height="132" />
KADINLAR GÜNÜ OLSA DA OLUR, OLMASA DA

KADINLAR GÜNÜ OLSA DA OLUR, OLMASA DA

ABONE OL
May 13, 2023 11:52
KADINLAR GÜNÜ OLSA DA OLUR, OLMASA DA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tüm Dünya’da kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne günler kaldı. Yine her sene olduğu gibi kadınlara, haklarına, sıkıntılarına değinilerek son zamanların popüler kelimesi olan farkındalık yaratılmaya çalışılacak. Bir dizi iltifatlar edilerek kadınlara değerli oldukları yönünde gaz verilecek.

Dünyada 1910, Türkiye’de ise 1975 yılından bu yana kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün nereden geldiğini kısaca hatırlayalım.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde bulunan bir tekstil fabrikasında çok ağır çalışma koşulları, çok uzun iş saatleri ve buna karşın çok düşük ücretle çalışan işçiler daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başlamışlar. Bu durum karşısında polislerin işçilere saldırarak fabrikaya kilitlemesi ve ardından çıkan yangın sonucu 129 kadın işçi can vermiş.

Kısacası, işverenin insanlığından ve merhametinden umudunu kesen kadınlar sorunu kendi çabalarıyla çözmeye çalışmışlar… Fakat talep ettikleri haklarını alamadıkları gibi yaşam hakları da ellerinden çalınarak canlarından olmuşlar.

Bu hazin hikâyenin yaşandığı gün, üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra bir kadının önerisi ile “Dünya Kadınlar Günü” olmuş.

KADINLARIN HAYATINDA NE DEĞİŞTİ?

Şöyle bir düşünecek olursak bu günün varlığına sevinmeli miyiz, üzülmeli miyiz bilemedim…

Gerçekten karar veremiyorum. Senede bir gün dâhi olsun kadınların hatırlandığına sevinmeli miyiz?

Yoksa kadınların haklarını aramaya çalışırken öldüğü bir günün kadınlar günü yapılmasına üzülmeli miyiz?

Bunların yanı sıra, bu günün varlığı kadına olan duyarlılığı, saygıyı, merhameti, hak yememeyi azaltıyor mu? Kadınlar çeşitli alanlarda mağduriyet yaşadıklarından dolayı böyle bir gün icat edilmişse bunun müsebbibi erkekler mi? Neden erkekler günü yok ta kadınlar günü var? Soruları da tartışmaya açık…

Bu düşüncelerin ardından çok uzak geçmişe gitmeye gerek yok… Geçtiğimiz son bir yılı önceki yıllarla kıyaslayacak  olursak acaba kadınlar, hakları, sorunları, çözümleri ile ilgili değişmeler oldu mu?

Mesela;

Kadınların yaşam kalitesi yükseldi mi?

Kadınların ekonomik sıkıntıları, gelecek kaygıları azaldı mı?

Kadınların çalışma saatleri ve çalışma koşulları iyileştirildi mi?

Kadınların sokakta yürürken arkasından gelen adamın sapık mı, tacizci mi yoksa sadece yürüyen bir adam mı olduğu düşüncesi değişti mi?

Kadınların maruz kaldığı taciz, tecavüz olayları azaldı mı?

Kadınları değersiz ve küçük görme, dayak ve hakaret eylemleri bitti mi?

Kocası, nişanlısı, babası, kardeşi, erkek arkadaşı tarafından katledilen kadın sayısı azaldı mı?

MAALESEF DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY YOK…

Maalesef hiçbir şey değişmedi. Kadınlar yine şiddetin ve haksızlığın her türlüsüne maruz kaldı. Tehdit edildi, dayak yedi, tacize uğradı ve öldürüldü…

Günler ilan edilse de, kınamalar yapılsa da, farkındalık oluşturulmaya çalışılsa da, sözde iltifatlar edilse de; kafalar değişmedikçe, insanların yüreğinde Allah (C.C) korkusu, merhamet, iyilik kırıntısı bulunmadıkça, İnsanlar kaybettikleri insani özelliklerini geri kazanmadıkça, kadına sadece cinsiyet yönünden baktıkça hiçbir şey değişmeyecek.

Erkeklerin kendilerini üstün gördüğü, her şeyi yapmaya hakları olduklarını düşündüğü, kendinden güçsüz olan kadını ezme yetkisinin var olduğunu düşündüğü toplumlarda istediğiniz farkındalığı yaratmaya çalışın değişen hiçbir şey olmayacak. Kendimizi kandırmanın âlemi yok.

Her şeyin başı eğitim diyoruz… Evet, çok doğru… Gerek sözlü gerekse görsel eğitim… Bireyler doğru, dürüst, sevgi dolu, saygılı, merhametli, hak-hukuk gözeten, şiddetten uzak olmadıkça ve yeni nesiller de bu şekilde yetiştirilmedikçe durum çok vahim.

İlerleyen zaman içerisinde bir değişiklik olur mu bilinmez. Temennim insanların kadın, erkek, çocuk gibi ayrımlar yapılmadan, kanunların yaptırımına ihtiyaç duyulmadan insani haklarının var olduğu bilincine varılması ve buna göre davranılması…

Bunun yanı sıra yıl içerisine serpiştirilmiş hak, hukuk, adalet sembolü olmuş sayısız günler yerine yılın 365 günü “İnsanlığa Davet Günü” veya “Yediğiniz Haklar Burnunuzdan Gelsin Günü” olarak kutlanabilir. Belki o zaman biraz feyz alınır da bunca güne gerek kalmadan insanlar insan olduklarını hatırlarlar.

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.