Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, İstanbul’da meydana gelen depremlerin ardından yaptığı açıklamada, afet odaklı yaklaşımla kentsel dönüşüm adımlarının hızla hayata geçirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
TMB’nin yayımladığı “2024 Yılı 1. Çeyrek İnşaat Sektörü Analizi Raporu”nda, sektörün 2023 yılını ekonomik ve jeopolitik zorluklara rağmen deprem bölgesindeki yeniden inşa faaliyetlerinin etkisiyle genel ekonominin üzerinde bir büyüme performansıyla kapattığı belirtildi. Ancak bu yılın ilk çeyreğinde de sektörü zorlayan benzer problemler devam etti.
Raporda, küresel ticaret sisteminin ABD’nin uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri nedeniyle giderek daha korumacı bir hale geldiğine dikkat çekildi. Bu durumun, Türk inşaat sektörünün dış pazardaki faaliyetlerini olumsuz etkileyebileceği vurgulandı.
Yurt Dışında Büyüme Sürüyor
Türk inşaat sektörünün yılın ilk üç ayında yurt dışında 560 milyon dolar değerinde 14 yeni projeye imza attığı aktarılan raporda, Türkmenistan, Libya ve Irak gibi ülkelerin en fazla iş üstlenilen pazarlar arasında yer aldığı ifade edildi. Sektörün dış pazarda büyümesini sürdürdüğü belirtilirken, bu büyümenin sürdürülebilirliği için finansman sorunlarının çözülmesinin kritik öneme sahip olduğu kaydedildi.
Raporda ayrıca, 2024 yılının Türk inşaat sektörü açısından önemli fırsatlar sunduğu, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında Ukrayna’nın yeniden inşasının sektör için öncelikli hedeflerden biri haline geldiği ifade edildi.
“Yönetmelik Tavizsiz Uygulanmalı”
İstanbul’da meydana gelen son depremleri değerlendiren TMB Başkanı Erdal Eren, can kaybının yaşanmamasını sevindirici olarak değerlendirirken, bu durumun afet odaklı kentsel dönüşüm ihtiyacını bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.
Eren, “Ülkemizde 1999 Marmara Depremi öncesi inşa edilen çok büyük bir yapı stoku bulunuyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm çalışmalarının afet odaklı bir yaklaşımla ve ivedilikle yürütülmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Eren ayrıca, yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına ilişkin 2019 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin tüm Türkiye’de tavizsiz ve etkin şekilde uygulanmasının şart olduğunu ifade etti.