Op. Dr. Gülden Ballı, uzmanların “çağın vebası” olarak tanımladığı obezite hastalığının görülme yaşının çocukluk çağına kadar düştüğünü belirtti. Ballı, obezitede en iyi tedavi seçenekleri hakkında da detaylı bilgi verdi.
Obezite Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Gülden Ballı, obezite tedavisi ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Normalde hastaya etkin bir tedavi önerisi yapabilmemiz için hastanın çabası önemlidir. Hastanın zayıflamayı denemiş olması; ancak başarısızlık öyküsü olması gerekiyor. Bir hastayı değerlendirirken şöyle düşünüyorum: Bu hastada tek bir şansım olsa, en iyi sonucu hangi tedavi ile alırım? Cerrahi dışı yöntemler mi; yoksa obezite cerrahisi mi? Tedavi seçeneklerinde kimi hasta mide botoksu uygundur, kimi hastada mide balonu tedavisi daha iyi sonuç verir. Bu yöntemlerde başarı alınamayacak sınırdaki hastalarda obezite cerrahisi en etkin tedavidir. Obezite ameliyatı olan hastalar, ideal kilosuna doğru zayıflarken, kronik hastalıklar nedeniyle kullandıkları ilaçları da ameliyatın yaklaşık birinci ayında bırakıyor. Ancak doğru tedaviyi yapamazsak geri dönüşler oluyor. Örneğin kontrolsüz diyabeti olan bir hastaya tüp mide ameliyatı yaparsak hasta ameliyattan 3-5 ay sonra o ilaçları kullanmaya devam ediyor. İşte bu nedenle her hasta için en doğru tedavi yöntemini uygulamak çok önemli. Ben diyorum ki bir atış hakkımız var; onda da en iyiyi yapalım. Böyle olduğunda tedavi başarıya ulaşırken, sağlıklı
beslenmeyi hayat şekli haline getirmiş bir birey elde etmiş oluyoruz”
Psikolojik hazırlık şart
Günümüz obezite hastalarının birçoğunun topluma ve sosyal hayata karşı kendilerini izole ettiklerini söyleyen Ballı; hem yeme bozukluğu olan hastalarda hem de obeziteden kaynaklı psikososyal problem yaşayan hastalardamutlaka psikolog yardımı aldıklarını söyledi. Hastaların bu sürece her açıdan hazır olması gerektiğini vurgulayan Ballı; “Bir yılın sonunda görüp tanıyamadığım hastalar var. Zayıfladıktan sonra hayata daha verimli bağlanan, iş sahibi olan, evlenen hastalarımı gördükçe duygularıma hakim olamıyorum” dedi. Ballı, obezite tek başına hamile kalma ihtimalini düşürdüğü için gebelik yaşayamayan hastaların, etkin tedavi sonrası ameliyattan yaklaşık 1,5-2 sene sonunda hamile kalabileceklerini söyledi.
Hastanın çabası çok önemli
Kilo sorunu olan hastaların tedavi öncesi sağlık taramalarının yapıldığını ve baştan aşağı tüm vücudun kontrolden geçirildiğini belirten Op.Dr. Gülden Ballı, her hasta için özel beslenme profili çıkarıldığını anlattı. Hastaların takip edildiği süreci eğitim süreci olarak da adlandırdıklarını kaydeden Ballı, “Tedaviyi seçerken sadece vücut kitle indeksine bakarak karar vermek doğru sonuca götürmüyor. Hastanın günlük yaşantısı detaylı incelendiğinde daha verimli sonuçlar elde ediliyor” diye konuştu. Uzmanların obezite için ‘çağın vebası’ tabirini kullandığına da değinen Ballı, Türkiye’de obezite hasta oranının yüzde 30’larda olduğu bilgisini paylaştı. Obezitenin en yaygın sebebinin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunu söyleyen Ballı, “Şeker oranı yüksek gıdalara yönelen bireylerin hareket kabiliyeti de azalıyor; toplumumuzda sporu alışkanlık haline getirilmesi gerekiyor” dedi.
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi, Mide küçültme)
Tüp mide (mide küçültme) , midenin uzunlamasına %75-80’ inin çıkarılması ile mide hacminin 80-150 ml arasındaki bir hacme ulaştırılmasını sağlayan ameliyat şeklidir. İlk olarak 1980 li yıllarda başka bir ameliyatın parçası olarak yapılmış, sonrasında çok kilolu hastalarda by-pass öncesi kilo verdirme amacıyla uygulanmıştır. Takiplerde obez hastalarda kilo verdirme etkinliğinin gözlenmesi ile giderek popülerliği artmıştır. Günümüzde ilk tercih olarak laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılmaktadır. Etki mekanizmasında 2 ana unsur vardır. İlki mide hacminin azaltılarak gıda alımının kısıtlanması, diğeri de midenin çıkarılan parçasından salgılanan, kişinin iştahını ilgilendiren Ghrelin isimli hormonun azaltılmasıdır. Bu sayede az gıda ile doyan ve iştahı azalmış olan hasta, uygun beslenme ve egzersiz programı ile fazla kilosunun en az %80’ ini verebilmektedir. Aynı zamanda bilimsel
çalışmalarda barsak kaynaklı GLP-1 gibi insülin duyarlılık hormonlarının artışı da metabolik olarak kilo verdirmede rol oynamaktadır.
Mide Botoksu Nasıl Uygulanır?
Mide botoksu, endoskopik olarak, uyku verici ilaçlar eşliğinde yapılan günübirlik bir işlemdir. 8 saat açlık sonrası uyutucu ilaçlar eşliğinde öncelikle endoskopi işlemi yapılır. Midede herhangi bir hastalık tespit edilmezse botoks enjeksiyonuna başlanır. Yaklaşık 15-20 dakika süren işlem sonrası, hasta günübirlik servis yatağında takip edilir. 30-45 dakika sonra sıvı gıda alımı sağlanarak hasta taburcu edilir. Beraberinde botoks için özel planlanmış beslenme programı, hasta günlük yaşantı ve beslenme alışkanlıklarına uygun şekilde modifiye edilerek beslenme takip programı uygulanır. Uygun aralıklarla, hastanın beslenme programı uzman diyetisyen tarafından takip edilir. (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
GÜNDEM
Az önceSİYASET
1 gün önceULUSAL
2 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
10 gün önceULUSAL
14 gün önce