O vakit bir amansız savaş başlar içinde:
Ya bizim gibiler Kayserili,
Ya bu piçler…!
Aziz bir şehrin, Güzel Çocukları
Kötülerle anılmasın diye…
Erciyes’e yürüyerek…
Tekir’e koşarak..
Zafer kurultaylarında,
Dünyanın bütün zulüm ordularına
Kurşun saçarak…
Dönersem Namerdim Bu Yoldan,
Diye diye…
Hayalen…
Mecazen..
Manen..
Bin mızrak yemiş gibi, delik deşik…
Gözlerinden yaş kalmamış..
Kan akıtarak hemi de..
Dersin ki, peşinsıra gelenlere..
Kayseri de, Kars’a gardaştır artık..
Bozkurt postunda piçlerin
Bu şehrin köylerinde
Kütüğü olsa da..
Bu şehrin hudutlarında
Su içmesi,
Ekmeğe tuza, hak geçmesi..
Tuğ kaldıran hayallere,
Ortak olması…
Bin kere bin misliyle ağır..
Bin kere bin misliyle yasak..
Bin kere bin misliyle haramdır…
Kayseri’de, Oğuz Neslinden Türkmen olmak kolaydır..
Sen gel benim gibi,
Diyarbakır’da Türkmen Avşar,
Kayseri’de Kürtmen Balası…
Kafkas’ta Ahıskalı..
Balkanlarda Karamanlı..
Ol da görem, yiğitliğini..
Piçin kurusu…