(İMPERİUM İN İMPERİO)
Merhum üstad Mehmet Ali BİRAND, 2005 yılında 32.Gün programında sormuştu; ‘ Şu derin devlet dedikleri nası bi şey? ‘Aldığı cevaplar ilginç ve oldukça şaşırtıcıydı.İkisi de zamanında devletin tepesinde görev yapmış kişiler,sorulan soruya ‘Derin devlet vardır’ demişlerdi.Hatta’12 Eylül derin devletin işidir.’ Şerhi de ilave edilmişti.Bir ayın içerisinde mevcut olmayan ‘32.gün’ programı derin devletin varlığının izlerini kendi lisanında ifşa etmişti.
Peki,DEVLET isimli kitabın müellifi Platon’a göre işin aslı neydi? Platon, devletin kökeni hakkındaki görüşünü biyolojik temellere dayandırıyor, biyolojik kuramı savunuyor,devletindoğal ve biyolojik yasalara göre kendiliğinden ortaya çıkan bir organizma olduğunu iddia ediyordu.İleri sürülen organizmacı görüşe göre ihtiyaca göre ortaya çıkan kurumlar var olduğuna göre devletin,derin bir yapılanmaya ihtiyacı hasıl oluyordu da derin devletin zat’ı şahaneleri mi tevellüd ediyordu?
Genel kabule göre derin devlet,Anayasada belirlenmiş devlet yapısı dışında oluşturulan ve bir devletin siyasi liderliğinden bağımsız olarak kendi gündem ve hedeflerinin peşinde koşan güç ağlarından oluşan bir devlet yapısını ifade eden siyasi terimdir.Anayasa,kanunlarla kurulan temel kurumlar birbirlerine organik bir zincirle bağlı olarak devlet çarkına dahil olmakta iken bu çark içerisinde, sınırsız çoğalma yetisine sahip,oluşmasını ve büyümesini engelleyen faktörlere karşı duyarsız,hücre yapılanması ölümsüz,yeni kanalların oluşumunu uyarabilen,doku ve organların içerisine girebilme,(invazyon yapabilme),koloniler oluşturabilme (metastaz yapabilme) yetilerine sahip tümör tipli yapılanmalar,devletin içindeki devlet,derin devlet, tümörlü hücre,tıbbi adıyla CANCER mi?… İyi huyluysa ‘iyi’,kötü huyluysa ‘fena’ mı diyeceğiz?
Konsept danışmanlığını Soner YALÇIN ın yaptığı bir dizi vardı,dizinin her bölümündeki Soundtrack ın sonunda adeta bir ‘mühür’ vurulur, ‘Türkiye’nin bu karanlık ve puslu vadisinde yaşananları anlattığımız bu dizideki kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür’ baskısı yapılırdı.Bu ifadede sunulan sübliminal mesaj ise kanımca ‘dizide anlatılanların Türkiye’de yaşandığı vehayal ürünü olmadığı’ idi.Başlangıç bölümlerinde kamu gücünü elinde tutan teşkilatın,silah,yasaklı madde,hatta terör vb suçları işleyen ülkenin en büyük silahlı suç örgütünün çökertilmesine dair deruni faaliyetleri işleniyordu.Teşkilat başkanı ise,Kuşçubaşı Eşref’i kendine rol model edinen ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şeref ve haysiyetini herşeyin ve herkesin üstünde tutarım.’vecizesinin telif hakkı! sahibi bir amcaydı.
Soner YALÇIN tarafından kaleme alındığından süphe etmediğim bir bölümde aynen şunlar zikrediliyordu,‘İstanbul ne kadar yukarıdaysa Ankara o kadar derindedir.Devletin kendisi bizzat derindir.Hükümetler yürütmeyi yürütürler ama iktidar bilfiil devletin elindedir.Derin devlet diye bir şey yoktur.Devlet derin olduğu kadar derindir ve o nisbette güçlüdür.’ Bir hukukçu olarak normatif bakışla bu söze aynen katıldığımı ifade etmeliyim. ‘Derin devlet yoktur,devletin kendisi, bizatihi derindir.’
MÖ 428 li yıllara tekrar inip konuya Platon Amca gibi bakarsak,derin devlet yani yazı başlığındaki orijinal adıyla İMPERİUM İN İMPERİO ,iyi de olsa kötü de olsa kanserli bir hücre, tümör olmayıp,devletin kendi muhtevasında bulunan ,ilki mikropları tespit edip etkisiz hale getiren,diğeriyse vücuda ulaşan mikropları hafızaya kaydedip antikor geliştiren devletin bağışıklık sisteminin asli unsurları kabul edileniki çeşit kahraman akyuvarlar ordusu gibi duruyor.
Denemenin sonunda,üstadın o cümlesini bu kez size yönelteyim.‘ Şu derin devlet dedikleri nasıl bi şey!
News
