İYİ Parti Elazığ İl Teşkilatı, 2020 Elazığ depremi sonrası konteyner kentlere yerleştirilen vatandaşları ziyaret ederek hem sorunlarını dinledi hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında çocuklara Türk bayrakları hediye etti.
İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar başkanlığındaki heyet, Kırklar Mahallesi’ndeki konteyner yerleşkesini mahalle muhtarı eşliğinde ziyaret etti. Ziyarette vatandaşların yaşadığı sıkıntılar doğrudan dinlenirken, çocuklarla da bayram coşkusu paylaşıldı.
“Beş yıldır sağlıksız koşullarda yaşıyorlar”
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan İl Başkanı Habip Yaşar, konteynerlerde yaşayan vatandaşların yaklaşık beş yıldır sağlıksız koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekerek, “Ancak 22 Nisan 2025 tarihinde AFAD tarafından gönderilen yazı ile bu alanların boşaltılması istenmiştir” dedi.
Yaşar, 240 ailenin hâlen konteynerlerde yaşamını sürdürdüğünü belirterek, “Aralarında hâlâ hak sahibi olup konutunu alamayanlar da var, hiçbir güvencesi olmayan kiracılar da. Bu insanlar yüksek kira bedelleri nedeniyle yeni bir eve taşınamıyor” şeklinde konuştu.
“Sosyal devlet barınma hakkını temin etmelidir”
Sosyal devlet anlayışının vatandaşın barınma hakkını güvence altına alması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Devlet, halkını korumalı ve çözüm üretmelidir. Özellikle dar gelirli ailelerin bu şartlarda yalnız bırakılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Endişe Yaratan Yeni Konteyner Yerleşkesi
Yaşar, söz konusu konteyner kentin hemen yanında, denetimli serbestlik kapsamında hükümlüler için yeni bir konteyner yerleşkesinin kurulmasının bölge halkı üzerinde kaygı yarattığını da dile getirdi. “Mahallede üç okul bulunmasına rağmen böyle bir yerleşimin yapılması, özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde ciddi bir tedirginlik oluşturuyor” dedi.
“Kalıcı ve insanca çözümler şart”
İYİ Parti heyeti, konteyner kentteki sorunların çözümü için ilgili kurumlara sorunu yerinde tespit etme ve kalıcı çözüm üretme çağrısında bulundu. Habip Yaşar, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Temennimiz; bu insanları mağdur etmeden, çocukların geleceğini de düşünerek, yaşanabilir sosyal konutlara yerleştirilmeleridir. Devlet-millet dayanışması, vatandaşın sesi duyulup çözüm üretildiğinde güçlenir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”