Eğitim-Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Milli Eğitim Bakanı Selçuk’u makamında ziyaret ederek, çözüm bekleyen sorunlara ilişkin görüşlerini aktardı. Uzaktan eğitimde bir çok eşitsizliğin yaşandığını belirten sendika yetkilileri, Bakana, “Böyle bir ortamda not verme çalışması adil bir uygulama olmaktan çok uzaktır” uyarısı yaptı.
Bu süreçte karşı karşıya kalınan en büyük problemin eşitsizliklerin artmasına sebep olduğu dile getirilen dosyada, “Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli velilerin çocukları, kız çocukları, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin dışında kalmışlardır. İnternet erişimi olmayan, akıllı telefon, tablet ve bilgisayarı olmayan öğrenciler uzaktan eğitime dâhil olamamışlardır. Uzaktan eğitimde var olan eşitsizlikler dikkate alındığında, MEB’in yönetmelik değişikliği ile uygulamaya geçirdiği uzaktan eğitimde “not verme” çalışması adil bir uygulama olmaktan çok uzaktır. Bu uygulamadan vazgeçilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
ÖNLEMLİ EĞİTİM ÖNERİLERİ
Gerekli önlemler alınarak başlangıçta ana sınıflarının, ilkokulların ve köy okullarının açılması için çalışmalar başlatılması gerektiğini vurgulayan Eğitim-Sen, “Küçük yaş gruplarının az öğrencili ortamlarda ders yapabilmesi için yani derslik başına öğrenci sayısının düşürülmesi için ortaokul mekânlarından yararlanılması sağlanmalı, öğrencilerin okula girişlerinde, hastanelerde alınan önlemler alınmalıdır. Bu öğrencilerin okulda bir öğün beslenmeleri ve belediyelere ait toplu taşıma araçlarından özel olarak yararlanmaları sağlanmalıdır. Küçük yaş grupları öğretmenlerine aşılama sürecinde öncelik verilmelidir. Ortaokul, lise ve üniversiteler için yine COVID-19 salgınının izlediği seyir dikkate alınarak bu okulların açılmaları için önlemler ivedilikle alınmalıdır. Bu önlemler okul inşaları ile derslik sayısını artırma ve böylece derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltma, yeni öğretmen ve destek personel istihdamı olarak sıralanabilir” şeklinde ifadeler kullandı.
BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM
“Cemaatler ve tarikatlarla yapılan protokoller, dinden özerk yaşam süren velilerimizi ve öğretmenlerimizi ciddi biçimde endişelendirmektedir” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Yine Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün, il ve ilçe milli eğitim yöneticileri ile okul yöneticilerini öğrencilerin dini içerikli dersleri seçmeleri konusunda yönlendirdiği şikâyetleri sendikamıza sıklıkla iletilmektedir. Seçmeli derslerin ilgi, yetenek ve merakları doğrultusunda öğrenciler tarafından seçilmesi için gerekli özen gösterilmelidir. Öğrencileri dini içerikli dersleri seçmeye yönlendiren eğitim yöneticileri ve okul yöneticileri uyarılmalıdır. Bu konu basında da yeterince yer almıştır. Anayasa ve eğitimle ilgili yasalarda yer alan laiklik ilkesi, Türkiye’de çoğul bir ortak yaşamın güvencesidir. Bilimsel ve laik eğitim ilkesinden vazgeçilmemelidir.” (BSHA Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
GÜNDEM
9 saat önceSİYASET
2 gün önceULUSAL
2 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
10 gün önceULUSAL
14 gün önce