“Partimizin ‘AK’ olan o isminin güzelliğini kimsenin lekelemeye hakkı yok. AK Parti, kapısından içeri gurur, kibir, fitne, fesat, hizipçilik, bencillik, haram, yalan kesinlikle girmeyecek bir partidir”
Bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait.
Anlaşılan o ki; yerel seçimler, AK Parti açısından “Değişim ve Yenileşme” seçimleri olacak gibi görünüyor.
Hatta Belediye başkan adaylarının önemli bir bölümünün ise değişmesi bekleniyor.
Ve hatta Erdoğan’ın; Kabine ve parti yönetiminden sonra belediye başkan adaylıklarında da ağırlığı yeni isimlere verecek olmasından söz ediliyor.
Ak Parti açısından “Değişim ve Yenileşme”, seçimin anahtar sözcükleri olmuş gibi karşımızda duruyor.
Bunu Erdoğan’ın; “Belediye başkan adayları dürüst olacak, mütevazı olacak. Müteahhit olmayacak. Müteahhitlik yapıyorsa işini kapatacak. Kimi kardeşini, kimi gelinini işe koymuş. Bunlar olmayacak” sözlerinden gayet net bir şekilde anlayabiyoruz.
Ancak kafama takılan bir soru var. O günden beri düşünüyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müteahhit” uyarısını neden yaptı? Diye.
Durumu Elazığ açısından değerlendirecek olursak mevcut belediye başkanımızın hizmetleri ortada. Ancak tekrardan aday gösterilir mi? gösterilmez mi? Orası muallak.
Şehir dedikodularında ismi geçenlerin bir çoğu da hepimizin malumu müteahhit. Ancak Erdoğan’ın açıklamalarından sonra ismi geçen bu kişilerin nasıl bir tavır takınacakları ise Elazığ kamuoyunda merak konusu olurken Belediye Başkanı mevcut başkan olmazsa Kim Olmalı? Sorusu hemen herkesin kafasını kurcalar bir hale geldi.
Şehirde bugünlerde en çok konuşulan konu yaklaşan belediye başkanlığı seçimleri.
Herkes Birbirine Soruyor: Kim Aday? Kim Başkan Olur? Diye…
İsterseniz Ben Gönlümden Geçen Gelecekteki Elazığ´ın Belediye Başkanını Tarif Edeyim Kim Olmalı diye.
İçimizden, şehirden, çarşıdan biri olmalı.
Şehrin çoğunluğunun onayladığı biri olmalı.
Halkla Bütünleşebilen dert ile dertlenen biri olmalı.
Belediyede Kanunlar İçerisinde alınacak uygulanacak kararlar Vatandaşın Lehine olmalı.
Yine Tüm imar uygulamalarında adil eşit şeffaf olmalı.
Kendi geleceğini değil şehrin geleceğini düşünecek biri olmalı.
Şehrin her anlamda değerlerine sahip çıkabilecek biri olmalı.
Hangi partiden aday olursa olsun diğer partilerinde tabanına hitap edecek kapasitede olmalı…
En önemlisi şehre bir vizyon getirebilecek çapta olmalı ki şehrimizin geleceği ile ilgili umutlarımız beklentilerimiz olmalı.
Birlikte şehir için çalışacağı ekibi iyi seçmeli, vatandaş odaklı bir belediyecilik anlayışında olmalı.
Tabii birde adam gibi adam olmalı.
Akçeli işlerden uzak durmalı, belediye ile ilgili hiçbir ticari rantın içinde olmamalı.
Kendisini Seçen Elazığlılara Başkan Olduktan Sonra Kibir İçerisinde Davranmamalı davranış üslubu mütevazi olmalı.
Her şeyden Önemlisi Toplumsal kabulü görmeli. Toplumun her kesimi; işçisi, memuru, esnafı, tüccarı, emeklisi ve ya ev hanımı; “bu aday tam da benim istediğim gibi” diyebilmeli.
Toplumda geçmişten gelen kabulleri olmalı.
Tüm bunların olabilmesi için de Elazığ Halkının çok kararlı bilinçli bir davranış göstermesi lazım bence.
Bize dayatılan isimleri değil, bizim istediğimiz inandığımız isimler üzerinden baskı kurarak sonuca gitmeliyiz diye düşünmekteyim.
Bu sonuç; hangi parti olursa olsun karar vericilere, Elazığ Halkı biz kimi aday gösterir isek kabul eder anlayışını yıkmalıdır. Karar vericilerin; halka rağmen gösterdikleri adayın toplumsal tepki ile seçilemeyeceğini anlatmalıdır.
Elazığlılara yakışan bir duruş göstermeliyiz ki Elazığlı geleceğine umutla baksın.
Saygılarımla…..
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
2 saat önceSİYASET
1 gün önceULUSAL
2 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
10 gün önceULUSAL
14 gün önce