Kırk İsmin Destanı
lerde çın çın çınlar,
Hudutlarda Kartallar,
Sevdalanmış Oğullar Kızlar…
Kanyüreklerde gizli
Arzu
lar…
Dağlar yüreklerini anaların
Anaların yüreklerini dağlar…
Ölür bir bir
Mustafa
lar ölür,
Lakin ölmez
Allah Davası ölmez…!
Diyenlerin de,
Ocağına düşmüştür
Nice nice
Ali
lerin
Osman
ların
Songül Yakutların
Elazığlı Fethilerin
Halisdemir Ömerlerin…
Sor hadi, sor…
Hiç bilmediğin bir şeyi
Belki hiç de bilemeyeceğin bir şeyi
Sor hadi, sor…
Başkalarının çocukları yaşasın diye
Kendi çocuklarını yetim bırakan
Babaların…
Öksüz bırakan Anaların
Fedakarlığını
Hiç bir patoloji açıklamaz,
Üniversitelerin
Orospulaşmış fakültelerinde…
Çünkü bir mühürdür bizim dilimizde..
Öfkemiz, Kinimiz,
Kinimiz Dinimiz,
Derken..
Şeytanı koyaardık,
Aklın, fikrin, kalbin
İmanın karşısına..
O şeytana karşı,
Şeytan derken,
İçimizdeki kibre karşı…
Düşmandık…
Düşmandık…
Çok ama çok düşmandık..
O kadar düşmandık ki..
An geldi geldi, dayandı..
Bu Milletin Çocukları,
Düşmanlığa da düşman olmayı öğrenince
Arındı, benliğin kirinden pasından..
Kırk nehirde yıkanmış pakiler gibi
Sükunette suhuletle,
Uyandık kışta baharlara…
Ve şimdi yeniden
Kuşatılıyoruz…
Nerde hani
Çağlar kapatıp açan
Fatih aşığı
Yavuz
Yiğit
ler…
Dökülüyoruz bin yerimizden
Aldanmayın ekranlarda konuşanların
Sahtekar övüntülerinden…
Açlık var Gülüm…
Et almak için, etini satan
Kimisi hırsından, kibrinden
Makama, mansıba,
Dünyaya sevgisinden..
Ama çoğu da…
Kimsesizliğinden..
Sen konuşma, sakın ulan..
Sen konuşma Bacım, Gardaşım..
Sen konuşma neo lur,
Bilmiyorsan eğer..
Haberin yoksa, yoksulluktan
Parasızlıktan…
Ekmeksizlikten…
Ula en kötüsü de,
Nedir bilir misin?
Konuşma..
Ben söylerim..
En kötüsü de…
Kİmsesizlikten…
Yanıp yıkılıyor bu ülke..!
Yanıp yıkılıyor bu dünya..
Ve şimdi söylüyorum herkese..:
Bana yeniden hatırlatmanız lazım
Çocukluğumu..
Elektrik direkleri altında geçen
Yaz akşamlarını..
Gardaşım
Sabahattin
ımı..
O karşı binada, hasretle kaç yıl
Bekledim..
Balkonlaa çıkmanı…
İsmailler kurban değilse de
Bu asrın
İbrahim
leri eğer gelecekse
Kahrolsun her asrın Nemrutları da,
Beraberinde…
Mehlika Sultana Aşık
YEdi Gencin Hikayesini
Bilmeden…
Sevdalanmak da değil mümkün..
Reis, demesine
Bin kere bin defa
Canını verircesine
Hürmet duymuyorsa bu fakir de..
Kahrolsun, demeye kalmadı gerek…
Kahrolmuişuzdur da, haberimiz yoktur
Kendimizden…
Türkmen Balalara…
Aslı
mı sorarsan,
Avşar
Boyuna
Selam olsun Ahıskanın Oğluna Kızına
İlk Şehidimiz o değilse de,
Haydi o olsun, bu son
Yeniden başlangıca…
Gök Türk Kızı Sümeyyelere
İlk şehidisin Türklüğün katılacağı
Bu Son Dine, bu son Devrime…
And içerek,
Sadece
Sahur
larda uyanmışların değil
Deniz
lerde yürür gider, Canların da.
Hatırına, hakkına..
Karalarda, havalarda…
Dağlarda vadilerde, ovalarda..
Örtü altı seralarda…
Şifa umduğumuz o koca koca binalarda..
Hekim Yoldaşlara
Hemşiranım Canlara, Bacı Gardaşlara…
Yedi Derya açmış, aşmış,
Devrimci Vatansever Türk Kızlarına…
Selamlar çakarak, bir sabah erkenden
Çıkalım mı?
Düşelim mi?
Yollara…
Çünkü bu yeni safhada..
Virüs değil sadece,
En büyük bela Emperyal Alçaklara
Kaptırmamak için, canlarımızı,
İnce belli bardaklarda çay içme
Aşkımızı…
Akıl ve Gönül Dağı Babalarımızı
Bin Belayı savuşturan en büyük kahramanlar
Analarımızı
Gelinlerimizi, Gökçe Kızlarımızı, Toyca oğulları
Korumak için diyorum Bree…
Korumak için yarınlarımızı…
Daha
Güzel
yarınları kurmak için
Bu can gezegende, maviş dünyada…
Yarıp çıkmalıyız bu kuşatmaları…
Aslan
yürekli, cömert,
Mutlu
insanların
Daha çok olacağı yarınların
Umudu için, hazırlanalım..
Kurtarmak için, diyorum
Bu gezegeni
Tutuşalım
Yanarak…
Veya
El ele tutuşarak…
Kurtarmak için, diyorum..
Bu gezegeni
Yarıp çıkalım bu hain
Emperyal kuşatmaları…
ASKER AVŞAR