height="132" />
Yeni çıkan kitaplar

Yeni çıkan kitaplar

ABONE OL
Şub 22, 2022 19:33
Yeni çıkan kitaplar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elazığ Sürmanşet olarak  yayın dünyasının nabzını tutmaya devam ediyoruz. Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik…

Evrendeki En Küçük Işıklar, Sara Seager, Çevirmen: Duygu Akın, 308 syf., Domingo Yayınevi, 2022.

“Her gezegenin yıldızı yoktur. Bazıları herhangi bir güneş sisteminde yer almaz. Tek başınadır onlar. Başıboş gezegen denir adlarına.”

Kocasının ölümünün ardından, bir yandan galaksimizin ötesinde yaşam bulmaya çalışırken bir yandan da kendi yaşamını baştan inşa etmek zorunda kalan ve bu süreçte yeryüzünde kurulan bağların gücünü keşfeden bir kadının, ünlü astrofizikçi Sara Seager’ın gerçek ve büyülü hikâyesi.

Sayısız yıldız ve sayısız olasılıkla dolu gökyüzüne on yaşında vurulmuştu Sara Seager. Yıllarını öte gezegenlere, yaşam barındıran ve erişilmesi hayal gibi görünen uzak dünyaları bulmaya adadı ve gezegen biliminin parlayan yıldızlarından biri oldu. Ama kocasının ani ölümüyle her şey değişti. Kırk yaşında, iki küçük oğlan ve elinde kocasının manav alışverişi gibi gündelik –ama o güne kadar kendisi MIT’nin astrofizik laboratuvarını yönetirken kocasının üstlendiği– işler için yazıp bıraktığı notlarla kalakalmıştı. Hayatında ilk kez kendini evrende yapayalnız hissetti.

Sara Seager bu  anı kitabında, yaşamına yeniden yön verişinin tökezlemelerle dolu hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Ötegezegenlerin peşine düşerek, onların yabancı güzelliğinde teselli araması (eşinin ölümünden bir yıl sonra Time dergisi tarafından uzay çalışmalarındaki en etkili 25 insan arasında gösterilecekti); kendisine uzanan yabancı eller sayesinde, neredeyse uzayda yaşam kadar mucizevi görünen insani bağları keşfedişi; ev tadilatından romantik hayata hemen her konuda önerileriyle onun yanında duran bir grup kadın… Ve en beklemediği şey: Dünya’ya eş bir yıldızı ararken, dünya üstündeki milyarda birlik bir eşleşme. 

Buda Çıkmaza Girerse – Spiritüel Değişimin El Kitabı, Charlotte Kasl, Çevirmen: Başak Çatıkkaş, 272 syf., Maya Kitap, 2022.

Buda Çıkmaza Girerse ne demek?

Elbette Buda çıkmaza girmedi. Buda esasen uyanık ve bilinçli olma anlamına gelir. İnsan aynı anda hem uyanık hem de uyku halinde olamaz.

Öncesinde Siddharta Gautama olarak tanınan Buda, acının sebebini aradığı pek çok yılın ardından aydınlanan bir adamdı. Yani, Varlığın Birliği enerjisiyle yaşamak için kendi kimliğinden sıyrıldı. Uyanık ve kendiyle barışık olduğu aşikâr bir öğretmen haline geldiğinde insanlar ona Buda diye hitap etmeye başladı.

Kitap, sen çıkmaza girseydin ve kurtulmak için Buda’nın öğretilerine baksaydın ne olurdu diye soruyor. Korkularını yenmenin, cesur olmanın, hayatına huzur ve mutluluk getirmenin yolları olduğuna inansaydın ne olurdu? Bu mümkün. Buda bunun yolunu buldu. Onun öğretileri, geçmişin, dinin ya da inancın ne olursa olsun sana yardım edebilir.

Yolculuğa hoş geldin.

 Cinsiyet ve Psikanaliz, Sigmund Freud, Çevirmen: Selahattin Hilav, 232 syf., Kırmızı Kedi Yayınları, 2021.

  1. yüzyıla tek başına tesir eden, bütün dünyada eşsiz bir etki yaratan isimlerin başında gelir Sigmund Freud. Tedavi metotları kadar yazdığı kitaplar, verdiği dersler ve konferanslarda dile getirdikleriyle de büyük sarsıntılara imza atmıştır. Cinsiyet Teorisi Üzerine Üç Deneme adlı kitabına ilave olarak yazarın, “Yaratıcı Yazarlar ve Hayal Kurma”, “Uygar Cinsel Ahlak ve Çağımızın Sinir Hastalıkları”, “Savaş ve Ölüm Üzerine Düşünceler” ve “Psikanalizin Tarihçesi” adlı konuşma ve yazılarının toplandığı bu kitapta, Freud’un cinsiyet hakkındaki incelemelerinden en önemlileri bir araya geliyor. Selahattin Hilav’ın derleyip çevirdiği Cinsiyet ve Psikanaliz, psikanaliz hakkında sağlam ve etraflı bilgiler verirken genel okuru ve özellikle edebiyatseverleri ilgilendiren konular üzerinde Freud’un düşüncelerini ortaya koyuyor.

“Önce iki terim ortaya atmakla işe başlayalım. Bu terimlerden birincisi “cinsel nesne”dir. Bu terim, cinsel çekimi (cazibeyi) sağlayan varlığı gösterir. İkinci terim de “cinsel amaç”tır. Bu da, içgüdünün yönelmiş olduğu amacı gösterir. Bu ayırmayı yaptıktan sonra, deneylerimize başvuracak olursak, hem cinsel nesne hem de cinsel amaç bakımından çeşitli uzaklaşmaların var olduğunu ve bunların enine boyuna incelenmesi gerektiğini görürüz.“

Ateşi Paylaşmak – Duyusallığın Diyalektiği, Luce Irigaray, Çevirmen: Naciye Sağlam, 136 syf., Fol Kitap, 2022.

İnsanın hakikati nedir? Özlem duyduğu mutlak, gerçek tutkularıyla örtüşür mü? Doğal enerjisini yitirmiş bugünün insanı robottan farklı bir şey midir? İhtiyaçların şekillendirdiği bir kültür yerine arzuların inşa ettiği bir kültürü yaratmamız gerekmez mi? Başka bir tene açılmamızı sağlayan nedir?

Yalnızca yerküreyi değil, içsel ağlarımızı örgütleyen de elementlerdir. Örneğin ateş her şeyden öte arzuyla ilgilidir. Çiçeklenebilmemiz, insanlığımızı paylaşabilmemiz için kabullenmemiz ve beslememiz gereken enerji ve devinimdir. Aynı zamanda arzu, bizim iç ateşimiz, iç güneşimizdir. Arzu sayesinde her birimizdeki sonsuzluk, sonluluğun içinde düşünülebilir ve deneyimlenebilir hâle gelir. Ancak görünen o ki ateş hiçbir zaman paylaşılmamış. Savaşçıl erkek tanrılar tarafından çalınmış ve az çok yapay dünya üretme çalışmalarının hizmetine sunulmuştur.

Çağdaş filozof ve psikanalist Luce Irigaray bu kitapta, arzu, öteki ve mutlak bağlamında bir duyusallık diyalektiği okuması sunuyor.

Denizin Uzun Taçyaprağı, Isabel Allende, Çevirmen: İnci Kut, 376 syf., Can Yayınları, 2022.

 Benim hayatım bir dizi deniz yolculuğuyla geçti, bu dünyada oradan oraya dolaştım. Derin köklerim olduğunu bilmeden hep bir yabancı oldum… Ruhum da denizlerde yolculuk etti. Ama bunların üzerine düşünüp taşınmanın yararı yok gibi geliyor bana; bunu çok önce yapmalıydım.

İspanya İçsavaşı sırasında genç doktor Víctor Dalmau ile piyanist Roser Bruguera, Barselona’dan kaçarak Şili’nin yolunu tutarlar. Avrupa savaşların pençesinde kıvranırken Víctor ile Roser ülkelerinde bir türlü kavuşamadıkları huzur ve barışı şair Pablo Neruda’nın “uzun taçyaprağı” diye tanımladığı Şili’de bulurlar. Ta ki 1973’te Salvador Allende’yi deviren askerî darbeye kadar…

Denizin Uzun Taçyaprağı’nda Isabel Allende 20. yüzyılda Avrupa ve Latin Amerika’yı şekillendiren tarihî olayların insani yansımalarını unutulmaz karakterler üzerinden aktarıyor.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.