21 Kasım 2024 Perşembe
TSD Elazığ’dan Önemli Sosyal Örnek Sorumluluk..
100 Yıllık Bir Fotoğraftan İzmir’in Kurtuluşu’nun Elazığ’daki Yansımalarına Bakış
Ukrayna Üzerinden Derin Avrasyacı-Atlantikçi Çatışması
Elazığ Jandarma Ekiplerinden operasyon
İngilizlerin Kıbrıs Tuzağı
ELAZIĞSPOR
Bakan Koca, açıklamasında şu ifadeler yer verdi,
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel salgın ile kontrollü bir mücadele veriliyor. Salgının ilk gününden beri siyaseti mücadelemizin dışında tutmak için büyük gayret sarf ettik. 83 milyonu ilgilendiren bu süreçte bir vatandaşımızın bile mücadelenin dışında kalmaması için gayret ettik. Herkese eşit mesafede durarak toplu bir mücadele yöntemi vermeye çalıştık. Bu kararlılığımızda hiçbir değişiklik yoktur. Son günlerde ise salgınla mücadelenin çeşitli adımları siyasete malzeme edilmeye çalışılmaktadır. Elbet siyasiler eleştiriler eleştiride bulunacaklar ve biz de bunlardan çıkaracağımız dersleri çıkararak sürece katkısını esas alarak tepki vereceğiz. Ancak siyaset her türlü ithamı meşru kılacak bir savaş alanı olarak ele alınmamalı ve sonuçları itibariyle salgınla mücadeleyi sekteye uğratacak sonuçlara hedeflenmemelidir. Mücadelenin selameti ve aşı programını başarı ile devam etmesi en büyük önceliğimizdir”
Çin’den bir milyon doz aşı bedava mı alındı?
Ayrıca, vatandaşımızın kafasında soru işaretleri kalmaması açısından bazı konulara açıklık getirmek gerektiği de ortadadır. Muhalefet partisi genel başkanının grup toplantısındaki konuşmanın bir bölümü aşağıdadır:
“Dedim ki Çin’den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı? Bedava alınan bu aşı DMO’ya dozu 12 dolardan 12 milyon dolara fatura edildi mi?”
Kendilerinin birinci sorusunun cevabı net “Hayır 1 milyon doz aşı bedava alınmadı.” Ancak devamında bedava alındığına hükmederek “bedava alınan bu aşı” ifadesi ile ikinci sorusuna başlamaktadır. Peşin hükümlü olmak tam olarak budur. Belgesi ile açıklamamıza rağmen hala bedava aşı alındığı ifade edilmektedir. Bu kötü niyetli yaklaşıma alışmış olsak da meşru görmemiz mümkün değil. Devamında ise bir aracı firma konusu gündemde tutularak ithamlara devam edilmektedir.
Yetkili distribütör mü aracı firma?
Aracı firma ile tek yetkili distribütör birbirinden farklı yetki ve sorumlulukları kapsar. Tek yetkili ana firmanın ülkemizdeki tek yetkilisidir. Aracı firma ise birden çok olabilir. Ana üretici birden çok aracı ile çalışabilir. Hatta aracı firmalar yetkili olmadan da aracılık faaliyetleri yürütebilir. Aracı firma ana firmadan mal alıp kar ile alıcıya satandır. Yetkili firma ise ana firmanın temsilcisi ve müteselsil sorumluluk paylaştığı yetkilidir. Tek yetkili distribütörü aracı olarak tanımlamak ve üzerinden yolsuzluk imasında bulunmak kamuya satış yapan tüm tek yetkili firmaları aracı konumuna koyarak yolsuzlukla itham etmek anlamına gelir. Distribütör firmanın pazarlık konusunda hiçbir etkisi olmamıştır. Bakanlığımız ve Devlet Malzeme Ofisi görüşmeleri daha önce açıkladığımız ve Sinovac’ın iki mektubunda da açıkça ifade edildiği gibi üretici firma ile doğrudan yapılmıştır.
Üretici ile distribütörü arasındaki anlaşma mı DMO’nun yaptığı alım sözleşmesi mi?
Mektubu okuyan her vicdan sahibi açıkça anlayacaktır ki Sinovac ile distribütör firma arasında imzalanan anlaşma, aralarındaki tek yetkili distribütörü anlaşmasıdır. Anlaşmaya istinaden Keymen’in kendisini temsil ettiğini ifade etmektedir. Bunun çarpıtarak “anlaşmayı DMO ile yaptıklarından hiç söz etmemektedir” demek maalesef kötü niyettir. Bu cümlelerden 1 milyon doz aşının bedava alındığı sonucunu çıkarmak ise tarifi mümkün olmayan bir çarpıtma örneğidir. Meşru görmemekle birlikte bu duruma da alıştık. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)