Günlük hayatımızda çoğu zaman farkında olmasak da örgütlü suçlar, toplumun görünmez yüzünde derin izler bırakıyor. Zaman zaman gazetelere düşen haberlerde “çete çökertildi”, “örgüt yakalandı” gibi manşetler görüyoruz. Oysa bu olaylar, buzdağının sadece görünen kısmı. Örgütlü suçları tehlikeli kılan şey, bireysel suçlardan farklı olarak sistemli bir şekilde yürütülmesidir. İçinde hiyerarşi, disiplin ve süreklilik vardır. Bir kişi dolandırıcılık yaptığında sınırlı sayıda mağdur olur. Ama aynı dolandırıcılık, bir örgüt tarafından organize edildiğinde binlerce kişi aynı anda mağdur olabilir. İşte bu nedenle örgütlü suçların toplum üzerindeki etkisi çok daha derindir.
Bugün sadece yasaklı madde ticareti veya mafya yapılanmalarıyla sınırlı değil bu konu. İnternet üzerinden yürütülen yasa dışı bahis siteleri, siber dolandırıcılık yöntemleri ve kara para aklama faaliyetleri de örgütlü suçların modern yüzünü oluşturuyor. Üstelik teknoloji sayesinde bu işler artık sınırları aşan bir hızla yapılabiliyor. Yani bir ülkede kurulan suç ağı, başka ülkelerdeki insanları da kolayca etkileyebiliyor.
Elbette güvenlik güçleri bu yapılarla mücadele ediyor. Operasyonlar yapılıyor, suç gelirlerine el konuluyor, örgüt yöneticileri yakalanıyor. Ancak unutulmamalı ki örgütlü suçlarla mücadele yalnızca polisin ya da mahkemelerin işi değil. Toplumun her bireyinin farkındalığı bu noktada büyük önem taşıyor. Çünkü bu yapıların beslendiği en önemli alanlardan biri de “kolay yoldan para kazanma” hayali. Özellikle gençlerin bu hayale kapılıp suç örgütlerinin ağına düşmesi, geleceğimiz için büyük bir risk oluşturuyo
Örgütlü suçları yenmek için yalnızca kanunlar ve cezalar yetmez. Aynı zamanda eğitim, bilinçlendirme ve sosyal destek mekanizmaları da devreye girmeli. Gençlerimize farklı kapılar açabilirsek, onları suç örgütlerinin sahte vaatlerinden koruyabiliriz.
Sonuç olarak örgütlü suç, sadece bir güvenlik sorunu değil; toplumsal bir mesele. Onu yenmenin yolu ise hem güçlü bir hukuk düzeninden hem de bilinçli bir toplumdan geçiyor. Biz farkında oldukça, birlikte hareket ettikçe, bu sessiz tehdit gücünü kaybedecektir.
Av.Abdullah YILMAZ


