0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Erzurum Et ve Balık Kombinasında müdür yardımcısıyım. 1987’in Haziran ayı. Müdür bey, beni makamına çağırdı. Makama vardığımda; Ankara konsolosluğundan gelen biri zenci, diğeri beyaz olan iki Amerikalı misafirimizin olduğunu öğrendim. Beyazı ekonomi, siyahı siyasi müsteşar olan Amerikalılara brifing vermemi istedi. Tercümana ihtiyaç duymadık, zira Türkçeyi ana dilleri gibi biliyorlardı.

Beyaz müsteşarla kurum faaliyetlerini konuştuk. Sıra siyahına gelince konu siyaset oldu. Kürt kardeşlerimle alakalı fikir ve düşüncemi sordu. Kürtlerin amcazadelerimiz ve aynı kökten gelen topluluklar olduğumuzu söyledim. Israrla Kürt kardeşlerimizin ayrı siyasi kimlik sahibi olduklarını kabul etmemi istiyordu. Bu defa ben sordum; Siz hangi millettensiniz? Cevap: Ben Amerikalıyım. Peki dedim; fakat siz siyah ve Afrika kökenlisiniz, arkadaşınız ise beyaz. Nasıl oluyorsa ikinizde Amerikalı oluyorsunuz? Cevabı : Afrika kökenli Amerikalıyım. Amerika’da herkes Amerikalıdır.

Masanın üzerindeki bir tabak elmanın birini alarak sordum: elimdeki nedir? Cevabı : Elma. Elmayı ikiye böldüm, bu iki parça halinde sordum..ikisinde elma dedi. Cevaben biri armut olamaz değil mi dedim. Evet dedi; ikiside elmadır. O halde dedim, müsade edin; aynı kökten gelen Türkmenler ile Kürt’ler kardeş olsunlar! Türkiyenin Kürt’lerle sorunu yok, sizinle, İsrail ve Batıyla sorunu var.

Sonuçta arkalarına bakmadan defolup gittiler.