0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Kemal Tahir’in siyaset kuramı Marksist temelliydi. Ancak Osmanlı’ya sempati ve hürmetle yaklaşması, Batılıya karşı açık tavır alması ve devleti kutsaması, onu yaşadığı dönemde ve sonrasında hep tartışılır kıldı.

13 yıla yakın Cezaevi koşullarında Anadolu insanı ile temas etmesi, başta ”Devlet Ana ” olmak üzere romancılığının en büyük kaynağı oldu. Osmanlı’yı savunan hatta onu” Kerim Devlet” olarak niteleyen Kemal Tahir’i hakim sol entelijansiyası kabul etmedi.

Kemal Tahir, ”her ülkenin sosyalistleri, kendi yollarını kendileri bulmak, daha açıkcası sosyalizmlerini kendilerini yaratmak zorundadır” diyerek milliiğe vurgu yaptı ama o dönemlerde farklı ülkelerin sosyalist modelleri peşine düşen gençlik hareketleri Kemal Tahir’i red ettiler.

Osmanlı’ya duyduğu ve romanlarında gerekçelendirdiği sevgisi ve ”güçlü devlet” mesajı ile sağ kesimide etkiledi ama dinin siyaset alanına çekilmesine karşı çıkması ve her fırsatta solcu olduğunu vurgulaması nedeniyle tam olarak onlara kendini sevdiremedi.

 

Kemal Tahir’in çizgisi, ortak değerlerin Türk Solu ve Sağınca birlikte sahiplenilmesi çizgisiydi. Tabi ki Sovyet ve Çin kıbleli solcular ile sağcıarın işine gelmedi. Hasılı  ne İsa’ya nede Musa’ya yaranamadı. Nazım Hikmet’le yatıp kalkanların bir defa da olsa, Kemal Tahir’den bahsettiklerine şahit olmadım.