Su kaynaklarının tükenmesi tarımda yeni arayışların hız kazanmasına yol açmıştır. Suyun daha etkin kullanımı için damlama sulama sistemleri ile birlikte suyu etkin kullanım esaslı birçok sistem hızla kullanılmaktadır.
Sadece suyun etkili kullanılması değil, özellikle herbisit ve kimyasal gübrelerin aşırı ve düzensiz kullanımından kaynaklanan toprak yorgunluğu olarak adlandırılan ve agroekosistemi bozan birçok faktör tarımı olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzlukları azaltmak ve verimi düşürmeden etkili bir üretim modeli oluşturmak amacıyla topraksız tarım gündeme gelmiştir.
Hidroponik, yetiştiricilerin topraksız mahsulleri yetiştirdiği 1920’lerde tanıtılan bir bahçe tarımı yöntemidir. II. Dünya Savaşı sırasında ABD birliklerinin Pasifik Adaları’ndaki verimsiz bir alanda konuşlandırılırken sebze ve meyve yetiştirmek için Hidroponik sistemleri kullanmışlardır.
Aynı zamanda yatay sistem olarak adlandırılan (NFT Hydroponic systems) sistem; dünya genelinde uygulama alanı genişleyen, toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak uygulanan bitki yetiştirme yöntemi olup, Amerikan Uzay Araştırmaları Dairesi (NASA)’ nin uzayda insan beslenmesinin bu sistemler sayesinde olabileceği öngörüsüyle çalışmaları dikkatle takip ettiği ve yönlendirdiği topraksız tarım sistemleri içerisinde hızla gelişen bir sistem olma özelliğindedir. Yatay sistemde; şu anda en çok rağbet gören ürünler başlıca marul ve çilek gelmektedir. Yöntem, toprağa ihtiyaç duymadan büyüyen bitkilerden oluşur, köklerini bir su çözücü içinde mineral besin çözeltileri ile karşılaşır ve hidroponik mahsuller için bu besinler, organik ve inorganik kaynaklardan sağlanabilmektedir.
Bu sistemin bazı avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Avantajları içerisinde alanın etkili kullanımı, iklim koşullarının tam ve etkin kullanımı, toprağın olmaması ve etkin su tasarrufudur. Hidroponik uygulayıcılarının yararlanabileceği ana avantajlardan biri, sistemin mevsime bakılmaksızın tüm yıl boyunca mahsul üretebilme kapasitesine sahip olmasıdır. Ayrıca sebzelerin nakliyesinden doğan bozulmalar, üretilen ürüne kolay erişim sağlayabilme şansıdır. Suyun yeniden kullanabilme şansı vardır. Pestisitlerin kullanımı azaldığından kalıntı sorunu oldukça az veya hiç yoktur. Herbisit kullanımından doğacak problemler bu sistemde bulunmaz. Bu sistemde alana göre üretim artışı 3-10 kat daha fazla olmaktadır.
Dezavantajları ise; yüksek başlangıç maliyetleri, uzmanlık gerektirmesi ve enerji bağımlılığı nedeniyle, su ve elektrik risklerinin olmasıdır. Ayrıca su kaynaklı bitki hastalıklarının risk oluşturmasıdır. Uzmanlık gerektiren ve öğrenilmesi ve uygulanması zaman alabilecek bir sistemdir.
Türkiye’de ise bu sistem yeni gelişim içerisinde olan bir sistem konumundadır. Ancak; özellikle büyükşehirlerde gıda talebinin ve ihtiyacının artması ve taze gıdaya çabuk ulaşım sağlama ve suyun etkili kullanımının artması ile hidroponik sistem yatırımcılar için ilgi odağı olacaktır.
Sağlıcakla kalın.
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
14 gün önceGENEL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024ELAZIĞ
21 Kasım 2024ULUSAL
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024