0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Organik Tarım alanında ki gelişme ivmesinde azalma son yıllarda kendini önemli oranda  göstermeye başlamıştır. Ülkemiz tarımı açısından çok önemli bir fırsat alanı olan organik tarım, özellikle çekirdeksiz kuru üzüm, sert kabuklu meyveler ve kuru meyvelerde ki önemli kazanımlar tarım sektöründe ki dalgalanmalar nedeniyle olumsuz etkilenmeye başlanmıştır. Bu sürecin; Covid 19 nedeniyle ürün üretimlerinde ki azalmalar, fiyatların aşırı artışları organik olmayan konvansiyonel ürünleri tüketmekte zorluk çeken halkımızı önemli oranda olumsuz etkilemiştir.  Özellikle bu bağlamda; üretici-firma-devlet üçgeninin güçlendirilmesi, organik ürünlerde ki KDV oranının düşürülmesi, sertifikasyon ücretlerinin devlet katkısının arttırılması, organik üretimde kullanılacak, gübre, organik kökenli ilaç, tuzak maliyetlerinin düşürülmesi, bu konuda yapılacak araştırmaların öncelikli olması ve desteklenmesi, organik ürünlerin fiyatlarının konvansiyonel ürünlerle en azından aynı seviyeye   getirilmesi, organik pazarların tüm illerde kurularak bu pazarların işlevselliğinin arttırılması, organik tarıma elverişli olan alanların tarıma kazandırılması için devlet arazilerinin kısa süreli 5-10 yıl süre ile üreticilerin kullanımına açılması “Bu sürenin uzatılmasının performansa bağlı olarak uzatılması” ve bu alanlarda tarım yapacak üreticilere her konuda destek verilmesi birinci önceliktir.

Bu son cümleyi destek modeli örneği ile şekillendirelim: (Şekil 1).

Şekil 1. Organik Üretimde Örnek Üretim Modeli.

 

Bu sürecin sağlıklı işlenmesi için o bölgede ki tüm ürünlerin organik üretim içerisinde olması şarttır. Bu bölgede ziraat mühendisi, veteriner hekim desteklerinin olması, denetlenmesi ve bakış açısının tüm aşamalarında organik üretim modeli içerisinde olması şarttır. Markalaşma ve patent desteğinin, en önemlisi de nakliye anlamında organik üretime desteklerin verilmesi gerekmektedir. Organik hayvancılık ve arıcılığın da bu alanlarda desteklenmesi, bitkisel üretimin durduğu mevsimlerde ikame ürünlerle çiftçinin çalışma koşullarında diri kalmasının sağlanması önemlidir. Ayrıca bu organik üretim modelinde üretilen ürünün yerel pazarda satışının sağlanılması için organik market kurulması ve bu marketlerin idaresinin üretimi yapan birliklere ve kooperatiflere bırakılması ve bu marketlerin kirasının belirli bir ölçüde yerel yönetimler tarafından desteklenmesi gerekmektedir.

Bu model daha da çeşitlenerek detaylandırılabilir. Tüketici’nin ucuz ve sağlıklı ürüne daha kolay ulaşması sağlanabilir.

Sağlıcakla kalın.

Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN

Fırat Üniversitesi

Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ