SANIRIM BU GÜN DÜNYADA YAPILAN HER ŞEY İNSANLIĞI APTALLAŞTIRMA
HASTA ETME
ETKİSİZLEŞTİRME
KOYUNLAŞTIRMA
YENİ DÜNYA DÜZENİNE ALIŞTIRMA
DİJİTAL DÜNYAYA HAZIRLAMA
HATTA USUL USUL YOK ETMEK İÇİN YAPILIYOR.!
ATEŞİMİZİ ÖLÇMEK ADINA EPİFİZ BEZİMİZİN KAPANMASINA SEBEP OLUYORLAR…
HAYATINIZ İÇİN BU YAZIYI DİKKATLİ OKUYUN!
Geçen akşam oğlumla ORDU’daki boztepe (seyir tepesi) ne gittik. Girişte alnımızdan ateşimizi ölçmek istediklerini söylediler. “Bileğimizden ölçer misiniz?” desek de sert bir üslupla karşılaştık ve sonrasında ateşimizi ölçtürmeden sıradan dışarı çıktık. Hemen yandaki yetkili kişiyle görüşüp ateşimizi alnımızdan ölçtürmek istemediğimizi söyledik. Anlayışla karşıladılar ve fotoğrafta gördüğünüz manzara eşliğinde çayımızı içtik. Şimdide bu yazıyı yazıyorum…
Alan kısıtlı. En kestirmeden özet geçiyorum: Beynimizin arka taraflarında yer alan ve “üçüncü göz” olarak bilinen epifiz bezi, melatonin hormonu salgılar. Uykuyu düzenleyen ve özellikle Lösemi hastalığına yakalanmamak için gerekli bir hormondur bu. Tam da alnımızın çatına denk gelir. Ateşimizi ölçmeye çalıştıkları yer. …ve bu bez, kızılötesi ve gama ışınlarından etkilenirse çalışması yavaşlar ve durur.
Bu bez, çam kozalağına benzer.
Şimdi bir zaman hepinizin mutlaka ilgisini çekmiş olabilecek birkaç örnek vereceğim size. Amerikan Doları’nda yer alan her şeyi gören göz… Vatikan’ın orta yerinde yer alan kozalak heykeli… Masonların locasında bulunan kocaman çam kozalağı figürü… Papa’nın âsâsında yer alan kozalak figürü… Nazi simgesindeki kartalın vücut kısmının çam kozalağından yapılması… Illuminati’deki tek göz… Tarih boyunca tüm ibadethanelerin yüksek bölgelere yapılması (Böylelikle epifiz bezinin daha çok çalıştığı ve ruhanî boyuta geçmenin kolay olduğu düşüncesi)
Epifiz bezi ayrıca “Hayalet Molekül” rumuzlu DMT olarak bilinen bir kimyasal salgılamaktadır. DMT’nin uyku sırasında, ruhsal ve gizemli deneyimler sırasında ve ölüm sırasında salgılandığına inanılır. Mideye girdiğinde diğer tüm uyuşturucu ilaçların ötesinde en güçlü halüsinojenik etkiye sahip bir kimyasal bileşene sahiptir. Bize tüm manevi deneyimleri verdiği düşünülen molekül tesadüfe bakın ki; epifiz bezinde bulunmaktadır.
Fransız filozof René Descartes (1596-1650) epifiz bezini yazılarında vurgulamıştır. Epifiz bezini “ruhun koltuğu” olarak ve ruhun işlevlerini doğrudan uyguladığı vücut kısmı olarak dile getirmiştir. Kendisi bir matematikçi ve felsefeci olarak bu konuya farklı bir yoldan yaklaşmış. Bezin nasıl çalıştığına değil, bulunduğu konum ve şekil itibariyle ne işi üstlenmiş olabileceğine dair fikir yürütmüş. Bu bezin beyinde, iki lobun arasındaki en merkezi yerde bulunması ve beyindeki çoğu bölümün aksine tek parça olmasından yola çıkmış. Böylece bu bezin beyin tarafından algılananların tümünün birleştiği ve bize tek bir fikir hâlinde sunulduğu yer olmak için en doğru parça olduğunu düşünmüş; burayı ‘ruhun esas koltuğu’ ve ‘zihnin bedenle birleştiği yer’ olarak tanımlamış.
Bunun için diyoruz ki; “Alnınızdan vurulmayın!” Ateşinizi ölçmeye çalışanların da görevlerini yerine getirdiklerini unutmadan size bir tabanca gibi uzatılan tetikli termometreyi “kibarca” bileklerinize tutmalarını rica edin. Kabul etmiyorlarsa da orayı terk edin. Hayatınızı, ruhunuzu riske atmayın.
Ruhunuza sahip çıkın.
Süleyman efe KOCAZEYBEK.
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
14 gün önceGENEL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024ELAZIĞ
21 Kasım 2024ULUSAL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024