DOLAR 34,2662 0.01%
EURO 37,1070 0%
ALTIN 3.059,970,12
BITCOIN 24787123,54%
Elazığ
14°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

   
   
DİASPORA

DİASPORA

ABONE OL
Nis 2, 2021 15:53
DİASPORA
0

BEĞENDİM

ABONE OL
 

Macaristan Köszeg’de 20-26 Haziran 2010 yılında düzenlenen ve kongrelerin önemli kalitesinin olduğu yıllarda Uluslararası Hymenoptera kongresine katılma şansını elde etmiştim. Alanım açısından faydalı bir o kadar da sosyal içeriği olan bir kongreydi. Kendimizden bir şeyler aradığımız küçük bir şehir turunda, şehrin Osmanlılar tarafından alınamamasının anısına yapılan heykelleri görünce o dönemi yaşamıştık.  Osmanlı imparatorluğu, 1532’de 60.000 kişi civarındaki ordusu Viyana’yı kuşatması ile Ferdinand’ın 700 askeri Köszeg’i savunması için bırakması, I. Süleyman kaleyi 700 kişinin savunduğunu öğrenince bir bölüm askerini kaleye doğru saldırmasına rağmen, başarılı bir savunma sonucu kalenin alınamaması ile Osmanlı İmparatorluğu için bir yenilgi olmuştur.  Kaleyi Ağustos’a kadar kuşatmasına rağmen başarı alamayan bir bölüm Osmanlı birlikleri, Ramazan ayının gelmesi ile şehre saldırmaması, Ağustos yağmurları ile kuşatmayı kaldırması ile şehrin kuşatılamaması bize orda anlatılanlardı.

Kongrelerde en çok yaşadığımız problemlerden biri de helal gıdaydı. Birçok yiyecek ve içecek olmasına rağmen gerek kokusu ve gerekse görünüşleri ile yeme isteğimiz kalmamıştı. Ekmek, kahvaltılık, bazen balık vs ile bir haftayı geçirmeye çalışmıştık. Tebrizden gelen Azerbaycanlı araştırmacılarla yakın diyalog kurmuştuk. Dil birliğinin etkisinden olsa gerek. Ancak onların gıda konusunda bizim kadar hassas olmadığını görmüştüm.

Şehirde gezinirken ve Türk veya Müslüman lokantasının olup olmadığını araştırırken, döner yapan bir lokantanın önünde durmuş ve işletmecileri gözümle süzmüştüm. Bize benziyorlardı. Esmer, Anadolu toprağından oldukları belliydi. İçeriye girerek Türk olup olmadıklarını, döner’in hangi etten yapıldığını sormuştum. İçerde orta yaşlı bir bayan ve bu bayanın oğlu olduğunu sonradan öğrendiğim genç bir delikanlı vardı. Oğlu söz alarak biz Ermeniyiz. Ancak döner tavuk etinden yapıldı. Domuz eti değil, güvenin dedi. Yemek istersen helaldir demişti. Benim kim olduğumu sormuş, bende Türkiye’den buradaki bir kongreye katılımcı olarak geldiğimi söylemiştim. Gıda konusunda problem yaşadığımı iletmiştim. Annesi de, Türklerin lokantalarından alışveriş yaptıklarını, Türk yemeklerini iyi bildiğini, istersem bana baklava yapıp ikram edebileceğini söylemişti. Telefon konusunda problem yaşadığımı, o zamanın kartlı ankesörlerinin kartları yuttuğunu söylemiştim. Genç çocuk kendi sıcaklığıyla bir kağıda ismini yazarak bana uzatmış, burada herhangi bir problemim olması halinde yardımcı olacağını söylemişti. Hafta sonu burada kalacaksan küçük bir şehir turu yaptırabileceklerini de iletmişlerdi. Anadolu havasının estiğini hissetmiştim o an. Açıkcası bu ilgi biraz da beni korkutmuş ve şaşırtmıştı. Gencin ismi Adibeg TOVMASYAN’dı. Aramızda konuşma devam ederken lokantanın ikinci katından gencin babası inerek beni sordu. Konuşmaları dinlemişti. Biz MUŞ ELEŞKİRT’den buraya yerleştik. Bizi gönderdiler. Talat paşa, Enver paşa hararetle ve içi yanmışçasına saymaya başladı. Eşi ve oğlu kadar samimi olmadığı, hararetli konuşmasından ve bakışlarından belliydi. Biz memleketimizden bir avuç toprağa hasretiz. Hasrete diyecek bir sözüm olamazdı zaten. Dedelerimiz oradan geldiler, vs tekrarlamaya başladı. Sessiz kaldım. Tartışmaya gerek yoktu. Eşi ve oğlu adama dönerek sus, ne konuşuyorsun, sırası mı diyerek adamı terslediler ve elleriyle git diyerek uzaklaştırdılar. Zaten gereken cevabı onlar işaret dilleriyle ve sözle dile getirmişlerdi. Misafirdim sonuçta. Adam susarak, tekrardan yukarı kata çıkıverdi. Az sonra bende teşekkür ederek gence adresimi verdim ve yolu düşerse arayabileceğini ilettim. Annesi de ne zaman isterse gelebileceğimi ifade etti. Ben de selamlaşarak ayrıldım ve ilçeden giderken de uğrayıp vedalaştım.

İşte küçük ama anlamlı bir anıydı benim için. Temennim tarihin kin ve nefretini taşımayan yeni nesil ADİBEGLERİN Baklava tadında, öç ve intikam alma duygusunu taşıyan Ermeni Diasporasına galip gelmesi.

 

Sağlıcakla kalın.

 

Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN

Fırat Üniversitesi

Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

zenci porno

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.