBİR UMUDUM YOK
Çok düşük. İstediğimize ulaşamıyoruz. Yani etini, balığını, tavuğunu, sebzesini rahat bir şekilde yiyemiyoruz. Çünkü maaşımız yeterli değil. Maaş yetmiyor bize. Ev kiraları çok yüksek. Bir hafta önce oturduğum mahallede bir eve yeni bir eve taşınmak istedim. Beni tanıdıkları halde yedi bin TL kira istediler. Şu an bulunduğumuz binada benden yedi bin TL kira istiyorlar. Ev kirası. Onun için Allah hepimizin yardımcısı olsun hayat çok zor. Geçinmek çok zor. Ben altmış üç yaşındayım. Bu saatten sonra benim artık hiçbir umudum yok. Allah gençlere yardım etsin görmüş geçirmiş bir insan olarak da sonuçta Türkiye ilk defa böyle bir şey yaşamıyor. Hani önceki yıllara nazaran bunu ilk defa yaşıyoruz. Geçmiş yıllarda da biz tabii biz devalüasyon gördük, zam gördük, depresyonda yüksek enflasyon gördük ben yüzde yetmişle Ziraat Bankası’ndan hayvancılık kredisi aldım. Besi yaptım, para kazandım. Şimdi sıfır faizle veriyorlar, kimse para kazanamıyor. Yani bunun beterini görmedik. En kötüsü bu. Yani dibi gördük diyebilir miyiz? Evet, dibi gördük şu an dibi gördük.
On beş yıllık emekli Mehmet Nuri ÖZ ise yapılan zamlar hakkında şunları söyledi;
Emeklilere yapılan zammı bir zulüm olarak görüyorum. Canları istediği şekilde yorum yapıyorlar. İstediğimiz zaman düzenliyorlar. Bugün bir asgari ücretli, nasılsa onların cebine çıkmıyor, vergi alacaklar diye Hemen içse de iyi şekilde uygulayalım.
YAPILAN ZAM EMEKLİYE ZULÜM NİTELİĞİNDE
Senede yüzde elli, yüzde altmış yüzde yüz yapsınlar ama gerçek manada bu emekli de bu vatandaşı bu vatandaş vergi ödemiş ya şekilde çile çekmiş ama bugün onları bir dilencilik haline düşürüp de altmış beş yetmiş yaşında sonra tekrar gelip çalışmaya benim gönlüm razı olup değildir. Ben emekli olarak emekli maaşı alsam da almasam da benim iş yerim vardı sıkıntım yok. Ama gerçek manadaki yalnız emek, emeklilikle geçirenlerin gerçekten şu anda yani onlara yapılan bir zulüm olarak kabul ediyorum evet.
BİZ SADECE TEMEL İHTİYAÇ ZAMLARINI KONUŞUYORUZ
Sadece ekmek, temel ihtiyaçları konuşurken devletin yaptığı zamları niye konuşmuyorsunuz? Bu konuda önce yapılan vergi zammı. Ne yaptın burada? Yapılan zamlı. Yapılan benzin zammı, mazot zammı, gübre zammı, zam, zam, zam, zam. Sadece bu her gün taşımacılık yapan ve emek karşılığında yapılan işleri eğer zam gelmişse bu da zam değildir. Ben bana göre zam değil. Gerçek zamların durabilmesi için önce mazot, elektrik tamam mı? Doğal gaz, gübre, bunların zammı durdurulması lazım. Bugün bunları, bu zamlar durmadan Bir ekmeği tutturamazsın.
DENETİMSİZLİK SORUMSUZLUK ALDI BAŞINI GİDİYOR
Sözlerine şu şekilde devam eden Mehmet Nuri ÖZ ; Çiftçi neyle o üretimi yapıyor? Mazotla. Neyle taşıyor getiriyor? Mazotla. Kim? İnsan emeğiyle çalışan bu insan Bugün bir ayın üç yüz lira, iki yüz elli lira, yüz kırk ağaç çalışan bugün yedi yüz lira işe gitmiyor. Şu anda bir işletme sektöründe bin beş yüz lira Antep’e adam gibi çalışıyor. Bin beş yüz lira ve kendisi daha üç yüz lira. Bir emekle çok görülüyor. Bu işkence değil de nedir? Bu nazikçe bir işkencedir. Bu benim şahsi düşüncemdir. Bugün dünyada uluslararası böyle baksınlar. Gıdada yüzde kaçtır vergi? Temel gıda maddelerde yüzde kaçtır. Dün gıdada yüzde birken bugün yüzde on. Yani malya gelen yetkili kemik kafasına göre ayarlama yapıyor. Artık daha bunun ismi zam falan değil. Bunun ismi sadece fiyat ayarlaması yani bugün bu yapılan ayarlamalar insanların direkt neresine? Mutfağına. Nereye? Cebine. Nereye? Çarşıya. Gidecek arabasının yakıtına yansıyor. Bu da bu vatandaşın yarı simidine, ekmeğine altmış beş liraya sattığımız bir ben marketçilik yapıyordum. Altmış beş liraya satılmış Bir peynir şu anda sekiz yüz elli lira. Sekiz yüz elli lira. Altmış beş lira. Daha iki sene. Yani onun için bunlar bunları piyasa denetimsizlik kavruluyor. Zam bekliyorduk ama bu kadar değil. Ben bunu çok çok daha aşırısıyla bekliyordum da bekleyeceğim de. Neden ben burada? Aynı bu çay ocağında demiştim. Bir ekmek on lira, on beş lira olacağını. Bazı arkadaşlarımız şu anda burada oturanlar da vardır. Ya olur mu diye üç lira. Doların şu an yirmi yedi değil. Otuzu bulacağını demişim. Yani bugün yirmi altı. Otuz demişim. Ne yapıyorsun? Ve o dolar veya Euro otuzu geçeceğini demiştim. Arkadaşlar benimle dalga geçtiler. Şükür her gelen kendi kafasına göre bir, biri yazı, biri bozuyor, biri yazı, biri bozuk”. İfadelerini kullandı.