Tadım’daki Kazılarda Aile ve İnanç Temelli Ritüel Alanları Ortaya Çıkarıldı
Elazığ merkeze bağlı Tadım Köyü sınırlarında yer alan Tadım Kalesi ve Höyüğü’nde yürütülen arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan iki adet kutsal ocağın restorasyonu tamamlandı. Geç Kalkolitik – Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. 4000-3200) tarihlenen bu yapılar, hem arkeoloji dünyası hem de bölge tarihi açısından büyük önem taşıyor.
6 Bin Yıllık İnanç Mirası
Elazığ Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’ne bağlı Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi başkanlığında gerçekleştirilen kazılar, uzman arkeologlar ve teknik ekip eşliğinde yürütüldü. Tadım Kalesi’nin TK3 açmasında, yaklaşık 3 metre derinlikte keşfedilen kutsal ocaklar; üzerlerinde yer alan stilize insan ve boğa figürleriyle dikkat çekiyor.
Bu figürlerin, erken dönem toplumlarında ailenin kutsallığını ve inanç ritüellerindeki yerini yansıttığı düşünülüyor. Özellikle baba, anne ve çocuk tasvirlerinin bir arada yer alması, dönemin aile yapısına dair değerli ipuçları sunuyor.
“İnançla Günlük Yaşam İç İçe”
Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi yetkililerince yapılan açıklamada, bu ocakların mimari olmaktan öte, o dönemin inanç dünyasına açılan bir pencere niteliğinde olduğu belirtildi:
“Bu ocaklar, yalnızca bir mimari unsur değil; aynı zamanda dönemin inanç dünyasına açılan birer pencere niteliğindedir. Figürlerdeki aile teması, o dönem toplumsal yapısı hakkında bizlere önemli bilgiler sunuyor.”
Karaz Seramiği ile Kültürel Bağlantılar
Ocakların çevresinde bulunan 12 adet Karaz seramiği de buluntular arasında dikkat çeken diğer ögelerden. Transkafkasya kökenli siyah perdahlı bu seramikler, Doğu Anadolu ile Kafkaslar arasında tarih öncesi dönemdeki kültürel ve ticari ilişkilerin varlığına işaret ediyor.
Kazı ekibi, boğa figürlerini bereket ve güç sembolü olarak değerlendirirken, insan betimlemelerinin ise ailenin dini ve toplumsal yaşamdaki merkezi konumuna dikkat çektiğini ifade etti.
Müze’de Sergilenecek
Restorasyonları tamamlanan kutsal ocakların, Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilenmesi planlanıyor. Böylece bölge tarihine ışık tutan bu eşsiz buluntular, halkın ve bilim dünyasının beğenisine sunulmuş olacak.