BİYOMÜHENDİSLİK
496 okunma

BİYOMÜHENDİSLİK

ABONE OL
Nis 2, 2021 15:09
BİYOMÜHENDİSLİK
0

BEĞENDİM

ABONE OL
 

Biyomühendis değilim. Hasbelkader yolum bu bölüme kesişti. Alanımın kesiştiği noktalarla, çok disiplinli olan bu bölüme katkıda bulunmaya devam ediyorum. Geçmişte;  Elazığ ilinde olmadığım ve bölümün ilk açıldığı yıllarında, bu bölümü ziyaret etme şansı bulmuştum. O dönemlerde Biyomühendislik bölümü, cazibesi açsından hak ettiği konumdaydı. Bölümde çalışmaya başladığım ilk yıllarda da, o dönemin öğrencileriyle bir arada çalışma fırsatı yakalamıştım. Kapasiteleri ve aldıkları eğitimlerle, ülkenin işlenmesi gereken değerleri olduğunu görmüştüm.

Bölümde kurucu görevi üstlenen ve çalışma disiplini ile örnek, üniversite için önemli bir değer olan, Prof Dr. H. Soner ALTUNDOĞAN’ın büyük katkısıyla, bölümün öğretim elemanları tarafından başta TÜBİTAK olmak üzere, DPT ve Üniversite fonlarıyla birçok konuda önemli projeler yürütülmüş, döneminin üniversite yönetimlerinin de katkılarıyla bilimsel altyapılar tesis edilmiştir. Mühendislik fakültesinin en çok TÜBİTAK projesi yürüten bölümü olması konumuyla da örnek bölüm olarak gösterilmiştir.  Özellikle; yurt dışı tecrübesi olan ve farklı disiplinlerden gelen öğretim elemanları ile Mühendislik Fakültesi’nin gözde bölümlerinden biri konumunda olan bu bölüm, maalesef Yüksek Öğretim Kurulu’nun altyapısı olmadan birçok il de Biyomühendislik bölümünü açması ve mezunlarına iş imkanı sağlayamaması gibi hususlarla, öğrencisiz bir bölüm olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bölümün ilk açıldığı dönemlerde, tercih noktasında Tıp fakültesiyle eşdeğer düşünülen bu bölüm (Gerçek Tespit), cazibe konumunu yitirmektedir. Sayın editörüm; yazılarımın altına “Biyomühendislik Fakültesi” ibaresini yazdığında bilerek değiştirmediğimi ifade etmek isterim. Çünkü bu bölüm, sadece bölüm olmayı değil, Fakülte konumuna gelebilecek ve farklı disiplinlerle özelleşebilecek bir konumdadır. Bu bölümün değeri ve kıymeti bilinmezse, sadece Covid 19 değil, olması muhtemel diğer salgınlara da çözüm bulma arayışında ileri vadede eksikliğini bol bol hissedebileceğimiz bölümlerin başında geleceği muhakkaktır. Bu bölümün misyonu, bölüm web sayfasında da (http://biyo.muh.firat.edu.tr/tr/node/125) belirtildiği üzere; “Biyomühendislik tıp, veteriner, gıda ve çevre bilimleri gibi canlı hayatıyla ilgili alanlarda karşılaşılan sorunları anlamak ve çözümler üretmek için, fen bilimleri ile mühendislik bilimlerinin prensiplerini birleştirerek canlı hayatının hizmetine sunan bir mühendislik disiplinidir. Bu bilim dalı; kütle ve ısı aktarımı, kinetik, biyokataliz, biyomekanik, ayırma ve saflaştırma teknikleri, biyoreaktör tasarımı, yüzey bilimi, akışkanlar mekaniği, termodinamik ve polimer kimyası gibi mühendisliğin temel ve uygulamalı birçok dalının yanı sıra; genetik, moleküler biyoloji, protein kimyası, metabolizma, hücre fizyolojisi ve biyokimyası, sitoloji, biyoelektrik, nörobiyoloji, immuoloji, farmakoloji gibi temel ve uygulamalı bilimlerdeki araştırma ve bilgi birikimleri arasında bir köprü oluşturarak, günümüz toplumunun farklı boyut ve sektörlerdeki sorunlarına özgün çözümler üretmeyi” amaçlamaktadır. şeklin de ifade edilmektedir.

Yurt dışında Biyomühendislik çalışmaları hangi konumda kısaca bir örnekle belirtelim. Örneğin; uluslararası düzeyde önemli olan “Stanford üniversitesi Biyomühendislik Bölümünde” neden bu bölümün “Fakülte” olması gerektiği ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Bu çalışma konularının bir kısmı ülkemizde ve mevcut bölümüzde de çalışılan konular içerisindedir.  Özellikle;  “Sentetik Biyoloji, Protein Mühendisliği, Moleküler Mühendislik, Sistem Biyolojisi Mühendisliği, Biyoinformatik, Neuroengineering (Sinir “Beyin ağları” Mühendisliği), Biyomateryal Mühendisliği, Gen Terapi Mühendisliği, Biyomekanik ve Medikal Alet Mühendisliği, Doku Mühendisliği, Agro-Bio (Tarım ve Biyosistem) ve Gezegen Sağlığı Mühendisliği, Mikroskop Mühendisliği, Frugal Engineering (Bir Ürünün Dizaynında ve Eldesin de Maliyetin Azaltılması Mühendisliği), Bio-Policy Engineering (Biyolojik Materyallerin Eldesin de Yasal Mevzuatlar ve Süreç Mühendisliği), Medikal Görüntüleme Mühendisliği” gibi bölümler gelecek dönemlerde bu fakülte  etrafın da şekillenmesi muhtemel konulardır.

Kısaca bu bölümün gerçek değerinin bilinmesi ve öğrenciler tarafından ilk kurulduğu dönemlerde ki gibi tercih edilmesi için, Devlet kurumlarında istihdamın arttırılması önemlidir.  Ülkesel baz da “Biyomühendislik Araştırma Enstitüleri”’nin kurulması ve bu enstitülerde yukarıda bahsettiğim Anabilim Dalları olmak üzere aşı çalışmaları ve diğer önemli çalışmalarda aldıkları eğitimlerle donanımlı olan  “Biyomühendislere” etkin rolün verilmesi, Üniversitelerde istihdam edilecek akademik kadrolarda “Biyomühendislere ayrılan kontenjanların arttırılması” başlıca öncelikli hususlardır. Yoksa önemli bir eğitim sürecinden geçip mezun olan öğrencilerimizin mesleklerini değil de, “Gardiyan, Polis ve Asker (Hepsi önemli meslek, ancak biyomühendis eğitimi alan öğrencinin mesleğini icra etmesi daha önemli) “ olmalarını izlemekten başka elimizden bir şey gelmeyecektir.

 

Sağlıcakla kalın.

Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN

Fırat Üniversitesi

Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

 

Lütfen Paylaş

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.