19 Nisan 2024 Cuma
Et ve Süt Kurumu’ndan Ete zam
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
1 Gün Önce Onaylanmayan Hastane Randevuları Geçersiz Kabul Edilecek !
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Sağlık Bakanlığı, MRHS randevularında yaşanan karışıklığın önüne geçmek için bazı önlemler aldı.
Sağlık Bakanlığı MRHS Randevu sistemindeki sorunların çözümü için radikal tedbirler aldıklarını belirten Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “Randevu sorununu kalıcı olarak çözmek için ilk tedbir: 1 gün öncesinden onaylanmamış randevular geçersiz kabul edilecek. Yeni tedbirleri kademeli şekilde hayata geçirerek, randevu sorununu kalıcı olarak çözmek için çalışmalarımızı başlattık. Uygulamaya koyacağımız ilk tedbir, hastadan, “Randevuma geleceğim” onayı almak olacak. Bu onayın randevudan önceki gün 23.59’a kadar verilmesi gerekecek. Onaylanmamış randevular iptal edilmiş sayılacağı için bir başkasına randevu vereceğiz. Böylece son dakika iptalleriyle oluşan atıl kapasiteyi verimli şekilde kullanacağız” dedi.
Bakan Koca, şunları söyledi, “Randevu aldığı, onay verdiği halde gelmeyenler, aynı branşta hiçbir hekime ve sağlık tesisine müracaat edemeyecek. Aynı klinikten mükerrer randevu alamayacak. Yakında uygulamaya konacak bir yöntemle ikinci randevusunu aldığı halde bu randevuya da gelmeyenlerin randevu almasını 15 günlük zaman dilimi için bütün branşlarda randevuya kapalı hale getireceğiz. Randevu sorununu kalıcı olarak çözmek amacıyla getirdiğimiz uygulamaları süreç ilerledikçe başka tedbirler izleyecek. Yeni uygulamayı zorunlu kılan nedenleri hepimiz biliyoruz: Geçen yıl 23 Milyon randevuya gelinmedi. Bu yılın ilk 3 ayında bu sayı 6 Milyon. Daha önce, randevu alıp gelmeyenlerin 15 gün içinde yeniden randevu almasını kısıtlamıştık. Bu yararlı oldu ancak randevu alanların randevusunu son dakikada iptal edilebilmesi mümkündü ve kısıtlama getirilmiyordu. 25 milyon vatandaşımız, sayısı toplam 81 Milyonu bulan randevuyu son dakikalarda iptal etti. Bu boşlukların her birine yeni randevu veremediğimiz için 21 Milyon randevu kapasitesi atıl kaldı. Bu gibi sorunlar yeni uygulamaları zorunlu kılıyor”
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, turizm sektöründe yaşanan değişikliklere ve Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu’nda önerilen düzenlemelere dair TBMM Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Özen, özellikle yabancı dil bilgisinin önemini vurgulayarak, rehberlik sektöründe vizyonsuz politikaların Türk turizmine zarar verebileceğini ifade etti.
Ösen’in dile getirdiği başlıca noktalar şunlardı:
Ösen, önerdiği çözümlerle birlikte, turizm sektöründe yapılan düzenlemelerin daha dikkatli ve sektörün gereksinimlerini daha iyi karşılayacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
MEB, 2023-2024 eğitim öğretim yılında sınavla öğrenci alacak ortaöğretim kurumları için yeni örnek soru kitapçıklarını yayımladı.
Bu kitapçıklarda Türkçe, matematik, fen bilimleri, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile İngilizce alanlarından toplam 45 soru yer alıyor.
Sorular, öğrencilerin okuduğunu anlama, yorumlama, problem çözme, analiz yapma gibi bilimsel süreç becerilerini ölçmeye yönelik olarak hazırlandı. Hazırlık sürecinde ilgili derslerin öğretim programları ve ders kitapları temel alındı. Bu kapsamda, ilgili sınıf düzeyindeki ders kitapları, konu anlatımları, işleniş biçimleri, metinler ve etkinlikler göz önünde bulunduruldu.
Örnek soruların çözümleri, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün resmi YouTube kanalından izlenebiliyor. Bu uygulama, öğrencilerin sınavlara hazırlanmalarına ve sınav becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamayı amaçlıyor.
SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, ilaçlardan alınan vergilerin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ya hiç alınmaması ya da yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini belirtti.
İlaca erişim hakkının temel bir vatandaşlık hakkı olduğunu vurgulayarak, ilaca erişimin engellenmemesi gerektiğini ifade etti. Ancak, ilaçlardan alınan KDV’nin yüzde 10’a çıkarılmasının mevcut sorunu daha da derinleştirdiğini dile getirdi.
Akarken, ilaca erişimde yaşanan sorunların giderilmesi ve ilaçlardan alınan KDV yükünün hafifletilmesi gerektiğini söyledi. Anayasal olarak Türkiye’nin toplumsal bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak, vatandaşların ilaca erişiminin engellenmemesi gerektiğini vurguladı. İlacın temel bir ihtiyaç olduğunu ve KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi gerektiğini savundu.
Son zamanlarda Türkiye’de birçok hayati önem taşıyan ilacın bulunamadığını ve ilaçların lüks bir şeye dönüştüğünü belirten Akarken, hastaların ne yapacaklarını şaşırdığını dile getirdi. SAHİM-SEN’e gelen şikayetlerin arttığını ve yabancı ilaç firmalarının piyasadan çekilmesinin sorunu derinleştirdiğini ifade etti. Geçen yıl ilaçlardan alınan KDV oranının yüzde 8’den yüzde 10’a çıkarıldığını ve bu durumun birçok ilacın fiyatını artırdığını belirtti.
Sağlık alanının giderek ticarileştiğine dikkat çeken Akarken, sağlıklı bireyler için ilaca erişimin ve ilaç bulmanın sorun olmaması gerektiğini vurguladı. İlaçlardan alınan yüzde 10’luk KDV’nin hem vatandaşın hem de eczacının mağduriyetine sebep olduğunu dile getirdi. Gelişmiş ülkelerde ilaçlardan alınan KDV’nin ya yüzde 1 ya da yüzde sıfır olarak belirlendiğini söyleyerek, Türkiye’nin de benzer uygulamaları vatandaşına sunması gerektiğini belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Evde Bakıma Destek Pilot uygulamasının üç ilde başladığını duyurdu.
Bu programın amacının, evlerinde bakılan tam bağımlı engelli vatandaşların yaşam kalitesini artırmak ve ailelerini destekleyerek güçlendirmek olduğunu belirtti. Geçtiğimiz yıl Adana, Ankara ve İzmir’de başlatılan Meskende Bakıma Dayanak Pilot Uygulaması kapsamında 3 bin 407 vatandaşa hizmet verdiklerini ifade etti.
Bakan Göktaş, engelli ve yaşlı bireylere yönelik bakım hizmetlerinin aile odaklı toplumsal hizmet politikası doğrultusunda geliştirildiğini ve çeşitlendirildiğini vurgulayarak, kurumsal bakımın yanı sıra birey odaklı hizmet modellerine önem verdiklerini dile getirdi. Bu kapsamda, konutta bakım yardımı, toplumsal yardım ve gündüzlü bakım hizmetlerini birbirini tamamlayıcı şekilde sunduklarını belirtti.
Uygulama kapsamında, ihtiyaç tespiti için hanelere ziyaretler gerçekleştirildiğini ve yaklaşık 600 engelli bireyin bakım planının oluşturulduğunu açıkladı. Ayrıca, bakım işçileri, hemşireler, sosyal çalışmacılar ve psikologlardan oluşan ekiplere eğitim verildiğini ve hizmetin detaylarını anlattı.
Bakan Göktaş, evde bakılan engelli bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitelerini artırmayı hedeflediklerini ve bu modelin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını planladıklarını belirtti. Bu sayede, ailelere bilgilendirme, danışmanlık ve rehberlik hizmetleri sunarak güçlü bir toplum oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti..
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.