Ağaç dikme bayramları olurdu, herkes birer fidan diker, isimliğini yanına bırakır ve o fidanın gelişimini takip ederdi. Müziklerde resimlerde ağaçlar her zaman o eserlerin tema konusu olurdu. Bir ağacın yetişmesi bir o kadar zor, bir o kadar da meşakkatlidir. Küresel ısınmanın pik yaptığı dönemde, bir ağacın gölgesi sadece o alanın ısı dengesini değil, o ağacın aksamında yani çevresindeki mikro ve makro faunaya ev sahipliği yapması açısından büyük önem taşımaktadır. O ağacın gölgesi, tohumları, yaprakları, gövdeleri binlerce organizmaya konukçuluk yapmaktadır. Evliya çelebi seyahatnamelerinde ormanlık alanlardan bahsedilirken, Doğu Anadolu bölgesinde ağaçtan göz gözü görmezdi şeklinde beyanlar var. Neden bu ağaçlar şu anda yeterince yok. Dağlar kel. Bu orman varlıkları nereye gitti. Bunu sorgulamakta fayda vardır.
Gelelim bu işin sosyolojik boyuna; Bir insan neden savunmasız bir ağacı, ormanı yakar. Bu durum bence, vatan hainliğinin son noktasıdır. Ülkenin geleceğinin karartılmasıdır. Küresel ısınmada ülkeyi çıplak bırakmaktır. Ve neden bu yangınlar önceden tahmin edilmez. Ve neden ülke bu yangınları kısa sürede söndürebilecek gerekli ekipmana ve uçağa sahip değildir. Kiralama uçak ile yangın mı söndürülür? Ve şimdiye kadar bu ormanları yakan bir kişi bile yakalanamamıştır. Jandarma komutanlığı bu kadar güçlü olan bir ülkede neden failler yakalanamamıştır. Eğer bu failler yakalanırsa, bu kişiler için devletin hapishane karavanası haram olsun. Bu kişilerin idamı farzdır. Bu mücadelede ölen her vatandaş şehittir. Onların ve ailelerin şehit statüsünde değerlendirilmesi gerekmektedir. Ormanların korunması için çok ciddi tedbirlerin alınması gerekmektedir. Gerek donanım ve gerekse personel açısından seferberlik ilan edilmeli, yanan her alanın iki üç katı orman alanı için milli seferberlik ilan edilmelidir. Eğer tedbir açısından ihmal varsa sorumluların derhal cezalandırılması gerekmektedir. Dalga dalga yayılan bu yangınlar için neden istihbarat sağlanamaz. Bu yangınların dalga dalga yayılacağı bilinirken neden tedbirler yeterince alınmaz. Bu ülke büyük. Her türlü badireyi atlatabilecek imkân ve insan gücüne sahiptir. Ancak ihmal varsa, sorumlular cezalandırılmalıdır.
Bu vesileyle; bu yangınlarda şehit olan tüm vatandaşlarımıza, yangın söndürme ekibine su taşırken şehit olan 25 yaşındaki Şahin Akdemir kardeşimize Cenabı-ı Allah’tan rahmet dilerim. Bu kardeşimiz, Marmaris’te çıkan orman yangınına gönüllü olarak katılıp, görevli itfaiye ekiplerine yardım etmek için motosikleti ile su taşımış ve şehit olmuştur. Hz. İbrahim’in gül bahçesi makamı olsun.
Sağlıcakla kalın.
Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN
Fırat Üniversitesi
Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
News
