DEPREMLE İLGİLİ OLARAK

ABONE OL
Nis 2, 2021 13:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
 

İzmir’de yaşanan depremden alınması gereken büyük dersler var.

Bu deprem ile, yanlış arazi kullanımının, düzensiz yapılaşmanın, arazinin yapısına
göre temel uygulanmamasının, kaçak kat inşa edilmesinin, yetersiz ve kalitesiz
malzeme kullanılmasının, yetersiz altyapının, hizmetlerin, servislerin ve çevresel
düzensizliklerin önlenmesinin ne denli gerekli olduğu ortaya çıktı.

Bu olumsuzlukların tekrarlanmaması ve hayata geçirilmemesi için ağır cezalar içeren
yasaların yapılması ve uygulamaya konması, depremlerin ve doğal afetlerin
verecekleri zararları gelecekte asgariye indirebilmek için, iyi bir başlangıç olacaktır.

Depremlerin önceden belirlenmesi çağımızın teknolojisi ile mümkün değildir. Doğanın
bu karşı konulamaz gücüne karşı durmak mümkün olmasa da, depremin yaratacağı
hasarları ve can kayıplarını akıllıca yapılacak yasalar ve alınacak koruyucu önlemler
ile asgari seviyelere indirmek mümkündür.

 

İzmir’de yaşanan talihsiz deprem sonrasında, ekranlarda izlediğimiz birçok apartman
yöneticisinin, aldıkları çürük raporundan sonra kat maliklerinin herhangi bir
güçlendirmeye gitmek istemediklerini ve bu nedenle de can kaybı sayısının fazla
olduğunu açıklaması, alınması gereken en önemli derslerden bir tanesidir.

Doğal Afet Sigortaları Kanunu'nun (DASK) 18 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe
girmesiyle zorunlu deprem sigortası uygulaması başlatıldı. Bu uygulamanın faydası,
depremlerde yıkılan veya da hasar gören binaların, sigorta garantisi kapsamında
tamiri veya da yeniden inşa edilmesi ile ev sahiplerinin maddi kayıpları asgariye
indirmek oldu. Maddi hasarları asgari indirmek yönünde çok iyi bir uygulamaya
dönüştü DASK.

Aynı yöntem ve düşünce ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış
kuruluşların incelemeleri sonunda bir binaya çürük raporunun verilmesi durumunda,
bu binanın belirlenmiş bir zaman dilimi içinde yıkılması ve yeniden inşa edilmesi ile
can kaybı büyük ölçüde azalacaktır.

Yeniden yapılacak binanın kim veya kimler tarafından ödeneceği, devletin koyacağı
katkı payı, en adil şekilde, ülke gerçekleri ile bağdaşacak şekilde saptanabilir.

KKTC’de de binalar deprem yönetmeliğine göre yapılmalı, dere yataklarına ve
yumuşak zeminlere imar izni verilmemeli, DASK mecburi olmalıdır. Depremin değil
bilinçsizliğin öldürdüğü gerçeğini akıldan çıkarmadan hazırlık yapmak bizi koruyacak,
böylesi acılar yaşamamıza engel olacaktır.

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.