DOLAR 32,3826 0.19%
EURO 35,1283 0.02%
ALTIN 2.325,150,26
BITCOIN 2275147-0,40%
Elazığ
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

DAHA KAÇ CANIN GİTMESİ GEREKİYOR?

DAHA KAÇ CANIN GİTMESİ GEREKİYOR?

ABONE OL
May 13, 2023 11:58
DAHA KAÇ CANIN GİTMESİ GEREKİYOR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yine masum bir insan katledildi…

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu, öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Necmeddin öğretmen ardında biri dokuz aylık olmak üzere üç evlat, acılı bir eş, şok yaşayan öğrenci ve mesai arkadaşları ile üzgün seksen milyon insan bıraktı.

Görüntülenen bir videoda Necmeddin Kuyucu’nun okuldayız ve güvendeyiz sözleri duyuluyordu. Bu sözler insanın yüreğini derinden yaralarken, yaşanan korkunç olay ise okulların zannettiğimiz gibi güvenli olmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Hepimizin çoluğu çocuğu var. Ve biz eğitim neferlerinin yanı sıra çocuklarımızın güvenliği açısından da endişeleniyoruz.

Bunun sonucu olarak ta aklımıza “Okullar yeterince güvenli mi? Okullardaki rehberlik servisi nasıl çalışıyor? Okullara okumak için değil de mecburi gelmek zorunda bırakılan ve devamlı sorun çıkaran öğrenciler için ne yapılmalı?” Gibi sorular takılıyor…

Öncelikle bir öğrencinin okula bıçakla girebilmesi okullarda güvenlik eksikliğinin olduğunun bir göstergesi… Bu eksiklik okullara yeterli sayıda ve görev bilincinde güvenlik görevlilerinin alınması ile giderilemez mi?

Sonrasında, Necmettin Kuyucu’nun katilinin Ocak ayı içerisinde okul disiplin kurulu kararı ile 3 gün uzaklaştırma cezası aldığı tespit edilmiş. Ayrıca psikolojik sorunları bulunduğu konusunda da iddialar mevcut.

Peki, görevi bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, ilgi ve yeteneklerini geliştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum sağlaması vb. hizmetleri vermek olan rehberlik servisleri yeterli mi? Öğrencilerle yeterince ilgileniliyor mu? Şayet öğrencinin psikolojik sorunları olduğu biliniyorduysa rehberlik servisi tarafından neden ailesi ile iletişime geçilmedi, neden sorunun kaynağına inilip çözüm aranmadı? Bu da ayrı bir sorun…

Son olarak okumak istemeyen öğrencilerin 12 yıllık zorunlu eğitim doğrultusunda okumaya zorlamak ne derece doğru bir uygulama?

Okula zoraki gelen, dersleri dinlemeyen, dinleyenlere engel olan, öğretmenlerle dalga geçen, kafa tutan, saygısız, ilgisiz, sorunlu tipleri zaman zaman görüyoruz. Bence her okulda da mevcuttur. Kendi geleceğini düşünmemekle birlikte sınıftaki hatta okuldaki diğer öğrencileri de huzursuz ederek onlara da engel olmaya çalışan bu sorunlu tipler 12 yıllık zorunlu eğitimin eseri…

Muhtemelen ailelerinden alamadıkları eğitimle sevgiden, saygıdan, toplumsal yaşam kurallarından bihaber bir şekilde okullara taşınan serseri, mafya özentisi okumaya niyeti olmayan edep, saygı, hürmet bilmeyen bu gençler zavallı idarecilerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin başına bela olmuş durumda. Herkes bunların yaptıklarını çekmek zorundaymış gibi kavga, gürültü, huzursuzluk ile 12 yıl doldurulup bir de bunlara diploma veriliyor. Artık neye yarayacaksa?

Maalesef zoraki aldıkları diplomalar potansiyel birer suçlu adayı olmalarına engel değil. Bence okuyan sayısını arttırmak marifet değil… Saygılı, erdemli, ahlaklı, nitelikli ve okuduktan sonra iş bularak okuduğuna pişman olmayacak nesiller yetiştirmek önemli.

Sözün özü ortada korkunç bir suç var,  gereken ceza illaki verilmeli. Bunun yanı sıra suça sebep olan etkenlerin araştırılarak çözüme ulaştırılması gerekir. 12 yıllık zorlayıcı eğitim konusu acilen gözden geçirilmelidir. Herkes okuyacak diye bir şey yok. Okuyup işsizler ordusuna dâhil olmaktansa bırakın okumak isteyen okusun. İstemeyen ise becerileri doğrultusunda diğer mesleklere atılsın. Bu ülkeye okumuş insan lazım elbette ama bunun yanı sıra kaportacı, motorcu, berber, mobilyacı, çiftçi, hayvan yetiştiricisi vb. küçük yaştan öğrenilmesi gereken meslekleri yapabilecek insanlar da lazım.

Yetkililere sesleniyorum… Merhum Necmeddin Kuyucu’nun ismini okula vermeniz maalesef onu geriye getirmeyecek… Gözü yaşlı ailesinin acısını dindirmeyecek… Bu ve benzeri olayları sonlandırmayacak… Eğitim alanında devamlı yapılan değişiklerin bizlere ne kazandırıp ne kaybettirdiğini iyi düşünmek lazım. Okullarda öğrencileri yakinen takip etmek lazım… Rehberlik servislerinin çalışmalarını takip etmek lazım… Gerekirse öğretmenlerin geneline bu konuda eğitim vermek lazım… Okullarda güvenliği arttırmak ve gerekiyorsa girişlerde arama yapmak lazım… Velhasıl lazım da lazım…

Bugün Necmeddin öğretmenin başına gelenler yarın bir başkasının başına gelmesin. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı… Sorunların dikkate alınıp çözüme kavuşturulması için daha kaç canın gitmesi gerekiyor?

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.