Nostaljik Piçliğe bulanmış değiliz…
Nerede o eski bayramlar diyenlere “Bayramlar yerinde gözüm… Sen büyüdün, sorun bu…” diyeceğiz…
1960’ların Devrimci Vatansever Yiğit Kızları, nerede denildiğinde, “Annanananenn veya Bababanannen” oldular, bir kısmı da, bu ülkeden çekip gitmek ZORUNDA kaldılar, bir kısmı da çoktan toprak oldular…
Yetmişlerin Solcuları, Devrimci Vatanseverleri, Kızılelma Sevdalıları nerelerde dersen, bir avuç kaldılar, bir kısmı kitaplara sığındı, gizlendi, bir kısmı şiirin sonsuz coğrafyasında, olmayan atları koşturmakta, olmayan sevgiliye methiyeler düzmekte…
Seksenlerin Devrimcileri nerede, diye sorarsan?
Amerikancı Puşt Generaller geldi, Amerikancı Faşist Zalim Darbeler yaptılar ve Ülkenin içine ettiler, itoluitler…” diyeceğiz…
Biz bunları, 1999’da söylediğimizde, kapımıza kanlı kağıtlar asılıyordu, ama Kasap Rüstem’in dediğine göre, bir kilo kıymadan çıkan kanı sürmüşlerdir, deyip sonra hep beraber gülmüştük…
Sonra başka şeyler de söyledik…
AMA AKILLA SÖYLEDİK, Duygumuz çok olsa da, hep ama hep önce ve önce ve önce AKIL dedik…
“Özal, öldürüldü” BENCE dedim..
Atatürk’ümüz de öldürüldü, BENCE dedim..
Fatih Sultan Mehmet Han da, öldürüldü, dedim…
Üçünün de ölümündeki zehirlenme şekli, maalesef ki, Müslüman Türk Usulü değil…! Hangi dinden, hangi milliyetten bilemem..
Ama, usul gayrimüslim, usul gayri Türk olsa da, zehiri veren, illa ki, yakınlarına girebilecek birisi olabilir, dedim…
Aynı şeyi, Adnan Kahveci için de söyledik…
Kahveci!yi, birileri öldürmek istedi, Eşi Fisün Hanım ve Kızı, hep beraber şehadete yürüdüler…
Bugün, Kahveci’nin oğullarına, ne Milliyetçiler, ne Muhafazaklar, destek olmuyorsa, tükürün bu vefasızlığın çarkına…
Arabamın kaputuna, motor yağı sürmüşler, ki alev alsın, araba da alev topuna dönsün…
Ama sonra konuştuğum bazıları “tamircide, kazara sürülmüş olabilir” dedi.
Ulan Kardaş, insanın elinden beş gram on gram bulaşsın, burada yarım kilo, dedim ama dememle kaldım…
Frenler, aniden boşaldı, Allah’tan, Cevizlibağ – Ambarlar sapağını yapanlardan Hüda Razı olsun, boşa çektik, kimseye can mal zararı vermeden, kendimizi de kurtardım hem…
Şimdi yeni bir çağa giriyoruz, dediğimde, sene 1996 ve ben henüz yeni yetme bir delikanlı…
En komiğini söyleyeyim: ” Camide kamera olur mu? ” diye çıkışmıştım..
O camiyi, o insanları, milyonlara göstermek, duyguyu düşünceyi paylaşmak , niye kötü olsun ?
12 Eylül Faşizanlığı, bize YEŞİL KUŞAK PROJESİNİ getirmişti ve haberimiz bile olmamıştı..!
Haberimiz olunca da, bugün bu kardeşiniz, herhangi bir Marina’ya çökmemiş ise, herhangi bir partiden milletvekili olmamış ise, sizi haşa min huzur, kripto paralardan veya Çiftlikbank kurup sizi kandırmamışsam, sebebi, bu YEŞİL KUŞAK SAHTE DİNDARLIKTAN kurtulmuş, uzak olmuşluğumdur..
17 Ağustos Depreminde, içinde ayet olan kitapları ayıkladım, tüm geri kalanlarını, varil içinde yaktım.
Yeniden kendimi bulacaktım..
21 yıldır YENİ ASKER AVŞAR var…
Saf seçmeden, taraf olmadan bertaraf olunur, diyenlere, SEÇMİYORUM ULAN, SEÇMİYORUM, dedim…
Sadece Ülkücü olmak istemiyorum…
Alevi Ülkücü de olmak istemiyorum…
Sadece, Kürt olmak da istemiyorum. Dindar Kürt, Solcu Kürt, Liberal Kürt, Vatansever Kürt de olmak istemiyorum…
Hepsi olmak istiyorum ama bu etiketlerin hiç birini istemiyorum…
Dar’a durmuş, semaha çıkmış, nefese girmiş Alevilik, Can’dır. Bu Canlardan olmak istiyorum…
Kürtler, hususiyetiyle ve ekseriyetiyle, Ehli Vatandır, Ehli İmandır, Ehli Bayraktır. Misafir gelse, can der, yemeden içmeden uğurlamaktan, utanır, hicap ederler. Kürtler, sözlerine ve onurlarına düşkün, ama diğer düşkünlerden daha saplantılı bir düşkünlükle bağlıdırlar.
Önce mal mülk demezler. Aldatan bir Kürt, namussuzlukta boğulur ölür. Aldatmayacaksın, kandırmayacaksın, kandırılmalarına göz yummayacaksın…
Ehli Sünnet Sevdalıları da, Ehli Bey Sevdalıları da, aynı yolun yolcusudur…
Kürtmenin olmadığı yerde Türkmeni de barındırmazlar…
bu Fars Faşizmi ve Ceziret’ül Arap KAvmiyetçiliği, Alevi Arapları da tehdit ediyor, Kürtmenleri de tehdit ediyor, Ezidi olanları da tehdit ediyor, Türkmenleri de tehdit ediyor, özetle hepimizi tehdit ediyor iken, BİZ BİZİ SEVMEK ZORUNDAYIZ…
Benim hiç bit tabum yoktur…
Tek tek, 1991’den bu yana, tek tek, yıka yıka, yaka yıka, eze eze geldim.
Hiç bir uyuşturma yapmadan, dişlerini tek tek çektiklerini düşün…
Uyuşturmadan 2 dişimi çektiler…
Allah varana kadar, ne varsa ezdim, duvarlara vurdum ama acının az sonrasını gördüm, hazz başlıyor…!
O yüzden, haşa huzurdan cinselliğin içindeki kontrollü şiddetle, hazz kankadır…
Mösyö Sade’nin Sadizmiyle, Fetişistlerin saplantıları da, burada beslenir ama abartılı oldukları için, uygun görülmezler…
Herkes eteğindeki taşı döksün..!
Kimse, ötekini taşlama derdine düşmesin…
Kozlarınızı açık oynayın..!
Çünkü “Koz tutanlara çift dalacağız, üzülecekler” diyorum…
Bu ÜLKE, Tayyip’in Ülkesi değildir, Kılıçdar Kemal’in Ülkesi de değildir. Birinden kork, ötekine yalakalık yap. Bize göre değil…
Bu Ülke, asla ve asla cemaat liderlerinin, şeyhlerinin, kıçı kırıkların, sümüklü veletlere ŞEYHİM diye tapılacak bir ülkede olmayacaktır..!
Cumhuriyetçi olacağız her daim…
Hukuk derse ki, Ölsün bu Asker Avşar, ve adalet bu ise, boynum dünden hazır, fedadır size…
Toprağın ve Kültürün Milliyetçisi…
Bütün Milletlerin İsmi Olan TÜRK, yeniden hepimizin ismi olacak…
İmanda zorluk çıkartmak, imansızlıktır…!
Biz önce insana iman edeceğiz…
Hangi manada? Adem Aley his se lam ın yaratıldığında, Zat-ı Zül Celal ve Takaddes olan ALLAH “secde edin insana” demişti. Bu manada, her insan başımızın tacıdır, tek bir insana bile, tipinden, giyiminden, parasızlığından, konuşmasından, doğduğu yerden, ırkından, derisinin renginden ve ve ve, sebep ne olursa olsun insana zulmeden, ALLAH’a zulmeder, diyeceğiz…
İnsanı küçümseyen, her şeyi küçümser ve Allah da ona lanet eder, diyeceğiz…
BİZE PARMAK SALLAYANLAR VAR…
O parmakları var yaa, alır, çevirir çevirir….
Kırmadan bırakırız belki…
Millete parmak sallanmaz itolu it…
Milletin gözüne gözüne, edepsiz konuşulmaz…
Milletin karısına kızına, oğluna evladına, köpeğine tavuğuna, ar bakılmaz, yan bakılmaz…
Bizim hesabımız sopa değildir…
Bizim hesabımız, tehdit, gözdağı değildir..
Sandık orayadur, mahkeme burayadur…
BEN YOKSAM, KAYBEDERSİNİZ…
Bu sefer, iki üç taraf değil TÜM TARAFLAR, KAYBEDECEKTİR…
MİLLETİN KAZANMASI için hepinizin kaybetmesi gerekiyorsa, hepiniz kaybedin inşallah…
Asker AVŞAR
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
News
