Uğur Mumcu’yu niçin severiz?
Erdemin peşindeydi…
Hakikat, bazıları için lügatta bir kelime, bizim gibiler için ise, nefes almak kadar ihtiyacımız olan, temel yaşam sebebidir…
Ben, Dostlarıma yalan söylemem…
Ben, para kazanmak için de yalan söylemem…
Haşa, “Ben, ben, bennn” demek, bir psikopatolojik hastalıktır ama sözkonusu olan, derdimizi anlatırken, kelamın gücünden yararlanmak ise, işte bu “Ben” diye başlayan cümleleri, o zaviyeden seviyeden görün lütfen….
Ben, kızların yarısı bacım olsun, kalanı haram olsun bana, hiç birinin gönlüne girmek için, yalan söylemedim…
Kayseri’de Bir Ben vardır. Kayseri de Birben Ablam vardır. O demişti ki vaktiyle bana: Kendin ol Avşaroğlu. Kendin olarak kazandığın hiç bir şeyi, senden zorla ve hileyle alamazlar…
Ahıskalı Posoflu Ali Dedemin vasiyetidir bütün torunlarına :
“Doğruluktan ayrılmayun, her vakit yalansuz yaşayasunuz… Allah, yalancilari rezil rüsva eder…”
Ben, kavgaları önlemek için, suçu kusuru üstüme almak için, biri YAVUZ diğeri DOMUZ olanda, olanları karışanları tarafları, sulh içinde uzlaştırmak için, “Ama sen de bir adım, o da bir adım atsın” kabilinden, tevil ederekten, tavil gösterek hepsinin boyunu posunu, söylerim…
Densize, hadsize, çapsıza karşı, hakkım yenmesin diye, hakkımdan fazlasını almamak kaydıyla, yalan söylerim…
Milletin düşmanına, dalkın düşmanına, haşa huzurdan, haşa min galaksi; kıçı başı ayrı oynayanlara da, yalan söylerim…
Hırsızlığı, densizliği, ahlaksızlığı, ispata gerek kalmaksızın, ayan olmuş beyan olmuşlara da, yalan söylerim…
Ama ben, menfaat için, makam için, desinler diye, övsünler diye, sağa gidip sağcı gibi, sola gidip solcu gibi, camide müselman, meyhanede “Yıkılsın bu dünya, Öpjemmm” diyenlerden olmadım, İman Elhamdülillah…
Biz, vatanı devrimle abdest aldırıp, törenin kirlenmemesi için, yozlaşmaması için, yobazlaşmaması için, ham softa kuru yobazlar, millet aşkımızı, vatan aşkımızı, çocuklara, kadınlara, ağaçlara ırmaklara olan sevgimizi kirletmesinler diye, aklın bin tanımı varsa, hepsini öğrendik…
Ve biz ikiden biri tercih ettik, her daim…
Ya gerçeği söyledik, ya sustuk…
Uğur Mumcu’yu, biz “BİZ” olmak isterken, o hepimizden daha çok “BİZ” olabildiği için sevdik…
Erzurum Göçmeni, Kırşehir Mukimi, Ankara Sakini ve fevkalade yüksek ihtimalle, Avşar Boylu olan Uğur Mumcu’yu, tam da bu saydıklarımız sebebiyle seviyoruz…
İdeolojiler bir araçtır ve Marksizm de bir siyasal libastır…
Uğur Mumcu’dan, Marksist Gömleği çekip çıkardığınızda, geride kalan, göreceğiniz tek şey, su katılmamış bir Atatürk sevdalısı, tam bir Türk Vatanseverliğidir.
Ama ben çocuk yaşlarımda, sağdan soldan gelen, sözlere kapıldım…
12 Eylül sonrasının, meydanı boş bulan, din üzerinden ahkam kesen, din üzerinden rant devşiren ve okullara, bizatihi 12 Eylülcülerle sokulan, 12 Eylül Darbecilerinin marifetiyle ,bugün sayıları 23 milyonu bulan İLK – ORTA – LİSE öğrencileri, İngilizci, Almancı, Amerikancı Suudcu , Farisi İrancı cemaatlerin, tarikatların avlanma sahası oldular ve biz de bu avlanma sahasının kurbanlarıydık…
Üniversiteye başladığım ilk yıllarda birisi bana “Ülkücüler kimdir?” diye sorsa “Solculuğun bir fraksiyonudur, Kardeşimm” diyecek kadar, apolitiktim…
Halen de, apolitik sayılırım…
Öğrendim..
Ülkücüler geldi: “Reyyizz. Ha bu bildiriyi yazabilin mi bize?” dediler..
“Yazarım ama bir şartla… Kantinlerdeki alan paylaşımını, bilgisayar laboratuvarlarına taşımayacaksınız…” dedim.
Kabul ettiler.
Aynı şekilde, Sosyalist Demokrat öğrenciler de, benden, bildirileri daha doğrusu bildilerini yazmak için, bilgisayar öğrenmek istediler.
Bildiriler, üniversitede kantinlere, duvarlara asılıyordu..
Yasadışı değildi. En azından bizim zamanımızda değil..
Ben yaşayarak öğrendim ki;
BAŞ OLANLARA HER DAİM ŞÜPHEYLE BAKACAKSIN..!
Ama tebaa, samimidir…
Türkiye’de, binlerce, onbinlerce insan, Kürtmen Türkmen demez, yüzlerce yıldır, evleniyor. ahbaplık ediyor…
Cehaletle ayrım, ayrımcılık, ÖTEKİLEŞTİRME, ne kadar kötü…!
Ama yeni bir kuşak geliyor…!
Siyasal Bilimleri bilmeyenler için çok şaşırtıcı olacaktır..:!
Modern Bilimleri bilmeyenler için de, yakın gelecek çok şaşırtıcı olacaktır.
Z Kuşağının, kutsallar üzerinden gelişen tutumları bizim gibi değil..!
Z Kuşağı, anasının babasının partisine mecbur hissetmiyor kendini,…
Z Kuşağı, ailesi dindarmış, sosyalistmiş, demokratmış, milliyetçiymiş, buna da bakmıyor…
Muhafazakar Kesimlere sorun: Çoğunun liderinin oğlu kızı, ya uyuşturucu, ya yasadışı eylemler, ya zanilik içinde, perişen olmuştur…
Amacım, bir kesimi ezmek, üzmek, kırmak, etiketlemek değil…
Z Kuşağı, Muhafazakarlık takmıyor…!
Z Kuşağı, modernlik adına, ötekileri küçümsemeyi de önemsemiyor…
Z Kuşağı, daha güzel bir dünyanın anahtarını kuracak, icat edecek, inşa edecek…
Umuttan öte, sosyal hesaplamalarım, böyle söylüyor…
Ve Uğur Mumcu, tam da bu Z Kuşağı’na bırakacağımız dünyanın, akıllı, adaletli yüreklerde olması için, bize söylenen yalanları alt üst eden adamlardan biriydi…
Kırkların Cadı Kazanı’nı, veya Sakıncalı Piyade’yi yahut Rabıta’yı veya ölümüne en çok sebep olan “PKK Dosyası” kitaplarını okumadıysanız, Uğur Mumcu’yu bu satırlarla anlamak mümkün olmayacaktır…
Özetle: Uğur Mumcu’ya bir selam gönderme vaktidir…
Teşekkürler Uğur Mumcu. Bize kattığın, bizde uyandırığın tüm güzel fikirler ve güzel duygular için, sonsuz teşekkürler…
Işıklar içinde uyu, Delikanlım.
GÜNDEM
14 gün önceGENEL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024ELAZIĞ
21 Kasım 2024ULUSAL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024