Türkiye’de konut ihtiyacı her geçen gün artarken, özellikle büyükşehirlerde ev sahibi olmak giderek zorlaşıyor.
Konut fiyatlarının hızla yükselmesi ve kredi faizlerinin artışı, vatandaşların ev alma hayalini daha da uzaklaştırıyor. İstanbul’da aylık 12 bin konut satışı hedeflenirken, 2025’in ilk iki ayında bu rakam yalnızca 4 bin 859 olarak gerçekleşti. Bu durum, konut piyasasındaki daralmanın en somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Konut Piyasasında Düşüş Sinyalleri
İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en dinamik konut piyasasına sahip şehirlerinden biri. Ancak KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, şehirde ayda ortalama 12 bin konut satılması gerekirken, bu sayının yarısının bile gerçekleştirilemediğini belirtti. Satışların hedefin yalnızca yüzde 42’sine ulaşması, konut piyasasında ciddi bir durgunluğun işareti olarak değerlendiriliyor. İstanbul’un 39 ilçesine bölündüğünde, ilçe başına aylık ortalama yalnızca 125 konut satışı yapıldığı ortaya çıkıyor.
Kumova, konut kredisi faizlerinin ve arsa maliyetlerinin yüksek seyretmeye devam etmesi halinde birinci el satışların daha da düşeceğini ve piyasanın durma noktasına gelebileceğini vurguladı. İstanbul’daki bu düşük satış rakamları, kira fiyatlarının da düşmesini engelleyerek vatandaşları zor durumda bırakıyor.
Türkiye’de yıllık yeni konut ihtiyacı 800 bin ile 1 milyon arasında değişirken, son 5 yılda ruhsat başvurularının 500 bine kadar gerilemesi konut açığını büyütüyor. TÜİK verilerine göre, Şubat 2025’te sıfır konutların toplam satışlardaki payı yüzde 30’a kadar düştü.
Artan inşaat maliyetleri, nüfus artışı, deprem riski ve azalan arsa stokları konut arzını baskılayan temel faktörler olarak öne çıkıyor. Kumova’ya göre, ayda 62 bin 500 konut satışı gerçekleşmesi halinde bu açık kapanabilirken, ilk iki ayda sadece 33 bin 285 konut satılması sektör için endişe verici bir tablo oluşturuyor.
Uzmanlar, piyasanın canlanması için faiz oranlarının düşmesi, konut üretiminin teşvik edilmesi ve arsa maliyetlerinin azaltılması gerektiğini belirtiyor. Aksi halde, konut krizinin derinleşmesi ve ev sahibi olmanın daha da zorlaşması kaçınılmaz görünüyor.
