Trans yağlar için, doğal kaynaklar (inek ve koyun gibi geviş getiren hayvanların süt ürünleri ve etlerinde) ve endüstriyel olarak üretilen kaynaklar (kısmen hidrojene yağlar) olmak üzere iki ana kaynak bulunduğunu ifade eden Dağlı, açıklamasına şöyle devam etti:
“Yeni trans yağ düzenlemesi endüstriyel olarak üretilen trans yağların kısıtlanması ile ilgili bir düzenleme. Endüstriyel olarak üretilen trans yağlar, margarin gibi sertleştirilmiş bitkisel yağlarda bulunuyor ve genellikle atıştırmalık yiyeceklerde, fırınlanmış yiyeceklerde ve kızartılmış yiyeceklerde karşımıza çıkıyor. Özellikle pastacı kremaları, milföy hamurları, poğaça ve baklava gibi ürünlerde endüstriyel trans yağ kullanılıyor. Üreticiler genellikle trans yağları diğer yağlardan daha uzun bir raf ömrüne sahip oldukları ve ucuz oldukları için kullanıyorlar. Ancak gıdanın tadı veya maliyetini etkilemeyecek daha sağlıklı alternatifler kullanılabilir. Endüstriyel trans yağların sağlık üzerine bilimsel kanıta dayalı kötü etkilerinin ışığında, Dünya Sağlık Örgütü, 2023 yılına kadar gıda tedarik zincirinden endüstriyel trans yağların kaldırılması kararını almıştı. Bu hedefe ulaşılabilirse, bulaşıcı olmayan hastalıkların önemli bir kısmında ve bunlara bağlı ölümlerde azalma sağlanabilecek.”
TRANS YAĞIN YASAKLANMASI ENDÜSTRİ İÇİN GECİKİYOR
“Hemen hemen tüm ülkeler endüstriyel trans yağın insanı öldüren, sağlıklı beslenme açısından gereksiz, toksik bir kimyasal madde olduğunun farkına vararak gıda kodekslerinde yeni düzenlemeler gerçekleştirdiğini belirten Dağlı, “Aslında bu farkındalık trans yağların hayatımıza girdiği 20. yüzyıldan beri mevcut. Sağlıklı alternatiflerle değiştirilmesi son derece kolay olan endüstriyel trans yağların tüm gıda tedarik zincirinden kaldırılmasındaki yani yasaklanmasındaki gecikme ise tamamen endüstrinin kollandığına işaret ediyor. Danimarka gibi bazı AB ülkeleri ile
Kanada ve Amerika gibi ülkelerde endüstriyel trans yağlar 2023 yılı beklenmeden tümden yasaklandı. Türkiye ise Avrupa Birliği’nden sonra endüstriyel trans yağların nihai tüketiciye doğrudan satılan gıdalarda kısıtlanması düzenlemesini hükme bağladı. 100 gr yağda 2 gr’dan az endüstriyel trans yağ kısıtlaması 1 Ocak 2021 tarihinde başlıyor. Bu kısıtlamadan gıda sektörüne hammadde tedarik eden dev gıda endüstrileri muaf tutuldu. Kısmi de olsa kısıtlama getirilmiş olması elbette olumlu bir adım ancak, uygulamada sıkıntılar olduğu kesin. Endüstriyel trans
yağlara kısıtlama getiren; 7 Mayıs 2020 tarihli ve 31120 sayılı Resmi Gazete’de, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Mineraller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlanması öncesinde Sağlığa Evet Derneği olarak uygulamada sıkıntı olacağı ve düzenlemenin kadük kalacağı uyarımızı yapmıştık.” dedi.
1 OCAK’TA RESMİ OLARAK TRANS YAĞ KISITLAMASI BAŞLIYOR
Yeni düzenlemeye geçilmesine sadece 15 gün kala, “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" taslağı konuşulmaya başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Elif Dağlı, taslağa göre gıda etiketlerinde artık trans yağ miktarının yer almayacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Oysaki endüstriyel trans yağların hangi miktarlarda üründe bulunduğuna dair bilgilendirme yapılması, aynı üründen birden fazla tüketilmesi veya kısıtlı trans yağ içeren farklı ürünlerin aynı zamanda tüketilmesi nedeniyle alınacak toplam trans yağ miktarını önerilen günlük limit üzerine çıkaracağından, tüketicinin etiketlerde endüstriyel trans yağ miktarını da görmesi açısından önemlidir. Aksi halde getirilecek kısıtlama etkinliğini yitirecektir demiştik. Lakin burada dikkat edilmesi gereken husus, etiketlerden trans yağ miktarının çıkartılmış olması değildir, ‘endüstriyel trans yağların’ etiketlerden çıkartılmış olmasıdır. Bunu açmak gerekirse; Dünya’nın hiçbir yerinde, hayvansal kaynaklı yağda doğal olarak bulunan trans yağ dışındaki trans yağların ürünlerde kullanılan miktarının denetlenmesi ve hayvansal kaynaklı trans yağ ile hayvansal kaynaklı yağda doğal olarak bulunan trans yağ dışındaki trans yağların birlikte kullanıldığı ürünlerde bunların birbirinden ayrıştırılarak uygunluğunun denetlenmesi için kullanılacak standart bir analiz metodu mevcut değildir. Dünya Sağlık Örgütü bunun farkındadır ve standart bir analiz metodu geliştirilebilmesi için çalışmaları mevcuttur. Denetlenmesi mümkün olmayan bir yasal düzenleme çağrısı yapmış olmak garip kaçmıştır. Kısıtlı maddenin ölçümünü yapamadığınız bir düzenlemede uygulamanın nasıl denetleneceği hususu eksiktir. Bu nedenle denetim için ya mevcut bir metoda referans verilmesi veya yeni bir analiz metodu açıklanması zorunludur -ki bu bilimsel olarak mümkün değildir- ya da endüstriyel trans yağ imalatının
yasaklanması zorunludur. Neden şimdi değil de 2023’te yasaklanacak sorusunun cevabında neo-liberal politikaların varlığını yeniden keşfetmek zor değildir. Bu durum sadece Türkiye’de değil tüm dünyada mevzu edilmektedir.”
TRANS YAĞ “SAĞLIK” İÇİN YASAKLANMALIDIR
Görüşe açılan taslakta ayrıca, paketli gıdalarda ‘trans yağ yoktur’; ibaresinin yasaklanması maddesinin de dikkat çekici olduğunu söyleyen Dağlı, “Gıda endüstrisi, yeni düzenleme bu haliyle yasalaşırsa trans yağ kullanmayanlar için haksız rekabet oluşturacak görüşünü dile getirmektedir. Bu, endüstrinin kendi arasında bir rekabet tartışmasıdır. ‘Trans yağ yoktur’ ibaresi kullanarak endüstrinin diğerleri ile rekabet etme stratejisi sınıfta kalmıştır. Sağlığa Evet Derneği bu tartışmaya taraf olamaz. İnsan sağlığı odaklı politika gereği endüstriyel trans yağların
yasaklanması tek çözümdür.” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
GÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
5 gün önceULUSAL
9 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
15 gün önceULUSAL
16 gün önce