Yeniden Refah Partisi’nden yapılan açıklamada; Minsk grubunun koşulsuz ateşkes çağrısının Azerbaycan Türkünü masa başı oyunlarıyla toprak tavizi verme konusunda zorlamaya yönelik sinsi bir gelişme olarak değerlendirildi.
Yeniden Refah Partisi Dış ilişkiler Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “MİNSK Grubu eş başkanı ülkeler adına ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’in yayınladıkları ortak deklarasyon ile Dağlık Karabağ’da acil ve koşulsuz ateşkes istemeleri tamamen Ermenistan’ı korumaya ve kollamaya yönelik bir adımdır.” denildi.
‘Dağlık Karabağ halen işgal altındayken ateşkesten söz edilemez’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ermenistan, Dağlık Karabağ ve Lâçin, Hocavend, Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrayil, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan gibi önemli yerleşim bölgelerini hala işgal altında tutarken koşulsuz ateşkesten söz etmek; Ermeni işgaline göz yummaktır. Bugün Dağlık Karabağ gerçeğine tarihsel olgu çerçevesinden bakmak ve çözüm ortaya koymak yerine, söz konusu üç ülkede ciddi anlamda bir güce sahip olan Ermeni lobisinin retorik söylemleri ile özdeşleştirilmiş politikalar devşirmek sorunun daha da ağırlaşmasına ve içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olabilir. Ermeni içsel politik örgüsü içerisinde kalarak Dağlık Karabağ’da ‘çözümsüz çözüm’ anlayışlı bir ateşkes istemek, toprakları işgal altında olan Azerbaycan’ın haklı davasını görmezden gelmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
‘Paşinyan başarısızlığını örtmek için siyasi manevra yapıyor’
Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın, Azerbaycan’a müzakere teklifinde bulunurken; “Biz ödün vermeye hazırız, Azerbaycan da taviz vermeye hazır olsun ” cümlesi ile uzlaşmacı bir lider portresi ortaya koymaya çalışarak giderek aleyhine dönüşen askeri çemberden bir an önce kurtulabilmek adına yaptığı siyasi bir manevra niteliğindedir. Ermenistan Başbakanı Paşinyan, bir yandan Yukarı Karabağ’daki hezimetin faturasını Türkiye’ye yüklemeye çalışırken, diğer yandan, İstanbul’da kaçak olarak ikamet etmekte ve ara eleman olarak geçimlerini temin etmeye çalışan Ermenilerin durumunu görmezden gelmesi ise tamamen bir paradoks oluşturmaktadır. Bu cümleden olarak, Ermeni güçlerinin Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının Yevlah ilinden geçen kısmına füze saldırısı düzenlemeleri de üzerinde durulması gereken son derece düşündürücü ve vahim bir gelişmedir.”
‘Ateşkes çağrısı Ermenistan işgalini korumaya yönelik sinsi bir adım’
MİNSK Grubunu eş başkanlarından Rusya Federasyonu’nun, Ermeni lobisinin etkisiyle Dağlık Karabağ konusunda farklı bir çözüm ortaya koymasının çok zayıf bir ihtimal olduğu vurgulanan değerlendirmede, “Nikol Paşinyan’ın açıklamasından sonra eş başkanların ortak ateşkes deklarasyonunun yayınlamaları ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Fontelles’in de ateşkes çağrısı yapması son derece düşündürücü olup, Azerbaycan Türkünü masa başı oyunlarıyla toprak tavizi verme konusunda zorlamaya yönelik sinsi bir gelişmedir.” ifadeleri kullanıldı.
‘Azerbaycan-Türkiye dayanışması asıl masa başına taşınmalı’
Açıklamada, Azerbaycan’ın haklı davasının desteklenebilmesi açısından Azerbaycan ile Türkiye arasındaki dayanışmanın asıl masa başına taşınması gerektiği ifade edildi.
SİYASET
20 saat önceULUSAL
2 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
10 gün önceULUSAL
14 gün önceGÜNDEM
16 gün önce