Rahmetli Mustafa Kemal Paşa, Devrimci midur? Devrimcidur…
Milliyetçi midur? Milliyetçidur…
DEVLETÇİ, HALKÇI, İNANÇLARDAN BAĞIMSIZ, İNANÇLARA SAYGILI, hepimiz için ADALET, hepimiz için ÖZGÜRLÜKÇÜ müdür, Cumhuriyettttttttttttt çi midurrrr !?
Eledir, Eledirrrrr…
Öyleyse; Birileri niye birileri kendileri ÜRETMEK YERİNE, KENDİLERİ BAŞARMAK yerine hep “ATATÜRK’ÜN Partisiyiz” diye mirasçı, ve niye karşı cenahta, “Düşmanca” şimdi anladınız mı ?
Çünkü MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak demek,
81 Vilayete elini kolunu sallayarak gitmek ve her evde, baş göz üstüne edilmektir…
Kürtmeni de, Türkmeni de seni sever…
Lazı Çerkezi Pomak’ı, Arabı Arnavut’u…
Pakistanlısı, Afrikalısı seni sever…
Tüm dünya benim ailem, tüm dünya TÜRK der, bağrına basar…
Bunu yapabilmek için, GÖNLÜN OKYANUS OLABİLMELİ…
Bunu yapabilmek için, AKLIN, EVERESTLER HİMALAYALAR KADAR OLABİLMELİ…
O bunu, 37 yaşında başardı…
Ben bunu, 45’ime geldim, hala başaramadım..
Ve başaramamışların, Genel Başkan olduğu, Sözde “Lider” olduğu Türkiye’de, benim de beş on yoldaşım vardur…
Demem o ki…
Ölmezsek inşallah…
Kadından kumara, alkolden maddeye, bize kurulacak her kumpasa…
Haşa huzurdan…
Haşa min galaksi…
ELİMİZE, BELİMİZE, DİLİMİZE, ERGENEKON gibi, dağlardan duvar ördük, menfaatimize, hazzımıza kapılmayalım diye, zihnimizi ve duygumuzu güzele, güzele, çiçeklere, bebeklere, mazlumlara, ihtiyacı olanlara, muhtaçlara, ALACAKLARIMIZa değil VERECEKLERİMİZE odaklandık…
Bunlar üç beş yıl daha iktidar…
Ama Muhalefet de gelemeyecek iktidara…
Tarih diyecek ki; bunlar nasıl gençler ki, göstere göstere, söyleye söyleye, en fakir mahallelerden, varoşlardan çıktılar, ama soyca asildiler, tarihlerini öğrendiler, milletlerini öğrendiler, ülkenin bütün analarını anaları bildiler, ülkenin bütün kızlarını, biri hariç, bacı dediler, can dediler. Ve kendilerini ANALARINA, BACILARINA, GARDAŞLARINA, YOLDAŞLARINA ADADILAR…
Mesele ben meselesi değil, sen meselesi değil…
Şu satırların on beğeneni, benimseyeni varsa, memlekette bu bahsettiğim maya, sadece bende, sadece sende değil, hepimizde tutmuştur..
Analarımızın helali hoş akça pak sütleri, hepimizde aynı genetik kültürel kodu hayata geçirmiştir…
ÇALMAYAN ve ÇAL DIRT MAYAN bir İKTİDAR olacağız…
Rahmetli ECEVİT gibi, dürüstlüğün abidesi olup, acizliğe düşenlerden olmayacağız…
Nur içinde yatsın, Güzel Ecevit…
Rahmetli Erbakan gibi, dindarları örgütlü, dindarları küresel ölçekte eğitimli, başarılı olacağız ama din adına, din baronlarına, ne devletin makamında tarikatçılara, cemaatçilere, mevkii ve nüfuz vermeyeceğiz…
Rahmetli Türkeş Bey gibi, gerektiğinde, zor zamanlar için yetiştirilmişlerden olacağız ama bu gücü, “Ham softa kuru yobazlıkla” palto ve tespih şekilciliğine, bıyıklara indirgemeyeceğiz…
Sevginin, hoşgörünün, demokrasinin, Cumhuriyet’e aşıklığın dışında bir milliyetçilik, BİZE değil, DÜŞMANA hizmet eder, diyeceğiz…
İsmet Paşa zekidir…
İsmet Paşa, vatanseverdir…
Lakin İsmet Paşa, tedbir adamıdır…
Sayın Kılıçdaroğlu, bir Ardahanlı olarak, ABŞERON’un EVLADI olarak, Kafkas Azerbaycan Avşar Türklüğünün de, Ahıska Derbent, Ahılkelek, Mohaçkale soyundan Çeçen olarak da, beni çağırsın…
Çağırsın ve desin ki : Bu BORALTAN FACİASI’nı, arşivlerden sen çıkarttın…
Ve bunun “Bir zamanların konjektür – süreç ve koşul birlikteliği içerisindeki zaafiyetimiz olduğunu ama Cumhuriyet’in tohumları gürbüz ağaçlara dönüşünce, bugün denklik davasındayız, dediğinde, Karabağ’ın kurtulacağını, “işaret’ül icaz” ve meyli – ve leyli keşf ile mana ettiğini, gel bu hükümete anlat” desin…
Demiyor…
Biz Sayın Süleyman Demirel gibi, o günün koşullarında değiliz. O günün koşullarında doğru olanı yapmıştır. Ama gerçeği az kişi fark edip, öğrenmiştir…
Demirel’i, “Allahsız, Vatansız, Mason” sayanlara, “Gazi Mustafa Kemal Paşa da, Padişah 5. Murad da, MASON’du.
Padişah, Mason olurken, sanıyordu ki, Avrupa Kralları da mason olduğu için, “AB’ye girer gibi” Osmanlıyı da böyle kurtarırız..!
Padişah 5. Murad bir rüyanın peşindeydi.. Avrupa Krallarına ve Masonlara umut edip, bel bağlayacağına, keşke ceddinin Kılıç ve Kalem Hakkı ne imiş, öğreneydi…!
Mustafa Kemal Paşa da, tüm kurmay subaylığı ve Cumhuriyet ilanından sonra bile, ısrarla masonluğa davet edenlere, en nihayet EVET demiş, 1 yıl içlerinde kalmış, sonra da sabaha karşı, hepsini Çankaya Köşk’üne getirmiş “Divanı Harpte idam talebiyle yargılanmak istemiyorsanız, dernek kuyudatını derhal, Ankara Umum Emniyet Müdürüne teslim ve tevdi ediniz. Bu dakkadan geçerli, fesh ediniz ve bir daha da, böyle bir şeye teşebbüs etmeyiniz” der…
Bizdeki ONUN BUNUN ÇOCUKLARI bunu bilir ama hikayenin ilk kısmını anlatırlar…
PIŞT HERİFLER…
Ben size ne anlatıyorum !?
Fikri Sağlar’ın dürüstlüğüne kefilim ama bu sersem çocukça çıkışları, kontrolsüz apartkat vuruşları, Tayyip Beye (Varlık Fonuna) ikinci kez, büyük ikramiyenin dörtte üçünü kazandırmış gibidir..
Cumhuriyet Halk Partisi’nin de, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de, AK PArti’nin de, Cumhuriyet ve Millet bağlamında iktidar olmasını isterim…
Lakin, milleti yoran, geren, üzen bir AK PArti var karşımızda ve üstelik MHP de onun ortağı…
Öyleyse, dinlenin breee, diyeceğizm…
Ama CHP içinde “koltuk sevdası” mıdır, başka bela mıdır bilinmez, “Muharrem İnce” kalkar, 1000 GÜN HAREKETİ der…
Muhterem Muharrem, yahu şuna AK PARTİ İÇİN 1000 GÜN KAZANDIRMA HAREKETİ desene..!
Fikri Sağlar, durdun durdun, ifadenin ve üslubun bin türlüsü varken, böylesini mi reva gördün !?
Bakınız İMAMOĞLU’na…
Milliyetçilerden de, Muhafazakar Demokratlardan da, Dindar Muhafazakarlardan 1 milyon 700 bin oy aldı…!
Başarıdır…
Mansur YAVAŞ’a bakın…
Ülkücülerden % 17, AK Partiden % 12, HDP’lilerden % 2 oy aldı..
Başarıdır….
İzmir kusura bakmasın. Tunç Bey de alınmasın. Ama İzmir’de CHP kimi aday gösterse , illa ki kazanır…
Söylemek istediğim; CHP fabrika ayarlarına dönmelidir…
AK PArti , Cumhuriyet ayarlarına dönmelidir.
MHP mi ?
En tatlısını ona ayırdım cümle olarak..
MHP, KENTLEŞMELİDİR…
MHP, İstanbullulaşmalıdır…
GÜNDEM
14 gün önceGENEL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024ELAZIĞ
21 Kasım 2024ULUSAL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024