Dünya; 4 Ekim tarihini hayvanları koruma günü olarak belirlemişti. Ben de elimde bir buket yem ile tavuklarıma yaklaştım ve usulca yemliğe boşalttım. Follukta ki (Yumurtalık; yumurta bırakılan yer) karşılıksız ikram olan yumurtaları sessizce alarak oradan uzaklaştım. Hiç sesleri çıkmamıştı. Eve geldiğimde; Köpük hanıma güzel bir ziyafet çektim. Güzelce elimi yaladı şükrünü eda ederek. Evimizin kedisi Maduro halen ilk günkü şirinliğiyle miyavlamaya devam ediyordu. Ona verdiğim yiyecekler sayesinde büyük depreme dışarda yakalanmıştım. Belki de kurtarıcım olmuştu. Kanatlılara verdiğim yemlerden, her sabah kuşlarda nasiplenmekteydi. Yere düşen iğde meyvelerini yediklerinde şükrediyordu toprağın verdiklerine. Yine kaplardan su içtiklerinde kafalarını kaldırıyorlardı şükür Ya ALLAH diyerek. Cevizlerimizin çoğunu da karga ve saksağanlar delmişti hani.. Helal olsun yeryüzünün bedava çalışan işçilerine. Hep çöp mü yiyeceksiniz.!!
Bu sevgi sonradan kazanılan bir sevgi değildi. Bu sevgiyi dede ve nenelerimizden öğrenmiştik Kapı önündeki eniklere (kedi yavrusu) verilen sıcak sütten sonraki mırıldamaları halen kulağımızdaydı. Okula ilk başladığımda sürtünen kedi Merili’nin sobaya sürtünen kuyruğu sonrası kaybolması ve ölümü ilk gün günkü gibi gözlerimdeydi. Kapımızın gülleri Mestan (Van Kedisi), Yummy ve diğerleri. Hepiniz kalbimizdesiniz.
Gelelim hayvanlara verilen değere. Bazen küfür lugatında kullanılan affedersiniz “Hayvan oğlu hayvanlar”, Eşek oğlu eşekler” , “İt oğlu itler” laflarını da askıya alma zamanı gelmedi mi.? Birçoğunun çoğu insandan faydalı olduğu bu yeryüzünde bence tam yerinde bir davranış olacaktır. Aslında bu küfürlerle kızdığımız insanlara iltifatta etmiyor da değiliz. Artık çağımızın üç kâğıtçı, nankör beş yüzlü ve ahlaksız insanlarını gördükçe o insanlar mukabilinde “İnsan oğlu insanlar” küfrünü lugatımıza sokmamız gerektiğini düşünüyorum. Avcılara da bir çift sözüm var. Kontrolsüz av katliamdır. Çoğu av ve anız yakmada birçok hayvan türü umarsızca katledilmektedir.
Sonrasında bir günlüğüne kendimi onların yerine koyayım diyorum……………….
Arı olup; çiçek gezip meyveleri tozlaştırıp, ihtiyaçtan fazlası şifa kaynağı bal yapıyorum.
Köpek olup, dost oluyorum, sadık oluyorum, arkadaş oluyorum çıkarsızca.
Kedi oluyorum, oyuncak oluyorum büyüğe küçüğe, denge unsuru oluyorum doğada emirsizce.
Eşek oluyorum taşınmaz yükleri taşıyarak dağlarda,
Karınca oluyorum çalıştıkça yaşıyorum tembellere inat!.
Balina oluyorum, “Hz Yunus”u hasbihal ediyorum.
Örümcek oluyorum “Sevda peygamberini koruyarak”
Bir günlük serüvenimde doğanın canlarına kulak verdim. Çünkü hepsinin ekosistemde bir faydası vardır.
Hayvanlar olmadan yeryüzünün anlamı yoktur, Kamil İnsanlara olsun yazımız.
Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN
Fırat Üniversitesi
Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
17 gün önceGENEL
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024ELAZIĞ
24 Kasım 2024ULUSAL
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024