Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın deprem sonrası kurulan geçici barınma merkezlerinde kalan vatandaşların sorunları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın 24 Ocak depreminin ardından Aşağı Demirtaş’ta kurulan konteyner kentti ziyaret ederek orada kalan vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi.
Başkan Akın’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“KONTEYNER KENT’LER HAPİSHANE DEĞİLDİR!
“Saadet Partisi İl Başkanlığı olarak Elazığ’ın her yerini geziyoruz. Bunu yaparken dostlar bizi alışverişte görsün mantığıyla değil, hakikaten hemşehrilerimizin gerek problemleri nedir onları anlamaya gayret ediyoruz ve notlar alıyoruz. Ardından ona ilişkin çözüm önerilerimizi ortaya koyuyoruz. Bu kapsamda konteyner kentte vatandaşlarımızın mağduriyet bilgisine ulaştık ve bir vatandaşımızın bizi daveti üzerine Elazığspor Tesislerinin oradaki konteyner kente gittik. Vatandaşlarımızla toplantı yaptık sorunlarını dinledik. Ancak AFAD görevlisinin bir il başkanına hoşgeldiniz demek yerine izniniz var mı demesi beni şaşırttı. Tabi biz bu soruyu değerli bulmadık ama ben AKP’nin tüm idarecilerine ve onların atadığı tüm idarecilere sesleniyorum, konteyner kentler bir hapishane değildir! Vatandaş orada oturuyor. Mahalle niteliğinde bir yerde birinin davetine icabet etmek için kimden izin alınacakmış. Bu uygulama aymazlıktır, bilgisizliktir. Bu devlet yasalarla yönetiliyor ve yasadışı hareket edenler zamanı geldiğinde yine yasalar kapsamında bunun bedelini öder.
“VALİLİK, YOKSUL KONTEYNER KENT SAKİNLERİNE KARŞI TUTUMUNU DEĞİŞTİRMELİ!”
Konteyner Kent’te gördüğümüz tablo son derece üzücüdür. Burada ikamet eden kardeşlerimizin neredeyse tamamı sosyal yardım maaşıyla geçinen muhtaç ailelerdir. Kimi tek başına yaşayan yaşlı bireyler, kimi kızıyla beraber yaşayan geçinemeyen aileler olduğunu görüyoruz. Böylesine bir yoksulluk içinde yaşayan ailelere Valiliğin çıkın demesini hiç bir vicdan kabul etmez. Ben soruyorum, bu vatandaşlarımız bu düşük 1500 lira gibi bir sosyal yardım maaşıyla ev kirası ödemesi ve geçimini yapması mümkün müdür? Bu sorunun cevabı belli hayır ise niçin çıkmaları için ısrar ediliyor. Valiliğin önerdiği 750 lira gibi 6 aylık yetersiz bir kira yardımı bu hayat pahalılığında ne anlam ifade ediyor, bunu Valilik çıksın açıklasın. Kaldı ki bu vatandaşlar Elazığ’ımızın yerli insanlarıdır. Memleketimizde konuk ettiğimiz herkese nasıl davranılıyorsa aynısı bu kardeşlerimize de yapılmalıdır.
“YOKSUL KONTEYNER KENT SAKİNLERİ EV KURASINA DAHİL EDİLMELİDİR!”
AFAD’ın elinde henüz hak sahiplerinin kendi isteğiyle teslim almak istemediği 100’e yakın daireler vardır. Bunların her birinin AFAD’a aylık maliyeti aidatları, doğalgazı vs ile birlikte 600 lirayı geçmektedir. Bu daireler sosyal yardım maaşı alan konteyner kent sakinlerine bu ailelerimize verilirse, AFAD hem masraftan kurtulur hemde evini satmış olur. Bu kardeşlerimizin maaşından 18 yıl boyunca ev taksidi kesilir. Bu vatandaşlarımız bir an önce bu konutlara yerleştirilmelidir. Burda dikkat edilecek husus bu ailelerin sosyal yardıma muhtaç olması ve bunun dışında mal varlığının olmamasıdır.
“SÖZ VERİYORUM, 7 AY SONRA SAADET PARTİMİZ BU SORUNU ÇÖZECEK İNŞALLAH!”
Ben bu işten mağdur olan, baskı altında tutulan ve sırf yoksul ve kimsesiz diye ezilen tüm hemşehrilerimize söz veriyorum, Allah’ın izniyle 7 ay sonra bu sorunu biz çözeceğiz ve sizlere konut vereceğiz. AKP bu konuyu çözmedi, çözemez, çözmez. Biz inşallah size reva görülen bu zulmü kaldıracağız. Size bu tutumu sergileyen herkesinde kanunlar çerçevesinde ceza almasını sağlayacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.”