DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunarak, partisinin “klasik muhalefet refleksi” ile hareket etmediğini ve bazı süreçlere ilk günden itibaren destek verdiklerini ifade etti.

1 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılan sürece değinen Babacan, bu süreci peşinen reddetmediklerini belirterek, “Klasik muhalefet refleksi gösterip her şeye de itiraz etmiyoruz. Mesela 1 Ekim’de Bahçeli’nin başlattığı sürece biz en başından destek verdik. Hatta o dönemde Cumhurbaşkanının bu süreci ne kadar sahiplendiğini dahi bilmiyorduk,” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile partinin kuruluşundan bu yana üç kez telefonda görüştüğünü açıklayan Babacan, bu görüşmelerin deprem ve taziye bağlamında gerçekleştiğini ifade etti. Babacan, siyaset ile insani ilişkilerin birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Siyaset yapıyor olmak, insanlıktan çıkmak anlamına gelmiyor. İnsani bağlar her zaman önemli ama biz ciddi bir rakibiz. Şaka maka değil. Öyle yönünü değiştirecek, etki altına alınabilecek bir rakip de değiliz. Eğer öyle biri olsaydım, zaten sistemin içinde kalırdım.”

Babacan ayrıca, küresel ölçekte demokrasinin karşı karşıya olduğu risklere dikkat çekerek, “Şu anda demokrasinin Avrupa’da da saldırı altında olduğunu görüyoruz. Amerika’da da kurumların ciddi tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir ortamda Türkiye, bambaşka bir ilham kaynağı olabilir,” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan’ın açıklamaları, muhalefet tarzına dair farklı bir yaklaşım sergilediklerini ortaya koyarken, aynı zamanda demokrasiye ve siyasal rekabete dair ilkesel bir duruş mesajı verdi.